Gazap, þehvet akýl ve ADALET...

Ýnsanoðlu gazap, þehvet, akýl ve adalet gibi dört temel öðeden oluþmuþ bir hissiyata sahiptir. Ýnsanýn, fýtratýna uygun ‘DENGE’ de yaþayabilmesi bu dört hissiyattan adaletin diðer üçüne liderlik etmesiyle mümkündür. Böylelikle duygu, düþünce, inanç ve davranýþlarda ‘hak ve hakkaniyet ölçüsüne’ uygun, dengeli ve kontrollü hem aklýselim hem de kalbi selim olarak yaþanabilsin.  

Fýtrat; yapý, karakter, tabiat, mizaç anlamlarýnýn yansýra ‘ilk yaratýlýþ’ anlamýna da gelmektedir. Yardýmseverlik, baðýþlayýcýlýk, güler yüz, ince düþünce, hoþgörü, özveri, vefa, adalet, sadakat, tevekkül, ihlas, þevk, temizlik, dürüstlük, þefkat, vicdan, tevazu, kanaatkârlýk, sabýr gibi Kur’an ahlâkýna uygun meziyetler; mutlak yokluðun yarýlarak, içinden varlýðýn çýkmasý ile kazanýlan insan fýtratýna uygun davranýþlardýr.

Ýnsanýn sorumluluðu, imtihan mekâný olan dünyada, Allah’ýn yaratma amacýna (Fýtratýna) uygun olarak yaþamasý, bela ve musibetler karþýsýnda sabýr, tevekkül ve kararlýlýk göstermesi, eðitilerek olgunlaþmasýdýr. Allah’ý gerçek anlamda tanýmaya çalýþýp O’nun gösterdiði yola uyarak yaþamýný sürdüren insan, en güzel, en huzurlu, en mutlu ve en lezzetli hayatý yaþar.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan, konuyla ilgili olarak, insanýn zaten doðuþtan yetenekler potansiyeli ile doðduðunu ama insani deðerleri -en yakýn rol modelleri olan- anne babadan aldýðýný söyler. Mehmet Oruç hocamýz bu nedenle, “Çocuklar anne ve babaya boþ bir kaset olarak teslim edilirler. Onu doldurmak anne ve babanýn sorumluluðundadýr. Ýleride çocuðunuzdan duyacaðýnýz sözler bugün onlara söyledikleriniz olacaktýr. Ektiðinizi biçeceksiniz...” demiþtir...

Ýnsan fýtratý imana yatkýn olmasýna raðmen güçlü ve kararlý olamayan kiþilerin nefislerini þeytan telkin ve taktikleriyle etkiler. Fýtratýndan uzaklaþtýrýr. Nefsinin eline düþmüþ kiþinin istekleri bitmez; tutkularý onu bataklýða sürükleyecek kadar azgýnlaþtýrýr. Nefsi insana kendi yaratýlýþýný ve Allah’ýn apaçýk varlýðýný unutturmaya çalýþýr. Bu nedenle birçok insan çoðu kez yaratýcýsýna karþý sorumluluðunu göremez. Kiþinin Allah’tan yüz çevirerek fýtratýna aykýrý yaþamasý bu nedenle ona mutsuzluk getirir. Çünkü insan Allah’a kulluktan haz alacak þekilde yaratýlmýþtýr ve ancak bunu yapmakla huzur ve mutluluða kavuþacaktýr. Hayatýn içindeki ki can acýtmalar, dipsiz mutsuzluklar, çýkmaz sokaklara hapis olmuþ umutlar, çözüm içinde çözümsüzlüðe batýþlar ADALET, DENGE ve FITRAT’tan uzaklaþmanýn sonucu deðil mi?..