Galiba þeytan kuyusunu kazýyor

Ýlk tuhaflýk, F.Bahçe’nin yediði golle baþladý. Harun topu elinden kaçýrdýðýnda, hemen önünde (Hatta dibinde) birbiri ile bitiþik 3 F.Bahçeli futbolcu vardý. Bunlarýn en yakýnýndaki Skrtel, topa müdahale edene kadar; arkalardan gelen Bokila meþin yuvarlaðý aðlara yapýþtýrdý... Üçlü blok yapýþýk savunma bile, böyle bir gol yiyorsa; ne denir? 

***

Aslýnda F.Bahçe, geçmiþ rezil maçlarýna oranla; maça kötü baþlamamýþtý. Arzulu, sonuç arayan ve yüklenen bir tavrý vardý. Mehmet Ekici, þutlarýyla zemin yokluyor, þans arýyordu. Olmadý.

Ancak maça kendini vermek, tek baþýna bir þey ifade etmiyor. Ýstekli oynamaný, takým oyunu terbiyesiyle ve kurallarýyla birleþtiremiyorsan; gene sýkýntý yaþarsýn. Zaten akýlda kalan, ilk yarý pozisyonun yoktu.

Ýkinci yarý baþladýðýnda da, pozisyon bulup gol kaçýran gene Akhisar oldu. Durum iyice vahimleþti.

***

F.Bahçe toparlanacaðý yerde, aksine þaþkýna döndü. Bu da, zaman zaman giriþtiði ataklarda savruk vuruþlara neden oldu. Takýmýn sinir katsayýsý iyice yükseldi. (Mehmet Topal gibi efendi bir futbolcu bile, ilk yarýdaki bir hava topu yükseliþinde; sinirden rakibin þakaðýna bilinçli dirsek atmýþtý. Hakem idare etti)

Þener-Benzia deðiþikliði, belirgin bir farklýlýk getirdi. Bu anlarda maçýn kontrolu, F.Bahçe’ye geçmiþti. Bu biraz da, Akhisar’ýn skorun avantajýný kollama içgüdüsünden de kaynaklanýyordu.

Ama bu durum fazla uzun sürmedi. Telaþla yapýlan ataklar, savunma güvenliðini de riske edince; oluþan boþluklardan gol yediler. Durum iyice vahimleþti. Düþme hattýnýn tam içine düþtüler. Galiba þeytan, kuyusunu kazýyor.