Adam dibine kadar fitneci. Egosu þiþkin. Dava kaygýsý yok. Kendisine bir makam verildiðinde herkesten çok “Reisçi!”
Kendinden makam alýndýðýnda Reis’in hasmý bi-amaný. Reis’i düþmanlarýnýn aðzýyla suçlayacak kadar da müptezeller. Düþmanlarý Reis için “diktatör” der. O da bunu ayný kapýya çýkan “tek adam”a dönüþtürür. Partinin az biraz ayaðý mý sürçtü? Bunu “Fabrika ayarlarýndan sapan” Reis’e baðlar. Seçim vakti gelip çattýðýnda beklediði makam verilmeyince veya elindeki makam alýnýnca karþý kampa geçer. “Ben olmazsam iþte böyle olur!” dedirtir. Ýhanetinin ödüllendirilmesi için pusuya yatar. Sahada ölümüne çalýþan hasbileri itibarsýzlaþtýrmaya çalýþýr. Onlarýn üslubunu diline dolar. Sertliðini vs... Bekler ki teþkilatlar yeniden þekillendirildiðinde kendisini tekrar baþ yapsýnlar.
Fitnesini her düzeyde sürdürür. Günün birinde içimizden birilerinin çýkýp þöyle diyeceðini bilir: “Fitneye prim vermeyelim. Geçmiþi bir kenara býrakalým. Haydi kucaklaþalým. Birliðimizi-beraberliðimizi bozmak isteyenlere izin vermeyelim.” Ýþte o günü bekler. “Fitneye prim vermeyelim!” söylemiyle ihanetinin ve fitnesinin ödüllendirileceði o günü dört gözle bekler.
Ve hiçbir þey olmamýþ gibi tekrar baþa gelir kurulur. Hiç kimse kusura bakmasýn ama “Fitneye prim vermeyelim!” söylemi içimizdeki hainlerin ve fitnecilerin tekrar ödüllendirileceði bir sonuç doðuracaksa çok yazýk! Hasbileri daha çok küstürecek bir süreç zevali beraberinde getirir.
***
Adamlar fitne fücur. Hep baþ olmaya meraklýlar. Boy boylar. Kimisi uzun kimisi kýsa. Ama hepsinin enaniyeti göðe sýðmýyor. Ve hepsinin ortak derdi: Reis’e yenilgi tattýrmak! Hiçbiri seferde görülmez. Sahada alýn teri dökmez. Reis’in sonunu hazýrlamak isteyenlerle ayný oyunun figüraný olarak dururlar. Mesela Reis’in siyasi zevalini getirmeyi amaçlayan 17/25 Aralýk operasyonunun son hamlesini oluþturan Yüce Divan olayýnda FETÖ’cülerle ayný duyarlýlýðý paylaþýrlar. Meclis’teki gizli oylamada FETÖ’cülerin isteði doðrultusunda “evet” oyu kullanarak Reis’e meydan okurlar. Kripto dediðin zaman da sizi fitnecilikle suçlarlar... Referandumda “hayýr!” derler. Reis ve AK Partililer “evet!” için cansiperane çalýþýrken onlar sahada görünmezler. El altýndan gizlice “hayýr!” için çalýþýrlar.
Cumhurbaþkanlýðý ve Milletvekilliði seçiminde de kendi liderlerine ve partilerine oy vermedikleri gibi alttan alta aleyhte çalýþýrlar. O seçimlerde kimleri sahada görmediyseniz iþte onlardýr bahse konu kiþiler. 31 Mart seçiminde sahada olmadýklarý gibi AK Parti’ye kaybettirecek telkinleriyle ve faaliyetleriyle fitne saçanlar þimdi kalkmýþ “Partimiz” edebiyatý yaparak akýl veriyorlar.
Açýk açýk soruyoruz:
Siz Yüce Divan oylamasýnda, referandumda, Cumhurbaþkanlýðý/milletvekilliði ve 31 Mart yerel seçimlerinde nasýl bir tercihte bulundunuz? Ýnandýðýnýz kutsallarýnýz üzerine yemin ederek söyleyiniz: Siz Yüce Divan oylamasýnda “evet” dediniz mi demediniz mi? Siz referandumda “hayýr!” dediniz mi demediniz mi? Siz Cumhurbaþkanlýðý seçiminde Erdoðan’a ve milletvekilliði seçiminde AK Parti’ye oy verdiniz mi vermediniz mi? Siz 31 Mart seçiminde hangi partiye oy verdiniz? Çevrenize hangi partiye oy verme telkininde bulundunuzReis’e ve partiye kaybettirmek için her türlü fitne fücuru yapanlar bir de utanmadan kalkýp kendilerini eleþtirenleri fitnecilikle suçlamazlar mý? Ýþte asýl bu piþkinliðe ve yüzsüzlüðe yanarým! Bir de asýl þuna yanarým: Ýhanetleri ve fitneleri zahir olan insanlarý yeniden kucaklamayý “Fitneyi önleme” önerisiyle sunan içimizdeki safdillere! Bunlar gün gelir “FETÖ’cüleri de affederek beyaz sayfa açalým!” derlerse hiç þaþýrmam.
***
Merhamet maraz doðurur. Ýçinizdeki fitne unsurlarýndan kurtulmadýkça ne bünyeniz saðlamlaþýr ne de seferiniz zaferle taçlanýr. Fitnecilikleri ve ihanetleri zahir olanlarý tekrar baþa getirmek tam da prim vermek anlamýna gelir, biline!