Galibiyet güzel ama futbol kötü

Fenerbahçe takým olarak kazansa da ortaya koyduðu futbolla büyük zevk vermiyor. Kaybedince zaten “büyük takým gibi oynamýyor” diyoruz. Gençlerbirliði karþýsýnda izlediðimiz Fenerbahçe ise ilk yarý itibariyle hiçbir görüntüyü olumlu bir þekilde sergileyemezken, Gençlerbirliði’nin de rakibinden pek farký yoktu.

Maçýn ilk yarýsýnýn uzatmalarýnda kazanýlan frikikte Selçuk Þahin’in golüyle Gençlerbirliði öne geçti. Ýlk yarý bu sonuçla noktalanmýþ oldu.

Ýkinci devre baþlar baþlamaz, Lens’in orta topunda Van Persie’nin maçý eþitleyen golü geldi. Ýsmail Köybaþý’nýn düþürülmesiyle verilen penaltýda hakem kararýnýn biraz deðil çok abartýlý olduðun belirtmek isterim.

Van Persie kullandýðý penaltýda kendisinin ve takýmýmýn ikinci golünü atarak Fenerbahçe’yi öne geçirmiþ oldu. Van Persie çakýlý santrfor oynarken bir varlýk gösteremezken, zannediyorum kendi inisiyatifini kullanarak biraz daha orta sahaya geldi ve Sow’u santrfora plase etti. Van Persie’nin oyunu ondan sonra biraz daha olumlu görünmeye baþladý.

Fenerbahçe’nin oyun þekli büyük takým görüntüsünü verecek bir þekil içinde olmuyor. Kjaer alýyor ayaðýna ileriye þiþiriyor. Skrtel’in de ondan farký yok. Orta saha oyuncularý Mehmet Topal ve Josef de Souza kendilerinden beklenen orta saha kurgusuyla takým adýna gole koþturan, ara paslar veren, verkaçlar yapan, kaleyi cepheden gördüðü zaman þutar atan asla olamýyorlar. Bu da Fenerbahçe’yi alýþagelmiþ futbolun dýþýna itiyor.

Maçýn hakemi ye acemi, ya futboldan anlamýyor ya da Fenerbahçe lehine verdiði penaltý kararýyla eyyam yapýyordu. Gençlerbirliði’nin akýttýðý tere bu kadar saygýsýz bir hakem kararýna mahkum olarak kaybetmesini de asla kabul edemiyorum.

Kýsacasý Fenerbahçe öyle ya da böyle Gençlerbirliði deplasmanýndan Van Persie’nin atmýþ olduðu iki golle maçý kazandý ve 3 puaný da hanesine götüren oldu.