Gazetecilik deðiþiyor, dijitale kayýyor...

Bizde geleceðin ‘dijital habercilik’te olduðunu öngören akýllý yatýrýmcý kýtlýðý mý var, yoksa Amerikalý parababalarý akýlsýz mý?

Ýnternet üzerinden para kazanan Amerikalý zenginler bir süreden beri dijital gazeteciliðe göz dikmiþ görünüyorlar.

Misal Amazon’un patronu Jeff Bezos... Gazetecilik âbidesi sayýlan Washington Post’u satýn aldý ve onu dijital ortamda kâr eden bir yatýrýma dönüþtürmeye çalýþýyor...

Red Soxspor kulübü patronu John Henry de, geleceði medyada görüp Boston Globe’la kollarýný sývayanlardan...

Ýnternet üzerinden müzayede yaptýran e-bay’in Ýran asýllý genç (31 yaþýnda) patronu Pierre Omidyar da parasýný Edward Snowden’e kurdurduðu haber sitesine yatýrdý.

Büyük, çok büyük paralar yatýrdýlar bu yeni iþlerine...

Gazeteciler için de durum öyle: New York Times’ýn (NYT) eski genel yayýn müdürü ve yazarý Bill Keller Amerikan adalet sisteminin ýslahýný kendine dert edinen bir grubun baþlattýðý ‘The Marshall Project’ içerisinde yer almak üzere internet medyasýna geçerken hiç tereddüt etmedi.

Washington Postgazetesinin sükseli yazarý Ezra Kline’a ne diyeceksiniz? ‘Wox’ adýyla yalnýzca internet ortamýndan ulaþýlabilen yeni bir yayýný baþlatmaya imza atabildi o da...

Pulitzer sahibi Mark Schoofs bir süreden beri BuzzFeed adlý sitenin 170 gazeteci çalýþanýndan biri...

NYT’ýn genel yayýn yönetmen yardýmcýsý Jim Roberts ise Mashable adlý 70 gazeteci çalýþtýran sitenin yayýnlarýndan sorumlu...

Medya düzeni alt üst oluyor ve bunun ilk fark edildiði yer, kapitalizmin egemen olduðu ülke: Amerika... Geleneksel yayýn kuruluþlarý ayakta kalamayacaklarýný anlayýp bayilerden satmaya çalýþmak yerine, internet sitelerinden kâr etmeye bakýyor; bunu beceremeyeceðini anlayanlar, becerebileceklere yerlerini býrakýyor...

Televizyonlar da ne yapacaklarýný bilemiyorlar. Seyirci kayýplarý büyük ve var olan seyirciyi küçük kutulara kaybediyorlar... Önce Apple TV’yle baþlayan, ‘Roku’ ile devam eden küçük yayýn kutularý þimdi Google’un ‘ChromeCast’ ve Amazon’un ‘Fire’ adlý kutularýyla ciddi rakip haline dönüþtüler. Artýk TV kanallarýnýn size sunduðunu deðil, kendi tercihlerinizi izlemenizi saðlýyor bu küçük kutular...

Bir baþka gün onlarý anlatýrým, ama þimdi konum gazetecilik ve habercilik...

Ýnternet üzerinden habercilik alanýna büyük paralar giriyor ABD’de... ‘The Marshall Project’ sözgelimi; yýllýk 5 milyon dolarlýk bir bütçeye sahip ve 20 gazeteciyi bünyesinde barýndýrýyor. Bir vakýf New York merkezli bir radyonun internet sitesinde daha iyi habercilik yapýlmasýný saðlamak üzere 10 milyon dolar baðýþlayacaðýný duyurdu.

Vakýflarýn bu alana 2014 yýlýnda yapacaklarý baðýþlar toplamýnýn 150 milyon dolarý bulacaðýna inanýlýyor...

Dijital yayýncýlýk ABD’deki reklâm pastasýndaki payýný her geçen gün artýrýyor. 43 milyar dolara ulaþtý 2013’te bu rakam ve artýþ eðilimi devam ediyor. Google ve Facebook’a gitse de en büyük pay, haberciler de reklâmdan nasiplerini alýyorlar.

Dijital gazetelerin reklâm geliri genelin içinde yüzde 12’lik bir oran teþkil ediyor; bu da nereden baksanýz en azýndan 5 milyar dolarlýk bir gelir kapýsý demek...

Her yenilikte olduðu gibi gazeteciliðin dijital versiyonunun da sorunlarý ve saðladýðý imkânlar var.

Reklâmlarý haber gibi sunmak yaygýnlaþýyor dijital ortamda. PEW araþtýrma kurumunun son raporunda bundan hem sorun hem de imkân olarak söz ediliyor. Sizin habermiþ gibi okuduðunuz içerik aslýnda parayla hazýrlanmýþ, gazeteci elinden çýkmýþ bir reklâm... NYT, WP ve WSJ gibi gazeteler de kendi internet sitelerinde bu uygulamayý baþlatmýþlar.

Bizde hâlâ “Yandaþ mýsýn, candaþ mý?” tartýþmasý yapýladursun, elin oðlu bambaþka yöne doðru koþuyor...

En baþtaki sorum geçerli: Amerikalý yatýrýmcýlar akýlsýz mý da yüz milyonlarca dolarlarýný dijital gazeteciliðe ayýrýyorlar? Yoksa bizim paralýlar teknoloji câhili mi?