Selim ATALAY
Selim ATALAY
http://www.selimatalay.com
Tüm Yazýlarý

Fransa Demokrasisi için de endiþeliyiz

Demokrasi ve insan haklarýnda dünyaya ayar vermeye kalkan Fransa, kendi evinde bir karýþ suda boðuluyor... Refah biraz azalýnca, demokrasi kayboluyor.

Her tarafa ders vermeye meraklý bir AB Demokrasisi sokaktan gelen baský karþýsýnda daðýldý ve can havliyle kendini savunmaya geçti. Hem de kýnadýðý yöntemlerle, sert polisiye tedbirlerle... ‘Ýleri AB demokrasisi’ olarak bilinen Fransa’nýn bu kadar kolay tehdit altýnda kalýp, bu kadar kolay daðýlmasý þaþýrtýcý. Ýleri demokrasilerin, tehditlere karþý kendilerini koruyacak rafine ve kademeli savunma mekanizmalarý olduðu sanýlýrdý. Ýleri demokrasi zaten güçlüydü ve tehdidi de kendi örgütlü yapýsýyla etkisizleþtirip, þiddete baþvurmadan aþardý… Meðer o doðru deðilmiþ. Fransa’da demokrasiye tehdit, sokak kargaþasý ve þiddet olarak geldi. Fransa’nýn çaresi de, sýk sýk kýnadýðý Afrika ülkelerinin çaresiyle aynýydý: Çevik Kuvvet, tazyikli su, cop, tekme ve göz yaþartýcý gaz.  

Üstelik polis þiddeti, profesyonel eylemci olmayan lise öðrencilerini de ayrýmsýz hedef aldý. Lise öðrencileri elleri baþlarýnda diz üstü çöktürülüp okul bahçesine dizildiklerinde, Macron yönetimi kontrolü kaybedip daðýlmaya baþlamýþtý.  

Protestolarýn ekonomik zorluklar, vergiler nedeniyle baþladýðý iddialarýna gelince: Ekonomik zorluklar her ülkede var. Ancak refaha bu kadar alýþmýþ topluluklarýn bu kadar kolay daðýlmasý, ‘Ýleri demokrasi için kiþi baþýna ne kadar gelir kaç olmasý lazým’ sorusunu sorduruyor. Zenginlik varken demokrasi söylemine toz kondurmayan, kemer sýkma zamanýnda da sokak terörüne dalan kitleler, küreselleþme sonrasý dünyanýn yeni gerçeði. Üstelik Macron, daha çevreci bir dünya için vergi koydu ve bu vergilere karþý kýyamet koptu. Çevreci Demokrasi söylemi, Fransa’da mazot dumanýna boðulmuþ durumda.  

Hiçbir ülke, sokaklarda zorba kalabalýklarýn terörüne izin vermez. Okullarda kargaþaya izin vermez... Bu sýnamalardan geçmemenin rahatlýðýyla saða sola ayar veren Fransa, iþ baþa düþünce, kýnadýðý yöntemleri, orantýsýz ve sert biçimde kullandý. Fransa Ýçiþleri Bakaný, Sarý Yelek hareketiyle son üç haftada bir canavar yaratýldýðýný ve canavarýn, onu yaratanlarýn kontrolünden çýktýðýný söylüyor... Fransa hükümeti bir canavarla savaþtýðýný düþünüyor. Karþýnda canavar olduðunu düþünüyorsan, sen de canavarlaþýrsýn. Ve makyaj akar, vitrin daðýlýr. 

 

Macron meþru bir Cumhurbaþkaný mý?  

Fransa’nýn bu kadar çabuk çözülmesi, hayli ilginç. 18 ay önce adeta Napolyon’un taç giyme törenini andýran sembolizmle iktidara geçen Cumhurbaþkaný Macron’un sokak karþýsýnda böyle yalnýz kalmasýný kimse öngörmemiþti. Macron’un olaðan sayýlacak benzin zammý, döndü dolaþtý ve kasýrgaya dönüþtü. 

Fransa’daki çözülmenin birkaç boyutu var. En temeli ve en þaþýrtýcýsý, 18 ayda bir Baþkanýn ve iktidarýnýn meþruiyetinin bu kadar kolay erimesi... Her iktidar büyük beklentilerle iþbaþýna geçer. Beklentiyle gerçekleþmenin bire bir uymamasý da esastýr. Ancak Macron’un %66 oyla seçilip, þimdi %20’lere inmesi, çok çabuk oldu.   

Macron Mayýs 2017’de ‘kötünün iyisi’ olarak seçildi. Çok adaylý ilk turda Faþist Le Pen ve Komünist Melenchon’a karþý Macron, ýlýmlý kesimlerin oyunu aldý. Ancak o noktada Le Pen, Melenchon ve diðer radikallere %48 oy verilmiþti. Yani seçmenin yarýsý zaten statükoya, merkez siyasete tepkiliydi...  

Daha da önemlisi, ilk turda Macron %24, Le Pen de %21 aldý. Ýki adayýn gerçek taban oyu buydu. Batý Avrupa’nýn ileri demokrasilerinde iktidarlar %20-30 ile kuruluyor.  

Seçimin ikinci turu ise Le Pen ile Macron arasýndaydý. ‘Le Pen gelmesin’ diyenler, Macron’da birleþti, %66 ya karþý %34 alan Le Pen elendi. Ýki aday da gerçek tabanlarýnýn çok üzerinde oy aldýlar. Önemli bir ayrýntý, seçmenin %25’i sandýk baþýna gitmedi, %8’i de gitti ama boþ ya da geçersiz oy attý.  

Belki de Sarý Yelekliler diye sokaða çýkanlarýn kökeni, sandýða gitmeyenlere, geçersiz oy kullananlara ve Macron’a baþlangýçta oy vermeyen %76’ya uzanýyor. Ancak Fransa’da asgari demokratik olgunluðu da teslim etmek gerekiyor: Macron 2. turu aldýktan sonra sandýk, temsil, gerçek oy oraný konusunda ‘meþruiyet’ kavgasý yapýlmadý. Halen mesele Macron’un meþruiyetinden çok, küstahlýðý ve kibiri.   

 

Size bir general verelim  

Batý Avrupa’da merkezci, statükocu siyaset 2008 krizinin ardýndan daðýlmaya baþladý. Merkezin daðýlmasýnýn en son örneði, Ýtalya’da yaþandý. Ýtalya þimdi sokaktan gelen ve ‘popülist’ diye anýlan partilerin iktidarýnda.  

Ýngiltere’nin Brexit’i, merkezin çöküþünün bir baþka örneði… Almanya’da Merkel zemin kaybedip zayýflýyor. Fransa’da da Macron muhtemelen türünün en son örneði olacak. Üstelik Macron-Merkel ikilisi, Liberalizmin küresel silahþörleriydi. Macron’un 2022’ye dek görev süresini sürdürüp sürdürmeyeceði artýk kuþkulu. Rostchild bankerinin statükocu hareketi, siyaseten yeniden yetki alamayacak. 

Üstelik Fransa’da demokratik sisteme karþý inançsýzlýk da baþladý. Mesela bazý sarý yelekli asiler Macron’un istifasýný ve yerine eski Genelkurmay Baþkaný General Pierre de Villiers’in gelmesini istiyor.  

De Villiers, Macron’un savunma bütçesi kýsýntýlarýný protesto için Temmuz 2017’de Genelkurmay Baþkanlýðýndan istifa etmiþti. Yeni Cumhurbaþkanýnýn bürokratik statüko ile ilk el-ensesi bu olaydý. Fransa, seçimle iþbaþýna gelmiþ iktidarýn, askeri bürokrasi ile pasta paylaþýmý kavgasýný yaþadý. General istifa etti ama anlaþýlan hatýrasý ve mirasý hala ortada.   

Meðer ileri demokratik Fransa’da askeri etki de fazlaymýþ…  

Asilerin ‘General’ istemesi, eski zamanlara, de Gaulle gibi bir baba’ya özlem mi? De Gaulle’ü 1968 isyaný devirmiþti. Þimdi bir baþka isyanýn ‘General’ talebi, ileri demokrasinin cilvelerinden olsa gerek...  

1968 isyanýnýn liderlerinden Daniel Cohn-Bendit Fransa’nýn gidiþatýndan umutsuz. Fransa’nýn sosyal bir kriz yaþadýðýný düþünüyor ve tarihsel olarak Avrupa’da bu krizlerin aþýrý saðýn yolunu açtýðýný biliyor. Cohn-Bendit’in örneði, 1930 Almanyasý: “O zaman Almanya ekonomik krizdeydi. Ýþsizlik büyümüþtü ve Komünistler, Almanya’nýn sola, sosyalizme döneceðini sandýlar. Dönmedi... Böyle sosyal krizler sola dönmez. Her zaman saða döner...”  

Bu iþlerin içinde olan siyasetçi 2018 Fransasý’ný Hitlerin yükseldiði 1930 Almanyasý ile karþýlaþtýrýyorsa, bir bildiði vardýr... Her durumda Macron ile birlikte Fransa’nýn merkez siyaseti biterse, Avrupa baþka yerlere savrulur. Fransa’da olan, Fransa’da kalmaz.  

Genel beklenti, ilk dalganýn Mayýs 2019’daki Avrupa Parlamentosu seçiminde gelmesi. Bu seçimi merkez siyasetin Avrupa çapýnda kaybetmesi bekleniyor. Ondan sonra da ülkeler birer ikiþer çözülür. Trump’ýn ve ideoloðu Steve Bannon’un da beklentisi bu. 

‘Avrupa Ordusu niyeti yüzünden Macron’un baþýnýn derde girdiði’ yorumlarýna gelince: ABD bunu bir küstahlýk saydý, ama ciddiye almadý… Dünyanýn dört yanýnda operasyon çekebilen bir Fransa kendi evinde operasyon yer mi? Ya da neden yer?  

 

Paris bulvarlarý ne ferah 

Paris ne kadar geniþ ve ferah bulvarlara sahiptir... Yürü yürü, bulvarlar bitmez... Fransa’nýn þehircilik estetiðine methiye yazmadan önce, bu durumun tarihi bir ihtiyaçtan kaynaklandýðýný bilmek gerekiyor: Fransa, sokak eylemlerini önlemek, sokaklarda barikatlar kurulmasýný zorlaþtýrmak için o geniþ bulvarlarý kurmuþtur.  

1832 ayaklanmasýnda da Paris sokaklarý barikatlarla kapanýnca, Fransa imparatoru genel güvenlik için mimari çareler aramaya baþladý. Asker, barikatlý sokaklara giremiyordu... Üçüncü Napolyon, Paris’e bir kent planý yapýlmasý ve geniþ bulvarlar açýlmasýný Baron Haussmann’dan istedi. O zamana dek Paris caddeleri dar ve kolay barikat kurulur cinstendi. Geniþ bulvarlarý ise kapatmak zordu. Askerin kolayca aþabilmesi ve hýzlý müdahale edebilmesi için geniþ bulvarlar yapýldý.  

Geniþ bulvarlar, beþli yýldýz þeklindeki meydanlara açýlýyordu. Meydana konumlanacak asker, geniþ görüþ açýsýna sahip olacak ve bulvarlarý kontrol edebilecekti. Paris’in ferah þehircilik anlayýþýnýn arkasýnda Ýmparatorun güvenlik korkusu vardýr.