İç politika bazen insanı bunaltıyor, hava almak, gözümüzü biraz dışarıya çevirmek lazım.
Ancak, gözümüzü biraz dışarı çevirdiğimizde de gördüklerimiz, okuduklarımız insanı pek ferahlatmayabiliyor.
İşte size Jerome Cahuzac örneği.
Jerome Cahuzac sosyalist Cumhurbaşkanı François Hollande’ın seçilmesinden sonra kurulan sosyalist hükümette bütçe bakanı idi.
Malum, Fransa’da ağır bir ekonomik kriz, krizin arkasında da darmadağın olmuş kamu maliyesi var.
Fransa Avrupa Birliği’ne 2014 itibariyle bütçe açığını milli gelirinin yüzde üçü seviyesine yani Maastricht kriterine çekeceğine ilişkin söz veriyor ama bu pek kolay değil.
Ekonomi büyümediği için hem dolaylı hem de dolaysız vergilerde randıman çok düşük, istendiği, hedeflendiği ölçüde vergi toplanamıyor.
Çare de kamu harcamalarını kısmakta aranıyor ama malum, bu iş de siyaseten kolay değil.
Cumhurbaşkanı Hollande’ın toplumsal desteği yüzde 25’e kadar düşmüş bulunuyor.
Kamu harcamalarını kısma ve böylece bütçe açığını yüzde üç barajına çekme işinde en büyük sorumluluk da doğal olarak bütçe bakanına düşüyor.
Bütçe bakanının yani Jerome Cahuzac’ın önemli bir hedefi de, doğal olarak Savunma Bakanı ile işbirliği içinde, Fransa’nın askeri harcamalarını milli gelirin yüzde 1.5’i (bir buçuğu) kadar azaltmak idi.
Fransa’nın milli gelirinin yaklaşık iki trilyon avro olduğunu varsayın, bu büyüklüğün yüzde bir buçuğu yine yaklaşık otuz milyar avro ediyor ki, askeri harcama kısıntısı olarak önemli bir büyüklük.
Bu büyüklükte bir askeri harcama kısıntısının kimlere, nerelere, ulusal ve uluslararası çevrelere nasıl yansıyacağı bir muamma idi.
Üstelik Fransa Mali’de savaşırken, Afganistan’da önemli bir birlik bulundurur iken.
Fransa’daki siyasi hava da bir vergi milliyetçiliği havası, herkesin parasını ülkeye geri getirmesi isteniyor, vergi matrahını başka ülkelere kaçırmak isteyenlere adeta vatan haini gözüyle bakılıyor.
Vergi cennetlerine karşı da Fransa’nın da içinde bulunduğu ülkeler savaş açıyorlar.
VE, bu konjonktürde, bütçe bakanı Jerome Cahuzac’ın bir İsviçre bankasında altı yüz bin dolarlık, kökenini açıklayamadığı bir hesabı ortaya çıkıyor.
İlk aşamada bu bilginin nasıl basına ulaştığı bilinemiyor ama Jerome Cahuzac bütçe bakanlığını kaybediyor; milletvekilliği de tehlikede.
Ancak, bir İsviçre dergisinin (L’Hebdo) açıklamaları manzarayı çok ilginç kılıyor.
Bu derginin iddiasına göre bu belgeleri bulan ve basına veren kurum doğrudan Fransa ordusu.
30 milyar avroluk kesinti planının rövanşının ordu tarafından çok fena alındığı Fransa basınında şimdi çok yaygın bir iddia.
İsviçre bankasındaki hesap da topu topu altı yüz bin avroluk bir hesap; başka bir ifadeyle, bu parayla Bağdat Caddesi’nde çok iyi bir apartman dairesi almak bile kolay değil.
Ama, ordu gibi bir kurumla kol güreşine giriyorsan, demek ki, bırakın altı yüz bin dolarlık İsviçre hesabını, açıklayamayacağınız bir avroluk bile bir geliriniz olmayacak.
Jerome Cahuzac’ın yerine gelen bütçe bakanı mesajı almış gibi görünüyor, Fransa bütçesinin Maastricht kriterlerine dönüşünün yolu artık anlaşılan askeri harcamaların kısıntısından geçmeyecek.
Bu hikaye bana çok ilginç geldi, bilmem sizin için de öyle mi?
