Galler, Birleþik Krallýk’ýn bir parçasý. Küçük bir ülke. 3.5 milyon civarýnda bir nüfusu var. Demokratik Geliþim Enstitüsünün (Democratic Progress Institute) düzenlediði bir program çerçevesinde bir grup akademisyen ve araþtýrmacýyla birlikte Galler’de anadilde eðitimin nasýl yapýldýðýný inceledik. DPI, Londra merkezli ama danýþma kurulunda Türkiye’den Yýlmaz Ensaroðlu ve Ali Bayramoðlu gibi isimler de var. DPI, Türkiye ve deðiþik ülkelerde barýþ ve demokrasinin inþasý için önemli çalýþmalar yürütüyor. Galler’de öðrendiðim bazý bilgileri paylaþmak istiyorum.
Ýngiliz(ce) Baskýsý
Galce, 19. yüzyýl ile 20. yüzyýlýn ortalarýna kadar, Ýngilizlerin baskýsý altýnda kalmýþ. 19. yüzyýlda okullarda yaygýn olan bir uygulama, baskýyý iyi anlatýyorlar.
Uygulama þöyle: Sýnýfta bir öðrenci Ýngilizce yerine Galce konuþursa, boynuna bir tahta asýlýyor. Tahtanýn üzerinde “Welsh Not”(Galceye Hayýr) yazýyor. Çocuk bu tahtayý boynunda taþýyor ta ki Galce konuþan baþka bir çocuk bulunana kadar. Bu defa tahta diðer çocuðun boynuna asýlýyor. Gün sonunda tahta kimin boynunda kalýrsa, o çocuk dayak yiyor.
Utanç verici bu uygulama 20. yüzyýlda uygulanmamýþ ama yine de Galce konuþan birçok aile, çocuklarýna Ýngiliz devletinin dilini öðretmeyi tercih etmiþ. Böylece Galce nesiller arasýnda gittikçe daha az konuþulmuþ. Galler halký, böyle giderse dillerinin tamamen yok olacaðýndan endiþe duymuþlar. 1971, çok tarihi bir yýl olmuþ. Bu tarihte yapýlan nüfus sayýmýnda Galce konuþabilen 3-4 yaþýndaki çocuklarýn sayýsýnýn 9.500 civarýna kadar düþtüðü görülmüþ.
Galcenin geleceði ciddi tartýþmalara neden olmuþ. Bu tartýþmalar sonrasý bu sayýyý artýrma konusunda sistematik çalýþmalar yapmýþlar. Bugünden geriye doðru bakýldýðýnda, baþarýlý olduklarý da görülüyor. Örneðin, baþkent Cardiff’te 1979 yýlýnda çocuklarýn %6’sý Galce konuþabiliyorken, þimdi %25’lere kadar yükselmiþ.
Genel olarak Galler halký ile Ýngilizler arasýnda büyük bir siyasi çatýþmanýn olmamasý da, Galcenin öðretilmesi konusunun daha kültürel ve pedagojik bir zeminde ele alýnmasýna imkan tanýmýþ. Galler halký ile Ýngilizlerin mezhep/dinlerinin ayný olmasý da, Galceye yönelik çalýþmalarý kolaylaþtýrmýþ. Zira Ýrlanda ile Ýngilizler arasýndaki çatýþmada mezheplerin farklý olmasý da etkili.
Bütün bu siyasal arka plana ek olarak, izlenen kültürel ve pedagojik stratejilerin etkili olduðu görülüyor.
Stratejiler
Ýlk strateji olarak, tamamen Galce konuþulan oyun gruplarý, kreþler ve anaokullarýnýn sayýsý artýrýlmýþ. Devlet destekli bu strateji, son derece etkili olmuþ. 3 yaþýndaki çocuklar bir yýl içerisinde Galceyi öðrenebiliyorlar. Anne ve babasý Galce konuþamayan çocuklar bile tamamen Galce konuþulan bir ortamda dili rahatlýkla öðrenebiliyorlar. Kendileri anadillerini öðrenme fýrsatý kaçýrmýþ Galler halký, çocuklarýný büyük bir memnuniyetle bu kurumlara gönderiyorlar. Ýlginç olan, Ýngiliz kökenli aileler de çocuklarýný bu tür okullara göndermiþler.
Çocuklarýn erken bir dönemden itibaren Galceyi öðrenmesini desteklemek için ailelere yönelik stratejiler de geliþtirilmiþ. Ailelere çocuklarýnýn iki dil öðrenmesinin tek dil öðrenmelerine göre daha avantajlý olacaðý anlatýlmýþ. Ayrýca ebeveynlerin de Galceyi öðrenmesi için çalýþmalar yapýlmýþ. Bu konuda çalýþma yapan STK’lar devlet tarafýndan desteklenmiþ.
Kararý, aileler veriyor
Ýlköðretim okullarýnýn yaklaþýk üçte birinde tamamen Galce eðitim veya çift dilli (Galce/Ýngilizce) eðitim yapýlýyor. Bununla birlikte, Galler’deki bütün okullarda Ýngilizcenin yanýnda Galce de ikinci zorunlu dil dersi olarak okutuluyor. Bir çocuðun hangi dilde eðitim alacaðýna tamamen aileler karar veriyor.
Galcenin gündelik hayatta kullanýlmasýna yönelik çalýþmalar da halen sürdürülüyor. Örneðin, kamu hizmetlerine yönelik telefonlarýn tamamýnda Galcenin de kullanýlabilmesi gibi standartlar geliþtirilmiþ.