Gazoz parasýndan Riva’ya

Futbolcular otellerde yapýlan milli maç kamplarýnda bir gazoz fazla içse sorun olurdu!

Bir çay-gazoz parasý hesabý yapmaktan, görkemli bir tesis inþa edecek duruma gelmek keyif verici.

Ýngiltere’de, Ýtalya’da, Almanya’da görüp imrendiðimiz güzellikleri aratmayacak, hatta gördüklerinde onlarýn bizi kýskanacaðý bir milli takým kamp tesisimiz var! Ve o tesiste ‘gerekli olup da bulunmayan’ hiçbir þey yok.

Yalnýzca bir bina, o binanýn ihtiyaçlarý karþýlayacak donaným deðil Riva’daki... Bir de ruh var! Oraya gittiðinizde, milli takým geçmiþiyle size sarýlan ruh bu...

Binayý beðeneceksiniz, ama yeni tamamlanan müzeyi gezerken ulusal takýmýn geçmiþi ile kucaklaþýp, sýcak bir kimlikle bütünleþeceksiniz.

TFF Ýletiþim Bölümü bizi aðýrladý orada. Büyük emek ve bilinçle hazýrladýklarý müzeyi gezdirdi, bilgiler verdi...

Depolarda birikmiþ ne varsa, vitrinlere çýkarmýþlar. Neyin ne olduðu bilgisi ile birlikte. Ýlk maçýný 1922’de oynayan futbol milli takýmýmýzýn 50. yýlýnda bir araþtýrma yapmýþ, içinde ilk milli takým kadrosundan o gün hayatta bulunanlarla röportajlara yer vermiþtim. Nedim Kaleci’yi, Cafer Çaðatay’ý, Bedri Gürsoy’u bu nedenle tanýmýþtým. En genci 65’inin üstündeydi! Ýlk maça çýkarmýþ gibicesine heyecanlanmýþlardý.

Müzeyi gezerken o heyecaný yaþadým.

Ve nereden nereye gelindiðini gördüm.

Yeni kuþaklar bu müzeyi gezmeliler. Bu gezdirmenin düzeni kurulmalý. Ve görüntülerin yanýnda, onlara yaþananlar, geliþim süreci anlatýlmalý, o duygularý yakalamalarý saðlanmalý.

Gelecekte bir gün kimse yola buradan, bugünkü olanaklardan çýktýðýmýzý sanmasýn. Aldýðýmýz yolu ve nelerle mücadele edildiðini öðrensin, duyumsasýn. Geldiðimiz yerden öteye gitmenin enerjisini bu saðlayacaktýr. Ve elbette... Yatýrýmlarýmýz, görsellikten öteye etkili olmalý. Geleceðimize katký yapmalý.  Yapýlar doðru kullanýlmadýðýnda kendi baþlarýna hiçbir þey üretmiyorlar. Bu yatýrýmlar sporsal deðerlerimize yansýmalý, onlarý yüceltmeli.