Futbol galiba güzel bir oyundu, galiba... Son hatýrladýklarýmýz öyle bir þeydi, güzellikler vardý. Rekabet, enerji, gerilim, taktik vardý, sonuçta belirsizlik ve sürprizler de vardý. Bu yüzden de futbol güzeldi. Sahadaki oyunun bir cazibesi vardý çünkü saha dýþýnda hiç olmazsa bir tolerans vardý. Yenmek yenilmek, kazanmak kaybetmek vardý.
Cumartesi gecesinden geriye kalan hiç þüphesiz hak edilmiþ bir þampiyonluktur ama güzellik deðildir. Bir türlü bitmek bilmeyen, bittikçe uzayan lig Türkiye gibi bir ülkeye yaraþmayan, yakýþmayan bir manzarayla noktalanmýþtýr.
Türkiye her alanda sarsýcý, sancýlý bir deðiþimden geçiyor. Devasa konular, on yýllardýr hatta yüzyýlý aþkýn bir süredir kemikleþmiþ alýþkanlýklar ömrünü tamamlýyor. Bütün üniteleriyle yeni bir toplum inþa ediliyor. Baþrolde siyaset var ama siyasetin tanzim ettiði hayatýn içinde her þey þekilleniyor.
Ýktidar iliþkileriyle birlikte paylaþým, zevkler, bir arada bulunma þartlarý ve hoþgörü de yeniden anlamlanýyor.
Siyasetten sanata, ekonomiden spora kadar her alanda...
Eksikliði nedeniyle her zaman ülkede kolektif huzuru dinamitleyen “adalet”in de önce zihinlerde hakim olmasý gerekiyor. Devletin üreteceði adaletin standardýný da bireylerin arzuladýðý, bir baþkasýna; özellikle de kendisi gibi olmayanlara reva gördüðü adalet belirleyecektir. Toplumdaki adalet duygusu, topyekün ve herkesi kuþatacak adaletin deðerini belirleyecektir.
Kabul edelim seviye hiç de iyi deðildir. Özellikle de futbolda. Sokaða taþýnan öfkenin sýnýrý da kuralý da yok ne yazýk ki...
Cumartesi akþamý fotoðrafý, bu yüzden kötü ama muhakkak surette hafýzalardan silinmesi gereken bir daha olmamasý için herkesi kara kara düþündürtmeye deðer bir manzaradýr.
Bir toplum bu kadar kontrolden çýkamaz...
Bir toplum bu kadar öfkesinin esiri olamaz...
Her alanda kalýplarý kýrabilen bir toplumun, futbolda eski çaðda kalmasý, taraftarlýk ilminde bu hallere mahkum olmasý kabul edilemez.
Þiddetin esiri olan kalabalýklar onaylanamayacaðý gibi, onlarý motive eden çýlgýn medya da acizleþmiþ futbol yönetimi de onaylanamaz.
Görünürde gerilime karþý ama gerçekte o gerilim bir sermaye gibi tepe tepe kullanan futbol çarkýnýn da artýk sonu gelmelidir. Tek suçlu, bencil kararlarla ve sorumsuz demeçlerle adaletsizliði en baþtan üreten bir anlayýþýn taraftarý deðildir. Cumartesi gecesi yaþananlar ayný zamanda bütün sektörün ortak günahýdýr.
Sorunlu bir futbol sezonu, tam da o sorunlarý ifade eden bir manzarayla kapanýrken sektörün dibe vuruþunun ilaný da olmuþtur. Ders almak isteyenler için acý ama ibret verici bir manzarayla...
Yaþananlarýn sebebini tahmin etmek de güç deðildir çünkü düðme baþtan yanlýþ iliklenmiþtir. Hangi takýmý tutarsa tutsun, sonuçlar kimin iþine yararsa yarasýn futbolla ilgili herkesin içinde, “Birþeyler yanlýþ oldu” duygusu hakimdir.
Bu duygu giderilmeden futbol düzelmeyecektir.
Cumartesi gecesinin geride býraktýðý tatsýz manzara hiç olmazsa bunu bir kez daha göstermiþtir.
