Geçen hafta STAR’daki bazý haberlerin fotoðraflarý okurlarýn eleþtirdiði konularýn baþýnda geliyordu. Tek tek bakalým.
Ýlk haberimiz 28 Nisan’da birinci sayfada. Baþlýðý, ‘Babasý Semanur’u döverek öldürdü.’
Kýsa anonsun detaylarý ise þöyle: “Antalya’da babasý Mehmet Ç’nin ‘Kanepeden düþtü’ diyerek hastaneye getirdiði, kafatasýnda çatlak, vücudunda ýsýrýk izleri ve kýrýklar bulunan 2 yaþýndaki Semanur’un dövüldüðü anlaþýldý. Talihsiz çocuk hastanedeki bütün müdahalelere raðmen kurtarýlamadý. Mehmet Ç. ve birlikte yaþadýðý Sara S. gözaltýna alýndý. Zalim baba, ‘Yaramazlýk yaptýðýnda döverdik’ dedi.”
Semanur’un hastane yataðýndaki fotoðrafýný hayli büyük bir þekilde görüyoruz haberde. Hülya Çaldýran’ýn telefonla paylaþtýklarýný aktarýyorum: “Yeþil bilindik bir hastane yataðý ve henüz iki yaþýnda baba dayaðýndan hayatýný kaybeden talihsiz kýzýn kocaman görüntüsü. Bazý fotoðraflar habere deðer katar ama bazýlarýnýn misyonu bu deðildir diye düþünüyorum. Seçtiðiniz görüntü sizin gibi bir gazeteye yakýþmýyor. Minicik yavru ölümünden sonra saygýyý hak etmiyor mu?”
***
Bir diðer haber 2 Mayýs’ta. Konu ne yazýk ki tanýdýk: Kadýna yönelik þiddet!
‘Dayakçý kocaya linç giriþimi’ baþlýðýyla sunulan haberde ‘bilindik’ bir kadýna yönelik þiddet mevzuu... Bolu’da yaþayan Hüseyin D. ile Naime N. internetten tanýþýp evleniyor. Bir süre sonra Hüseyin D. þiddetli geçimsizlik nedeniyle boþanma kararý alýyor. Bedensel engelli eþi Naime N. ise buna itiraz ediyor.
Haberin devamý: “Karýsýnýn boþanma isteðine karþý çýkmasýna sinirlenen koca, önce eþini dövdü sonra da býçakla tehdit etti. Bu sýrada yardým isteyen kadýnýn imdadýna komþularý yetiþti ve polisi aradý. Olay yerine gelen polis, kocasý tarafýndan darp edilen kadýný hastaneye gönderdi, öfkeli kocayý da gözaltýna aldý. Bu sýrada öfkeli komþular polis otosundaki Hüseyin D’ye saldýrdý. Çýlgýna dönen kadýnlarý durduramayan polis, çareyi kocayý mahalleden kaçýrmakta buldu.”
Ayþen Ergezen’in eleþtirisi de fotoðrafa... “Kocasý tarafýndan darp edilen bedensel engelli bir kadýnýn fotoðrafýnýn gazetelerde alenen yayýnlanmasý kiþinin mahremiyete yeterince özen gösterilmemesi anlamýna geliyor. Maðdur olan kadýn, görüntüsü kamuoyuyla paylaþýlan yine kadýn. Gazetenizi ilgiyle okuyorum ancak bunlar beni soðutan þeyler.”
***
Fotoðrafla ilgili eleþtirilere bir baþka örnek de 4 Mayýs sayfa 17’de. ‘Danimarka okuttu, babasý kumarda sattý, jandarmalar kurtardý.’
Haberi hatýrlayalým: “Þanlýurfa’da babasýnýn 30 bin lira kumar borcu karþýlýðýnda sattýðý 13 yaþýndaki kýz, tutulduðu çadýrdan kurtarýldý. Danimarkalý vekilin okuttuðu Þaha eðitimine devam edecek...”
Haberin fotoðraf altý yazýsý: “Haydi Kýzlar Okula kampanyasý çerçevesinde Danimarka Sosyal Demokrat Parti Milletvekili Hüseyin Araç tarafýndan eðitim masraflarý karþýlanan 13 yaþýndaki Þaha Ç. 30 bin lira karþýlýðýnda satýldýðý kiþiden alýnarak kurtarýldý. Küçük kýza devlet sahip çýktý. Jandarma ise 13 yaþýndaki kýzýný satan babanýn peþine düþtü.”
Eleþtiri Okan Yüksel’den: “Olayýn ‘iðrençliðini’ anlatmaya kelimelerim yetmez. Memnuniyet verici tek þey, bu trajedinin sonunda minik kýzýn kurtarýlmasý. Yine de yaþadýðý travmanýn peþini býrakmasýnýn zor olduðunu en az benim kadar siz de tahmin ediyorsunuzdur sanýrým. Ancak 13 yaþýnda böylesine aðýr olaylarla karþýlaþan bir çocuðun fotoðrafýnýn gazetede yayýnlanmasý da anlaþýlýr gibi deðil. Gözlerini mozaiklemiþ olsanýz bile yüzü gayet net seçilebiliyor. O yeni bir baþlangýç yapmaya çalýþan minicik bir çocuk, deðil fotoðrafýnýn kullanýlmasý adýnýn bile anýlmamasý gerekiyordu. Sadece soyadýný saklamanýz yetmezdi!”