Çaykur Rize maçýn hemen baþlarýnda üst üste pozisyonlar bulurken ve Beþiktaþ bu arada henüz rakip cezaalanýna bile girememiþken, tuhafýnýza gelecek ama; ben siyah-beyazlýlarý o anda beðeniyordum. Neden?.. Çünkü, son zamanlarýn aksine; maça talip olduklarýný ve 3 puaný þiddetle talep ettiklerini açýk-seçik ortaya koyuyorlardý.
Benim için, istemek ve isteðini göstermek çok önemlidir. Gerçi Beþiktaþ bu kararlýlýðýný gerçekleþtirmek adýna baþta çok sýkýntýlar çekti, rakibine pozisyonlar verdi ama; bütün bunlar övgüye deðer hýrsýnýn ortaya çýkardýðý ön risklerin sonuçuydu. Kötü oluþundan deðildi...
***
Ýki gün önce “Beþiktaþ’a nasihat” baþlýklý yazýmda, takýmýn 90 dakika maç oynamak istemediðini, kafasýna göre takýldýðýný, rakibi hataya zorlamaktan çok rakibin kendiliðinden hata yapmasýný beklediðini, maç içinde çokça kaytardýðýný yazmýþtým. Sanki beni yalanlamak istercesine, maça yüksek tempoyla baþlangýç yaptýlar. Gerçi bu tempo kontrolsüzdü ama, inanç ve azim yüklüydü. Sorun þu ki, bu inanç ve azmi organize etmede zorlandýlar. Yüksek tempo baþlarýný belaya sokunca, ilk geçerli çözüm olarak “Daha kontrollü futbolu” tercih ettiler. Yerinde bir seçimdi... Çünkü Çaykur Rize, bu sayede denetlenebilir çizgiye getirildi.
Ama maçýn tam da bu noktasýnda, konuk takýmýn bir ataðý ofsayt kararý ile durduruldu ve aðlarla buluþan top geçerli sayýlmadý. Kabul, gol düdükten sonraydý ama, pozisyon da ofsayt deðildi. Çünkü kurala göre; top ayaktan çýktýðýnda paralelde olmak, ofsaytý bozar.
***
Ýkinci yarýya Quaresma ile baþlamak, taraftara belirgin bir heyecan getirdi ama, daha önemlisi golü de getirdi. Çaykur Rize’ye, fosforlu yeþil formasýyla hoþ bir ekip görüntüsü vermek düþtü. Oyuna lezzet kattýlar.
Beþiktaþ maçýn tamamýný ciddiye alarak, inancýndan ve inadýndan bir an bile kopmayan tavrýyla; 3 puan dýþýnda baþka artýlar da topladý. Devamýný bekleriz...