Fenerbahçe, Osmanlýspor karþýsýnda ikinci yarýnýn hemen baþýnda Alper Potuk’un çok güzel bir golüyle öne geçti. Bu golün takým oyunuyla yakýndan uzaktan ilgisi yoktu. Bireysel yeteneklerini iyi kullanan Alper golün sahibi oldu. Futbola bakacak olursak, seyri sýkýntý veren Fener’in ilk yarý itibarýyla hiçbir pozisyon üretemeyen sadece futbolcularýn sahaya dakikalarý doldurmak için çýkmýþ olduðunu gördük. Van Persie’ye bakýyorum; emekli futbolcular gibi, hiçbir þey yapmýyor. Eðer dünya yýldýzý ise mazide kalmýþ... Bana gerçek Persie’nin yeteneklerini sahaya göstermesi lazým.. Ama gelin görün ki, hiçbir yetenek varlýðýný göremiyoruz.
Fener’de Diego, bir þeyler yapmaya çalýþýyor. Fakat duran toplarýn patronluðunu oynuyor. Golü attýktan sonra kendi yarý alanýna çok adamla skoru korumaya giden bir Fenerbahçe izledim. Fenerbahçe kazanýrken de rahat kazanamýyor. Derinden bir oh çektirmiyor. Hep sýkýþ pýkýþ gollerle galip geldiði maçlarý izliyoruz. Halbuki, Pereira’nýn söylemlerine göre agresif, önde basan, pozisyonlar üreten, rakip kaleye gollük þutlar atan Fenerbahçe’yi hala göremiyoruz.
Osmanlýspor’da ise Umar’ýn tek baþýna Fener savunmasýný karýþtýrdýðýný gördük, fakat sonuca gidemediðini de gördük. Onlar da ilk yarý Fenerbahçe’den ürkmüþ olacak ki, fazla hücum aðýrlýklý futbol oynamaktan uzak kaldýlar.
Kýsacasý maçýn tek etkili görüntüsü Alper’in atmýþ olduðu þýk goldü. Bir de Fenerbahçe savunmasýnda o kadar geriye doðru top oynuyor ki, nasýl hücumda çoðalacak nasýl goller bulacak anlamakta zorlanýyorum. Ýkinci yarý itibariyle de Osmanlýspor takým halinde Volkan’ýn koruduðu kaleye fazla adamla geldi, fakat onlar da net gol pozisyonu bulmakta beceriksiz kaldý. Kazanmak güzel tabi.. 3 puaný deplasmanda alýyorsan yoluna devam edersin. Ama ortaya konulan futbol çok yavan geliyor..