Gazi kalkıp gelse, seni asardı Kemal!..

Sen, etrafına bu kadar “modern zamanlar Ali Kemal’ini” toplayıp, memleketi emperyaliste peş-keş çekme planını milletin gözünün içine bakarak devreye sokacaksın, bu millet, senden bunun hesabını sormayacak öyle mi, geçiniz!.. 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, yattığı yerden kalkıp gelse, bak, yüzüne karşı söylüyorum, seni, o Tandoğan Meydanı’nda ibret-i alem için asardı, kimsenin de çıtı çıkmazdı, bil… 

Sakın… Ama sakın, “ben cumhuriyetin kurucusu partinin genel başkanıyım, yolumuz Atatürk’ün çağdaşlık yoludur, altı okumuz bu milletin yoludur” falan gibi laflar geveleme orada-burada… 

Yüzüne karşı söylüyorum, sen, siyasi öyküsü kaset şaibeleriyle dolu, açık bir emperyalist işbirlikçisisin…

Hep söyledim, uyardım, ama bu kez daha anlayabilecekleri bir dilden isyan ediyorum, İzmir Marşı çalındığında tüylerinin diken diken olduğunu söyleyen  o CHP tabanının “Atatürkçüyüm” diyen insanları seni ve işbirlikçi kadronu Mustafa Kemal’in makam katında hala tutuyorlar ya, “yuh olsun” onlara da!.. 

Sen, sırtını Amerikan emperyalizmine dayamış, çizilmiş siyasi rotanda memleketin bölünmesinin yolunu açmakla görevlendirilmiş bir –tekrar söylüyorum- şaibeli karaktersin… 

  

FETÖ’nün kucağında, PKK ile kol kola

Seçim beyannamesi diye, 240 sayfalık bir çöplük okudun, içinde bir tek FETÖ kelimesi yok!.. 

15 Temmuz ihaneti de yok, ama o kelimeyi kullanarak okuduğun 20 Temmuz darbesi gibi bir laf bol miktarda var… 

Sağ kolun Sezgin Tanrıkulu’nun PKK’nın bu memlekette önünü açmak için geliştirdiği tüm “yüksek fikirler” (!) mevcut… 

Kendini akıllı, hepimizi aptal sanıyorsun, Canan Kaftancıoğlu gibi hayatı Atatürk’ün cumhuriyeti ile mücadele ile geçmiş bir karakteri İstanbul teşkilatının başına geçirmenin işaretini almadık mı sanıyorsun: Yerel seçimlerde PKK ile ittifak yapacaksın!.. Sırf “İstanbul’u AK Parti’den aldım” diyebilmek için bölücülerle aynı yatağa gireceksin, bunu görmüyor muyuz?.. 

Söyle bakalım… Neden KHK’lar seni ve kadronu bu kadar rahatsız ediyor? Anladık, FETÖ’nün mağduriyet edebiyatını sürdürerek tüm alçakları dışarı çıkartıp iade-i itibarlarının peşine düşeceksin, Atatürk’ün emanetine silah çekmiş PKK, DHKP-C gibi örgütlerle işin ne, onları anlat bize… 

FETÖ’nün kucağındasın Kemal, PKK ile kol kolasın… Dua et, Gazi Paşa, işin başında değil, bu ahval ve şerait içinde çoktan gitmişti kellen..

“Kuvva”nın memleketin bekası için haine nefes aldırmadığı dönemlerde Meral diye bir portre meydanlarda esip savurabilir miydi, o da ayrı mesele… Milletimizin ortak değeri olan Kayı bayrağını o partinin ambleminden silin arkadaş, kanımıza dokunuyor… O bayrak,  Osman Gazi’dir, Ertuğrul Gazi’dir, bilge Şeyh Edebali’dir, memleketine ihaneti tescillenmiş, Pensilvanya’nın ne idüğü belirsiz şahsının o bayrakla ne alakası olabilir?..

  

15 Temmuz’da bittiniz aslında

Biri, Atatürk Havalimanı’nda darbeciden icazet alıp, Bakırköy’de bir eve saklanan sözde siyasetçi, diğeri darbeyi TV’den izlediğini söyleyip evi 15 Temmuz Köprüsü'nün ayağında çıkan ve o gece evindeki iki misafirden birinin adını sır gibi saklayan bir kadın… (Ne tesadüf (!) ikisi de 15 Temmuz’u kontrollü darbe görüyor.)

Arkalarına bakıyorsun, Amerika’daki neo-con/Siyonist lobiden Avrupa’daki PKK hayranlarına kadar herkes bunlar için faaliyette…

Bu kadar potansiyel ihanetin, bu kadar Damat Ferit’in arasında sakin olmak, kelimeleri seçerek konuşmak da mümkün değil zaten… 

Yürüyün, gidin len, ağzımı fena bozduracaksınız…