Günün önemli iki sorusu þu:
Bir: Acaba bakanlara yönelik Yüce Divan oylamasýnda, Ak Parti’deki fireler ne anlama geliyor?
Ýki: Bu olay Ak Parti’nin seçim performansýný nasýl etkiler?
Birinci soruya iliþkin ihtimaller þöyle sýralanabilir:
- Yolsuzluk duyarlýlýðýný yansýtýyor. Gizli oylamada insanlar elini vicdanýna koydu ve bakanlarýn suçsuz olduðuna dair güven oluþmadý, Yüce Divan’da aklansýn diye düþündüler.
- Ak Parti bünyesinde hala varlýðýný sürdüren kripto paralelcilerin hamlesi. Þu anda onlar için Ak Parti’yi vuracak en güçlü silah yolsuzluk iddialarýdýr. Bakanlar Yüce Divan’a gider, oradan da mahkeme seyrinde Cumhurbaþkanýnýn ailesine doðru uzanýlýrsa savaþta müthiþ bir vuruþ gerçekleþmiþ olur.
- Üçüncü defa seçilmeme kriteri çerçevesine girenlerin burukluðu, yolsuzluk hassasiyeti ile bütünleþip, bir tepkiye dönüþmüþ olabilir.
Fire firedir ve Yüce Divan oylamasýnda yolsuzluk konusu ile paralel camianýn savaþ hamleleri birbiriyle bütünleþince Ak Parti kuruluþundan bu yana belki de en sert sýnavla yüz yüze gelmiþtir.
Ak Parti bünyesinde bunun analizinin yapýlacaðý muhakkaktýr. Partideki her geliþmeyi kendi siyasi misyonu açýsýndan önemsiyor olmakla, Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn da“Fire” konusunu özenle deðerlendireceði kesindir.
Ben olay üzerine yapýlan, “Þu anda Ak Parti, Özal gidince ANAP’ýn baþýna gelenleri yaþýyor” tarzýndaki deðerlendirmeleri öngörü noktasýnda erken, siyasi duruþ itibariyle de biraz umudun yansýmasý olarak görüyorum. Bir çevre, her gün baþýný yastýða koyarken “Acaba Ak Parti’nin baþýna da ANAP’ýn baþýna gelenler gelebilir mi” beklentisi içinde rüya görme ümidi ile hareket ediyor.
Bu arada parti içinden yükselen ve “Ýhanet” eksenine oturtulan “Þamil Tayyar dili”nin de çok keskin olduðunu sanýyorum. Her iþi götürüp “Paralel ihanet”e baðlamanýn, rahatsýzlýk verici boyutlara ulaþtýðý tarzýndaki kanaatin, son zamanlarda yaygýnlaþtýðýný da not etmek isterim.
Olayýn, Ak Parti’nin seçim performansýný nasýl etkileyeceði konusuna gelince, ben orada muhalefetin sevinç çýðlýklarýnýn içinin çok dolu olduðunu düþünmüyorum.
Evet, oylamadaki fire, muhalefete söz söyleme fýrsatý kazandýrmýþtýr. Aslýnda yolsuzluk temasý, onunla suçlanan için savunmasý zor, suçlayan ve üzerinde sörf yapan için de güçlü bir dalgadýr.
Ancak toplumda alýcýsý bulunabildiði ölçüde...
Partilerin toplum nezdindeki karþýlýðýna bakýldýðýnda, hiçbir kamuoyu araþtýrmasý, muhalefetin bu tür temalarla bir puan üste çýktýðýný göstermiyor.
En son araþtýrma sonuçlarý, siyasi ve paralel muhalefetin bütün oklarýný yönelttiði Tayyip Erdoðan’ýn itibar grafiðinin 4.4 puan yükseldiðini, Ak Parti oylarýnýn yüzde 48-50 civarýnda olduðunu, CHP’nin, MHP’nin yerinde saydýðýný, bir miktar HDP oylarýnda kýmýldama olduðunu ortaya koyuyor. Lider performanslarýnda da Tayyip Erdoðan ve Ahmet Davutoðlu, diðerlerine fark atýyor.
Þu rakamlarý Bugün gazetesinden, Ali Atýf Bir’in sütunundan aldým:
“TNS’in “Liderlerin Form Grafiði Araþtýrmasý” aralýk sonuçlarý geldi. Bu araþtýrmanýn sonuçlarý Haziran 2015 seçimleri nedeniyle çok önemli.
Erdoðan, aralýk ayýnda formunu tam 4.4 puan artýrarak % 50.7 “onaylanma” puanýný yakalamýþ. Davutoðlu ise; parti kongrelerinin verdiði görünürlükle birlikte ekim ayýnýn da üstüne çýkarak % 44.2 gibi bugüne kadar aldýðý en yüksek form puanýna çýktý. Buradan yola çýkarak bugün seçim olsa AK Parti’nin oylarýnýn asla %45’in altýna inmeyeceðini öngörebiliriz. %45 ile %50 arasýnda bir oy rakamý ise Erdoðan-Davutoðlu ikilisinin hazirana kadar ortak performansýna baðlý.
Kýlýçdaroðlu ve CHP cephesinde yeni bir þey yok.
Bahçeli’nin formu ise 2.1 puan azalmýþ görünüyor.
Demirtaþ’a gelirsek, yeniden Cumhurbaþkanlýðý adaylýðý sýrasýndaki formuna döndü. 10.2 puan çok sýnýrda bir puan ama bize HDP’nin barajýn üstüne çýkýp Türkiye siyasi arenasýný toptan deðiþtirebileceðini söylüyor.” (20 Ocak 2015)
Muhalefetin sorunu þu: Kendi iç enerjileri ile topluma ulaþamamak. Ýktidar bir þekilde yere kapaklansýn, biz üstüne çýkalým, diye çabalamak, oysa toplum buna prim vermiyor.
Fire konusunun en çok, “iktidar yara alsýn da nasýl alýrsa alsýn” gibi ilkesel bir yýkým projesinin aktörlerini sevindirdiðini tahmin edebiliriz.
Yolsuzluk konusunun, iktidarý vurma aracý haline gelmesinin, toplumdaki yolsuzluk duyarlýlýðýný aþýndýrmasý gibi bir tehlikesi var ki, asýl endiþe edilmesi gereken odur.