2 Ekim 2023 gününden itibaren Gazze'de yaþanan soykýrým, tüm dünyada bir insanlýk cephesi, bir vicdani dönüþüm kurdu. Sadece ABD'de 140 üniversitede öðrenci eylemleri durmaksýzýn devam ediyor. Avrupa'da, Asya'da gençlerin öncülük ettiði protestolar, yürüyüþler, miting ve eylemler, son yüzyýlýn gördüðü en geniþ katýlýmlarýyla sürüyor. Ýsrail vahþetini, Ýsrail ýrkçýlýðýný, Ýsrail kötücülüðünü tüm dünya reddediyor ve insanlýk ayaða kalkmýþ durumda.
Ýnsan ister istemez 1968'deki kitlesel öðrenci eylemlerini hatýrlamadan edemiyor. Bu ABD'nin Vietnam'da yaþanan insanlýk dýþý savaþ neticeleriyle yüzleþmek zorunda kaldýðý ve genç vatandaþ tabanýnýn ulusal anlamda en yoðun kýrýlganlýðý yaþadýðý bir zaman dilimiydi. Ünlü boksör Muhammed Ali o günlerde Vietnam'da savaþa gitmeyeceðini söyledikten sonra, hapisle cezalandýrýlmýþtý...
1968'de tüm dünyayý sarsan gençlik olaylarýnýn kökeninde, ABD'nin Vietnam'daki vahþete dair sorumluluðu vardý. Kuzey Vietnam, Çin ve Sovyetler Birliði'ne karþý, ABD ve anti-komünist Güney Vietnam'ýn çatýþtýðý sýcak savaþ, üniversitelileri niçin ayaða kaldýrmýþtý?
Hatýrlayalým: 1968'de Vietnam Savaþý'nýn en kritik günlerinde saldýrýlarýn korkunç fotoðraflarý medya aracýlýðýyla yayýnlanýnca, savaþa dair inançlar da deðiþmeye baþlamýþtý, bu tam anlamýyla bir þoktu... Ardýndan ABD'de artan ýrkçýlýk olaylarý, siyahi Müslüman lider Malcolm X'in 1965'te bir suikastla þehit edilmesi, yine ardýndan bir baþka siyahi lider Martin Luther King'in yine bir suikast esnasýnda vurulmasý olaylarý, bardaðý taþýran son damlalar olmuþ ve gençler ayaða kalkmýþtý... Bir yandan ýrkçýlýða karþý edilen isyan, diðer yandan savaþ görünümlü vahþete reddiye, insanlýk cephesini tahkim ediyordu...
Bugün bir benzerini yaþýyoruz. Ne Arafat'ýn ne Heniyye'nin baþaramadýðý küresel bir intifada tüm dünyayý dolaþýyor. Hem Arafat'ýn hem Heniyye'nin ömürlerini adadýklarý 'Özgür Filistin' davasý, ilk kez tüm dünya halklarýnýn da gündeminde. Yine Vietnam'da olduðu gibi yaþanan akýl almaz vahþet ve dur durak bilmeyen kör gözlü savaþ – aslýnda savaþ da deðil Ýsrail tarafýndan tek yanlý olarak yürütülen bir katliam – söz konusu ve bunu kalp taþýyan, vicdaný olan kimse kabul etmiyor, edemiyor...
Tam da bunu teyit eder þekilde Ayþenur Ezgi Eygi adlý, 26 yaþýnda bir genç kýzýn kendisini, Filistinlilerin yaþadýðý adaletsizliklere dikkat çekmeye ve bu maðduriyetlerin yok edilmesi yoluna adadýðýný gördük... Bayraða sarýlý þehit naaþý ülkemize getirildiðinde, her milletten, her dinden barýþ yanlýsý ve Ýsrail aleyhtarý kesimler, onun baþýnda birleþtiler.
Ayþenur'un, yeni neslin, büyük ihtimalle gelecek dünyanýn, haberlerini taþýyan bir genç olduðunu öðendik sonrasýnda. Çünkü kalbinde, bizim asla bitiþmez ve yaklaþmaz karþýtlýklar olarak gördüðümüz pek çok zýtlýklarý birleþtirebilmiþ bir gençti o... ABD vatandaþý olduðu halde, Aydýn-Didimli bir Türk'tü, sosyalist vurgularý olan politik bir dili vardý, bu dil onun için bir bagaj deðildi, dünya üzerindeki adaletsizlikleri en yakýn empatiyi kurarak reddetmesine engel deðildi, Arakan'dan Filistin'e, nerede kanayan bir Müslüman yarasý varsa, Ayþenur oradaydý... Bu farklý dünyalarýn kesiþimini vicdanýnda kolaylýkla ve sulh yolu ile birleþtirebilen bu gencecik kýz, bizlere insan olabilmeyi teklif ediyordu aslýnda...
Ýnsan olabilmenin kötülükle deðil ancak iyilikle olacaðýný, iyiliðin tarafýndan mücadele etmemiz gerektiðini en sade, en tumturaksýz, en içten þekilde ifade etti Ayþenur, hesapsýz- kitapsýzdý adalet arayýþýnda ve bu yol onu þehadete kadar götürdü...
Yeni bir dünyanýn kapýsý açýlýyor inþallah.
Ýnsanlýk vicdan cephesini her gün yeniden tahkim ediyor. Filistinlilerin verdiði menkýbevari mücadele, Cenabý Allah'ýn verdiði bereketle tüm dünyayý dönüþtürüyor... Ýnþallah...