Türkiye Sayýn Cumhurbaþkanýmýzýn ev sahipliði ve liderliðinde müthiþ bir zirveye ev sahipliði yapýyor...Her alanda, her konuda yer alan herkes çok yoruluyor, çok yoruluyoruz ama LÝDER’in attýðý adýmlarý ve Türkiye’nin aldýðý yolu görünce herþeye inanýn deðiyor...
Sevgili dostlar, zirve sýrasýnda yaþananlarý paylaþmamýz mümkün deðil ama net olarak þunu söylemem mümkün; dünya Türkiye’yi daha doðrusu Erdoðan’ýn vizyonu ve liderliði eþliðinde TÜRKÝYE GERÇEÐÝNÝ net olarak görüyor ve idrak ediyor...
Bu noktada zirveyi bir kenara býrakýp Fransa konusunda bir tespitimi paylaþmak istiyorum.
Bu tespite geçmeden 18 ocak 2015’te bu köþede yazdýðým bir yazýdan alýntý yapmak istiyorum;
“...Neden Fransa ? Fransa saldýrýsý çok iyi okunmalý. Ortadoðu’da “Ýsrail çizgisinden çýkmaya çalýþan Fransa” tespiti anlaþýlmalý ve anlamlandýrýlmalý... Fransa ayný zamanda Afrika ile tarihi “hatalarý-baðlarý” yüzünden en fazla Müslüman nüfusa sahip, sosyolojik olarak “düþen ekonomik gücü ile paralel” sorunlar yaþayan bir ülke. Açýkçasý; SÝNÝR UÇLARI DIÞARIDA! Verilen mesaj da, hedeflenen amaç da düþünülünce “neden Fransa” sorusu zor deðil...Sonuç: Fransa bugün için sadece “seçilen yerin adý”! Körfez ülkelerine, Mýsýr’a ve Neo-Con lobisi ile Ýsrail’in tavrýna detaylý ve doðru bakmak gerekli”...
Sonuç : Þimdilik “BU KADAR” diyorum ! Devam edeceðiz fakat etmeden sizden ricam þu soruya lütfen cevap arayýn; NEDEN FRANSA?