Ýstatiksel araþtýrmalar Fransýz kadýnlarýn her zaman, diðer Avrupa ülkelerine ve ABD’deki kadýnlara oranla daha formda olduðunu gösteriyor. ABD’de kadýnlarda obezite oraný yüzde 30 iken, Fransa’da bu oran yüzde 10. Oysa Fransýz mutfaðý lezzettli peynir çeþitleri, kurabiler, ekmekler ve þaraplarý ile ünlü. Peki ama neden kilo almýyorlar... Ýþte araþtýrmalardan çýkan bazý gerçekler.
Ýþlenmiþ gýdalarý ek tercih etmiyorlar; Aslýnda bunda büyük katkýyý Fransýz hükümeti saðlýyor, iþlenmiþ gýdalar ve bunlarýn reklamlarý ve pazarlamalarýyla ilgili katý kurallar var. Dolayýsýyla saðlýksýz gýdalarýn satýþý teþvik edilmiyor. Ýþlenmiþ gýda yerine bol yulaf ve tam taneli tahýllarý yiyorlar.
Abur cubur yemiyorlar. Taze çið sebze veya meyve, atýþtýrmalýklarý arasýnda bir numara.
Þekerli ve kremalý yerine sade kahve içiyorlar.
Asansörsüz eski tarz apartmanlarda yaþýyorlar. Bol merdiven kullanýp, alýþveriþlerini kendileri yapýyorlar.
Bisiklete biniyorlar. Hafta içi ve sonlarý en sýk kullandýklarý spor aracý olan bisiklet yaþam biçimleri. Haftada en az 200 dakika bisiklete binip, düzenli yürüyüþ yapýyorlar.
Farklý çeþitlilikte besinleri tüketiyorlar, bir Fransýz kadýný öðlen öðününde asla bir sandviçi tercih etmiyor. Peynirli veya deniz ürünlü salatalar favorileri.
Peyniri çok tüketiyorlar. Peynir “kolesistokinin” hormonun salgýlanmasýna yol açýyor, bu hormonda beyne tokluk sinyali veriyor.
Sadece masada oturarak yavaþ yavaþ yiyorlar, TV baþýnda vs araþtýrarak yemiyorlar.
Her öðünde taze sebze çorbalarý içiyorlar. Böylece çorba mideyi doldurup saðlýklý besinleri saðlarken fazla yemelerini önlüyor.