Futbolun siyaseti...

Meclis’ten sonra siyasetin en fazla yapıldığı yerdir futbol camiası. Üstelik siyasete oranla çok daha az eleştiri alır zira taraftarlık duygusu objektif davranmaya engeldir.

Üç adamın hikayesinden söz edelim bugün. Üçü de futbol camiasından olmasına rağmen siyaset yapmayı iyi bilen, kamuoyu yönlendirme becerisi üst seviyede olan adamlar...

***

Birincisi Felipe Melo. İdmanda kavga ettiği takım arkadaşını bayıltıncaya kadar dövdü, ceza almadı, yaptırım görmedi. Duygusal yanımızı, takımı, arkadaşı için kavga eden adam imajını sevdiğimizi çabuk anladı, sahada da ona göre davrandı.

İkincisi Ünal Aysal... Galatasaray tarihinde kulübün eski yöneticisini eleştirdiği için kulüpten yollanan futbolcular vardı. Ünal Aysal Başkan oldu, sosyal medyadan “Başkan çocukça davranıyor. Her şeyi yaptım. Anlaşmaya varmıştık ama şartları 3 kez revize etmeye çalıştılar.” diyen Felipe Melo’yu milyonlarca Euro ödeyerek transfer etti.

Fatih Terim’le arasında geçen özel telefon mesajlarını kamuoyuna açıklayabilen birisi Ünal Aysal. Bugünlerde bambaşka bir şey yapıyor, bir başka kulübün başkanına küfür edilen twiti paylaşan Felipe Melo’dan kahraman yaratmaya çalışıyor. 

Mesele Aziz Yıldırım’ı ya da Fenerbahçe’yi sevip sevmeme ya da nefret etme meselesi değil. Futbol, centilmenlik, sportmenlik falan onlar da anlamsız kalan cümleler ama bir de ilke olmalı.

Sen bir futbolcunun bir başka kulübün başkanına küfretmesine onay verir davranışlar sergilersen diğer 17 kulübün futbolcuları da sana küfretme hakkını kendinde görür.

***

Üçüncü adam Fatih Terim... Siyaseti her ikisinden hatta ikisinin de toplamından daha iyi bilir Fatih Hoca. Şampiyonluğa giderken, ihtiyacı olduğu için, arkadaşını döven Melo’yu kadro dışı bırakmayan, ama tüm şimşekleri üzerine çeken Volkan’ı biraz da korumak adına Milli Takım’dan kesen kişidir Hoca.

Milli Takım kampında silah soktular lafının bile çıkmasından ne kadar rahatsız olduğunu kadrosunu açıklarken söylemeden belli eden adamdır.

Konuşsa, bir süre için, Ünal Aysal’ı çok zor durumda bırakabilirdi Fatih Terim ama siyaset kadar gelenekleri ve gelenek dışına çıkanların tarihe nasıl geçtiğini de bilir Hoca.

İnsan yanını kaç kişi bilir bilmem ama zor zamanlarda her fırsatta kızı Merve’nin ve torunu Yaman’ın yanına koştuğunu, telefonunu Müfit Hoca’ya bırakıp saatlerce içeride kaldığını da biliyorum işte.

Ünal Aysal’ı pek sevmem, rahmetli Birand’ın tek vasiyeti kaynaklı sıkıntılarım var ama yazarken objektif dururum. Siyaseti çok iyi bildiğini zannediyor ya Ünal Aysal, Galatasaray Tv’de Fatih Terim’in görüntülerine ambargo koydurarak, Türk Telekom Arena’dan resimlerini kaldırarak aslında durumun tam aksi olduğunu da ispat ediyor.

Galatasaray taraftarı da futbol seyircisi de sokaktaki adam da vefasızlığı, yok saymayı sevmez, tarih de bunu affetmez...