Fransýzlar aksiyon sevmez þimdi anladým

Bu hafta vizyona giren Zoraki Ýkili’nin baþrol oyuncusu Laurent Lafitte, bir takip sahnesi için üç gün boyunca tek ayakkabýyla Paris sokaklarýnda koþtu. Fransýz yýldýz Lafitte ile çok özel...

FRANSIZ tiyatro ve sinemasýnýn en ilginç kiþiliklerinden Laurent Lafitte bu hafta gösterime giren De l’autrecotedupériph/ Zoraki Ýkili’de baþrolü Omar Sy ile paylaþýyor. Geçen yýl Can Dostum’un kazandýðý olaðanüstü giþe baþarýsý üzerine Omar Sy’ye bu kez Eddie Murphy’nin Sosyete Polisi’nde oynadýðýna benzer bir karakter biçildi. Karþýsýna ise hem Comedie Française üyesi, önemli bir tiyatro aktörü olan hem de one man showlarý, siyasi hiciv içeren radyo programlarý ve çok sayýda filmde rol almasýyla ünlü Laurent Lafitte kondu. Fransa’da yýldýzý git gide parlamakta olan Lafitte ile Unifrance Randevularý kapsamýnda Paris’te konuþtuk.

-Zoraki Ýkili sizin projeniz mi? Ayný zamanda senaristisiniz!

Benim projem deðil ama rolü teklif ettiklerinde senaryo yazýmýna yönetmenle birlikte katkýda bulunmamý istediler. O dönemde bir ‘one man show’ (tek kiþilik gösteri) yapýyordum, diyaloglara yararým dokunacaðýný düþündüler.

ROLÜMÜ HAFÝFE ALMAM

-Comedie Française üyesisiniz, bu film çizginizden uzakta, hafif bir komedi...

Öyle... Ama iþimi ayný þekilde yaparým. ‘Bu hafif bir eðlence filmi’ diye rolümü hafife almam. Ben her ne yaparsam samimi olmaya çalýþýrým, komediyi oynuyorum diye oyunculuk tarzýmý deðiþtirmem. Bence bir komedide komik olan sahnede olana inanmanýzdýr, izlediðiniz þeyin inanýlýr olmasý. Tabii ki Voltaire’in Candide’i ile bu film arasýndaki farký görebiliyorum ama yöntemim deðiþmiyor.

-Çok yönlü bir sanatçý olmanýz ayný þeyi yapmaktan çabuk sýkýlmanýzdan mý?

Çabuk sýkýldýðým doðru... Ama her zaman ne iþ yapacaðýmý seçme olanaðý bulamadýðým için kariyerimin büyük kýsmý tesadüflerle þekillendi. 16 yaþýnda bir televizyon filmiyle baþladým oyunculuða. Sonra arka arkaya yeni yetme rollerine çýktým sitcom’larda. Bundan memnun deðildim. Fransa’daki devlet tiyatrolarýný keþfettim ve Devlet Konservatuvarý’nda eðitimime devam etmeye karar verdim. Daha önce öðrenmediðim þeyleri keþfettim. Klasik tiyatroyu, Racine’i, Moliere’i, Marivaux’yu, Shakespeare’i... Oradan da çok farklý bir kariyere devam ettim. Hep oyuncu olarak iþ bulabildim, baþka iþ yapmaya ihtiyaç duymadým. 2008’de kendi þovumu yazdým. Paris’te büyük bir baþarý kazandý. Guillaume Canet’nin Küçük Beyaz Yalanlar’ýnda oynadým.

-Bu þov ‘yüksek sanat’ sayýlmadýðýndan tepki alabilirdi...

Çok þanslýydým... Comedie Française’e davet edildiðimde herkes ‘One man show yapýyor, Comedie Française’e mi girecek, neden olmasýn?’ diyordu. Aslýnda normal olan konservatuvar okuduðum için mezun olunca Comedie Française’e girmemdi. Þovum tutulunca herkesin haberi oldu. Ama okuldaki hocamdý Comedie Française’e kabulden sorumlu olan...

-Zoraki Ýkili filminde çok enerjik görünüyordunuz. Takip ve kulüp sahneleri keyifli miydi?

Hayýr!

-Ýyi rol yapmýþsýnýz o zaman!

Saðolun... Bir filmde oynarken gerçekten koþmanýz gerekiyor! Kulaða aptalca gelecek ama bunu ancak yaparken fark ettim! Ýlk takip sahnesinde tek ayakkabý ile koþuyordum, çekimi üç gün sürdü. Üç gün boyunca günde 12 saat tek ayakkabýyla koþtum! Sonunda çöktüm, ayaklarým artýk koþmak istemiyordu. Kendi iradelerine sahip oldular ve bana karþý koydular. Ve düþtüm! Yeterince hazýrlanmamýþtým, ne kadar enerji gerektiðini bilememiþim...

-Aksiyon Fransa’da pek yaygýn deðildir...

Nedenini þimdi anladým.