Gazeteciler tehdit altında, okurlar da...

BAKÜ (Azerbaycan)- Dünyadaki hızlı değişimden en fazla etkilenen uğraş alanı medya... Olay bizde siyasilerin kendilerini siper etmesi yüzünden farklı ve gürültülü bir biçimde yaşanıyor; oysa medya bütün dünyada ciddi bir tehdit altında...

Tehdit edenin adı, teknoloji...

Yaşı 30’un altında olanlar ile daha yaşlılar arasında medya konusunda kesin bir ayrım var: İkisi de olayları medyadan takip ediyorlar, ama bunu yaparken kullandıkları araçlar farklı... Gençler artık bildiğimiz anlamda gazetelere ellerini pek sürmüyor, televizyona şöyle bir göz atıyorlar; haberleri ve yorumları internet üzerinden alıp sosyal medyada tartışıyorlar...

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in himayesinde Bakü’da gerçekleşen ‘Uluslararası İnsani Forum’un çalışma kapsamına aldığı yedi ayrı konudan biriydi ‘globalleşen iletişim ağları açısından medyanın sorunları’... Yaşlısı-genciyle medya mensupları ile okur/izleyici olarak mesajın muhatapları aynı masa etrafında buluşup sorunları tartıştılar.

Sunum yapanlardan AA genel müdürü Kemal Öztürk bundan sonraki ömrünü ‘30-40 yıl’ olarak verdi ama, bildiğimiz anlamda basılı gazetenin artık öldüğünü söyleyenler bile var. Çok sayıda gazete kepenk indirdi, indiriyor; direnenlerin bir bölümü, çıkışı, haber ve yorumları yalnızca dijital ortamda sunmakta buldu. Washington Post’u kurtarma görevini servetini internet üzerinden kitap ticaretiyle yapmış biri üstlendi.

Her ülkede gazeteciler kitlesel işsizlikle karşı karşıya; kimi işsiz durumuna düşmemek için kapağı vaktinde internet gazeteciliğine atıyor...

İnternetin getirdiği kolaylık haber ve yorumun ‘parasız’ elde edilmesini sağlarken, mesajın muhatabı olanları farklı bir tehlikeyle karşı karşıya getiriyor: ‘Gazeteciliğin ilkeleri’ bildiğimiz anlamda medya ortamında aşırı tahribatın önüne geçebiliyor; buna karşılık internet ortamında kuralsızlık egemen ve sosyal medya curcunası kural tanımıyor...

Atılan bir iftira, dolaşıma sokulan yalan haberler karşısında acziyet yaşanıyor... Hukuk müfteriyi bulup yakasına yapışana kadar, sosyal medyada atılan iftira büyük mağduriyetlere yol açabiliyor...

Gelişme gazetecilik mesleğini farklı bir hale getiriyor, tamam da, farklılık hayırlı yönde mi, şer yönünde mi?

Üzerinde ciddi olarak düşünülmesi ve şimdiden tedbirler alınması gereken gelişmeler genellikle tepkisel tavırlarla karşılanıyor. Amerikalı bir iletişim akademisyeni, ‘‘Twit de atmıyorum, Facebook’da hiç arkadaşım da yok’’ tepkisini verdi toplantıda; fazla televizyon da izlemezmiş... Çocuklarına, ellerindeki akıllı telefonları bırakıp doğayla ilgilenmeleri tavsiyesinde bulunuyormuş...

Ne mutlu ona...

Konu yalnızca Bakü’daki Forum’un ilgi alanında değil; dünyanın dört bir tarafında gazetecilik meslek örgütleri en ciddi çalışmaları bu sorun üzerinde yapıyorlar. Bizde ise, siyasi tartışmalar yüzünden, konu resmen güme gidiyor. Kitleler halinde işini kaybedenler var ve bunu tek bir sebebe bağlayıp daha büyük işsizliklerin kapıda olduğu görmezden geliniyor.

Teknolojideki hızlı gelişmeler gazetecilik mesleğine büyük kolaylıklar sağladığı gibi, onun mahiyetini değiştirip gazeteciyi alıştığı iklimin dışına itiyor; okurlara bir yandan katılım imkanı sağlasa bile, bir yandan da onları korumasız bırakıyor...

Kaçış yok, tartışacağız...