Galata Köprüsü'ndeki 15 Temmuz diriliş ruhu…

Dün İstanbul'da Galata Köprüsü'nden yüz binler, dünyaya Filistin mesajı verdi.

Türkiye Gençlik Vakfının (TÜGVA) öncülüğünde, "Dünyayı uyandırıyoruz", "Dün Ayasofya, bugün Emevi, yarın Aksa" ve "Bir güneş doğuyor" sloganlarıyla tarihî bir gün yaşandı.

Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, Sultanahmet Camii, Eminönü Yeni Cami, Fatih ve Süleymaniye camilerinde kılınan sabah namazının ardından on binler Galata Köprüsü'ne kortejler eşliğinde yürüdü.

Yeni yılın ilk gününde, yılbaşını kutlayanların uyuduğu bir saatte, sabahın ilk ışıkları ile yürüyen bu fedakâr insanların anlattığı, aslında bir hatırlatmadır.

Türkiye'nin mana köklerinden yükselen diriliş yolculuğu; merhamet, İslam kardeşliği, onurlu dik duruş ile coşkuyla devam ediyor.

Tam da FETÖ'nün hain darbe girişimi sonrasındaki coşku ve heyecanı hatırlatmanın yeridir.

Galata Köprüsü üzerindeki ruh, 15 Temmuz ihanetine karşı şahlanan diriliş ruhudur.

FETÖ'ye ve arkasındaki güçlere/ABD'ye verilen mesaj, bu defa Galata Köprüsü'nden İsrail'e ve arkasındaki aynı güçlere veriliyor.

Artık kendisi olan, güçlü, Büyük Türkiye var...

FETÖ'nün darbe girişimine tepki göstermek için bütün Türkiye'de her akşam gerçekleştirilen demokrasi nöbetlerini hatırlayınız. Milletimiz milli iradeye sahip çıkarak darbeci zihniyeti ayaklarının altına aldı.

Türk bayrakları, Azerbaycan ve Filistin bayrakları meydanlarda birlikte dalgalandı.

Dün de İstanbul Galata Köprüsü'nde aynı heyecan, aynı coşku, aynı bayraklar vardı. Bir de onlara eşlik eden Hür Suriye'nin yeni bayrağı...

İngiltere'nin başı çektiği Haçlı/Batı tezgahı, İslam kardeşliğini parçalamak, Türklerle Arapları birbirine düşman etmek için her iki tarafın tarih kitaplarına kin ve nefret tohumları ektiler.

Batıllılaşma/medenileşme iddiasıyla Türkiye İslam dünyasına, Orta Doğu'ya, Asya'ya sırtını döndü.

Bu tarihî yanılgıyı da "yurtta sulh, cihanda sulh" yaldızı ile örtmeye kalktılar. Yetmedi, Demokrasiye indirilen bütün darbelerin de sloganı olarak kullandılar. (FETÖ darbe girişiminde bile aynı slogan kullanıldı.)

Türk-Arap düşmanlığı öylesine hain bir plandı ki, komşu din kardeşlerimize sahip çıktığımız için Suriyeli sığınmacılar düşmanlığı üzerinden açıkça Arap düşmanlığı yapan, Arap milletine hareketler yağdıran siyasiler peydahlandı. Millet düşmanı bir güruh, televizyon ekranlarından kin ve nefretlerini kustular.

Aynı güruhun, aynı ekranlara BAAS rejiminin yıkılmasından sonra karalar bağlaması tesadüf olabilir mi?

Dün Galata Köprüsü'nde birlikte dalgalanan Filistin, Suriye ve Türk Bayrakları, onların çirkefleşen suratlarına indirilen Osmanlı tokadıydı...

Galata Köprüsü'nden sadece İsrail'e değil, onun katliamlarına, soykırımına yol veren, destek olan ABD'ye, İngiltere'ye, Fransa'ya da mesaj verildi.

Türkiye, bulunduğu coğrafyada artık huzurun, kalkınmanın asli unsurudur.

Bu topraklarda bundan böyle Türk, Kürt, Arap kardeşliği yeni bir yüzyılı hazırlayacaktır.

Gazze'deki mazlumlara kendi evlatları, kendi öz kardeşleri gibi ağlayan aziz milletimiz, şefkat ve merhamet medeniyetinin yeniden temsilcisi olarak tarih sahnesine çıkmış bulunuyor.

Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Başkanı İbrahim Beşinci, dün duygularımıza tercüman oldu:

" Oyun oynarken yorulması gereken çocuklar savaştan yoruldu. Annelerin gözünde yaş, babaların dizinde derman kalmadı. Gazze'nin her metrekaresi şehit kanlarıyla sulandı. Üzerine kan dökülmüş bu dava bizlere kaldı..."

Galata Köprüsündeki yüz binler, ekranların başındaki milyonlar, İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan'ın duasına hep birlikte âmin dediler:

"Kendi tarihimizden, kültürümüzden, medeniyetimizden, en çok da imanımızdan aldığımız güçle biliyoruz ki Allah'ın mazlumlara olan vaadi Suriye'de nasıl gerçekleştiyse Filistin'de de gerçekleşecektir. Ayasofya nasıl zincirlerinden kurtulduysa Şam Emevi Camii nasıl eli kanlı bir diktatörün tasallutundan kurtulduysa, inşallah hürriyet ve adalet güneşi çok yakında Mescid-i Aksa'da, Filistin'de de doğacaktır."