Trump’ýn Suriye’den çekilme açýklamasýnýn ortalýðý karýþtýrdýðýna þüphe yok. Öncelikle belirtelim, çekilme konusu Trump’ýn kendi kendine aniden verdiði bir karar mý, yoksa stratejik bir sýrrýn ifþa edilmesi mi, orasý açýk deðil. Bununla birlikte, her ne olursa olsun kapalý kapýlar arkasýnda bu konunun konuþulduðu anlaþýlýyor.
Baþkan’ýn açýklamasý, kendi baþýna yeni bir politika olabileceði gibi, üzerine siyaset kurulacak bir duruma da iþaret ediyor.
Örneðin Rusya Dýþiþleri Bakaný Lavrov, ABD’nin Suriye’den çekilme ihtimalinden pek memnun olmuþ. Gayet tabi sevinir; herkes biliyor ki ABD gidince ortalýk Rusya’ya kalýr. Soru, bu açýklamayý neden yapma ihtiyacý duyduðu ile ilgili. Suriye’yi terk ederse bizzat ABD’nin Rusya’ya daha fazla alan açma ihtimalinin Rusya tarafýndan ima edilmesi söz konusu. Bu da, Trump’a “çekilme” demek anlamýna gelir. Görünen o ki, Putin hala canla baþla Trump’ýn iktidarýný korumasýna yardým ediyor.
Trump Suriye’de kaldýkça, Rusya’nýn da kalmasý meþru oluyor. Ayrýca ABD’nin bölgedeki varlýðý baþka ülkelerin daha fazla olaya müdahil olmalarýný sýnýrlýyor. Görünen o ki, Rusya’nýn esas derdi de bu.
ABD’nin çekilme ihtimalinin duyulmasý bile, Suriye’ye kimlerin girmeye hevesli olduðunu göstermeye yetti. Trump yaptýðý açýklamayla bilinçli bir olta mý salladý, bilemiyoruz; ama durumdan vazife çýkaranlarýn açýða çýkmasýný saðladýðýna þüphe yok. Fransa Cumhurbaþkaný Macron’un iki teklifi, bunu göstermeye yetiyor. Ýlki, YPG ile Türkiye arasýnda arabuluculuk önermesi. Bu, YPG’yi týpký ABD gibi terör örgütü görmediklerini ima ediyor ve ABD’den boþalan yerde ABD gibi davranýlacaðýný söylüyor.
Bu açýklama ABD’nin güvenini kazanmaya yeter mi, bilemiyoruz. Ancak ayný zamanda bölgeye daha fazla asker göndereceðini söylemesi, niyetin “arabuluculuk”la sýnýrlý olmadýðýný gösteriyor.
ABD yerini Fransa’ya býrakýrsa, Rusya için kötünün iyisi olur. Almanya ya da Ýngiltere olacaðýna, Rusya bölgede Fransa varlýðýný tercih eder. Ama bu duruma hem ABD derin devleti hem de diðer Avrupa ülkeleri hiç memnun olmaz.
Fransa’nýn YPG üzerinden bölgedeki etkisini artýrma çabasý, Türkiye tarafýndan þiddetle engellenmeye çalýþýlýr. Ýki ülke arasýndaki pamuk ipliði iliþkiler de bozulur. Almanya ile de gayet kötü olan iliþkilere bir de Fransa ile olan eklenir. Bu koþullarda Fransa’nýn stratejik hedeflerine ulaþmamasý için Türkiye her þeyi yapar, dolayýsýyla Fransa sadece sahaya sürülmüþ oyuncu durumuna düþer.
Fransa’nýn fýrsatçý durumuna düþürülmesi, Türkiye’nin bu ülkeye karþý da ket vurmaya teþvik edilmesi kimin iþine gelir diye sormak gerekebilir. Rusya’nýn daha fazla alan açmasýna izin verilmemesini savunan, bu nedenle ABD’nin bölgede kalmasýný yararlý gören, Avrupa’nýn krizleri yönetmekten aciz olduðunu görüp AB’yi terk eden ve Türkiye’yi karþýsýna almaktan imtina eden hangi devlet ise onun iþine geliyor gibi.
Fransa amacýna ulaþabilmek için, öncelikle Ýngiltere engelini aþmak durumunda kalabilir. Ýngiltere, Trump yerine Rusya’yý durdurma yanlýsý ABD ile iyi anlaþýyor. Dolayýsýyla durumu daha da karýþtýracak bir devletin boþluk doldurmasýna itiraz edebilir. Ayrýca, bugün Türkiye’nin tam da Rusya ile dostluk içinde bu sýnýrlama iþlevini gördüðünü düþünüyor. Olur da, ABD çýkar, Türkiye geri adým atar, Fransa ya da baþka bir ülke hareketlenirse, o zaman Ýngiltere zaten hiç elini çekmediði bölgede fark ettirmeden gücünü artýrýverir.
Umalým ki, Fransa ile Ýngiltere kendi aralarýnda anlaþmasýnlar.