G.Saraylý futbolcular sahaya çýkarken özellikle yüz ifadelerine baktým. Hepsinde bir býkkýnlýk, moralsizlik, heyecansýzlýk vardý. Daha hakemin baþlama düdüðü çalmadan “Böyle bir psikoloji içinde olan futbolcu topluluðu maçý nasýl kazanacak?” diye düþündüm..
10 kiþilik Real Madrid karþýsýnda yaþanan hezimetten sonra toparlanmak hiç de kolay deðildi. Kasýmpaþa galibiyeti belki de pansuman olacaktý. Ama tabii mücadele edip, gol atmayý baþarýrsan..
Maç baþlar Kasýmpaþa akýn akýn geldi.. Saðlý, sollu ataklarla.. Cim-Bom býrakýn karþý kaleye gitmeyi, tehlikeli ataklarý savuþturmakta güçlük çekiyordu.. Þota ve talebeleri, golü gecikmeden buldu.. Kronik hale gelen ve Terim’den sonra Mancini’nin de çare bulamadýðý defans, Malki’nin attýðý golü sinemada film izler gibi izledi..
Ýlk 45 dakikada G.Saray adýna aklýmda kalan doðru dürüst bir pozisyon yoktu.. Kasýmpaþa ise skoru 2-0’a taþýmak için bütün yollarý denedi ama fýrsatlarý harcadý.
Ýkinci yarýda “Mancini ne taktiksel deðiþilik yapacak?” diye bekledim.. Önce transfer olduðu günlerde “Cristiano Ronaldo’nun veliahtý” olarak ilan edilen Bruma’yý çýkardý, Umut Bulut’u soktu.. Ardýndan sahada gezinen Reira’yý kenara aldý, Emre Çolak’ý sahaya sürdü. Ýþte bu iki deðiþiklik Cim-Bom’u ateþledi. Tribünlerin her maça “Çare sende” diye baktýðý Didier Drogba öyle bir çalým attý ki, rakiplerine. Ýkisi de yerde çimleri yoldu. “Al da at” diye verdiði pasta Burak Yýlmaz skoru eþitledi. Golden sonra üstünlük tamamen G.Saray’a geçti. Önce Drogba, ardýndan Burak net fýrsatlarý harcadý. Kasýmpaþa’dan da Babel’in kaçýrdýðýný unutmamak lazým..
Son söz: 1- Melo çenesini konuþturacaðýna ayaklarýný konuþturmalý. 2- Eray, Babel’in vuruþunu kurtarýp alýnan 1 puana ortak oldu. 3- Savunmayý oluþturan oyuncular birbirinden kopuk oynuyor. 4- Cim-Bom’a 10 Drogba þart. 5- Selçuk Ýnan canýný diþine takýp oynadý. 6- Bu futbolla Cim-Bom zirveye ortak olamaz. 7- Juventus maçýnda böyle oynarlarsa sonuç facia olur.
8- Ýlhan’ýn, Eboue’nin ayaðýna arkadan basmasý net penaltýydý.