Trabzonspor 1 hafta evvel kazandýðý deplasman galibiyetinin verdiði moralle maça çok fazla rahat çýktý. Maç uzun süre orta saha mücadelesi halinde geçti. Ýki takýmýn da net pozisyonu olmadý. Hatta Gaziantep’in attýðý gol de pozisyondan gelmedi. Vasata yakýn mücadelenin olduðu ilk yarý Gaziantep’in galibiyeti ile bittiyse; bu sadece hakem Tolga Özkalfa ve yardýmcýsýnýn hatasýndan kaynaklandý. Trabzonspor orta sahada ilk yarý hiç organize olmadý. Ýleri baský ve iyi orta gelmeyince Gaziantep’i zorlayacak hiçbir baský olmadý. Trabzonsporlu futbolcular hazýra alýþmýþlar: Frikik olsun, Mehmet Ekici golü atsýn, biz ense yapalým! Ýlk yarýdaki görüntü bu idi.
Futbol ukalalýðý kaldýrmýyor. Geçen haftaki galibiyet sonrasý “Hiç hata yapmadýk, o yüzden kazandýk” diye düþünüp hatalarý görmek istemezseniz, 1 hafta sonra yediðiniz þamarla kendinize getirilirsiniz. Gaziantep, “Trabzonspor’u nasýl yenebilirim”i iyi çalýþmýþ ve hakemin attýðý ilk golün dýþýnda iyi oynadý ve hak etti. Trabzonspor takým olamadý. Mehmet Ekici’nin arkadaþlarýný kurtaramadýðý gerçeði ortaya çýktý.
Yönetimin seneye Trabzonspor’la ilgili düþüncesi varsa, bence ilk önce aklý futbolda olan bir teknik direktör bulmasý gerekir. Erkan’ý seyredince aklýma Alanzinho geliyor. Ýkisinin de ortak yönü ayný teknik direktör tarafýndan istenmesi ve maliyetlerinin aþaðý yukarý ayný olmasý. Artýk Bosingwa yerine geçmeli. Savunmanýn ortasý, diðer malzemelerle kurulmalý. Fatih kardeþin Trabzonspor’un futbolcusu olmadýðý artýk görülmeli.
Taraftara da þunu söyleyeyim: Maç sonlarýndaki süslü kelimelere inanmayýn, hepsi hikaye!