Ýsrail'in, Gazze'deki El-Ehli Baptist Hastanesini bombalamasý sonucu 500 kiþi hayatýný kaybetti.
BM Güvenlik Konseyi'nde dün ABD; Gazze'ye insani yardým saðlanmasý için çatýþmalara 'ara verme' çaðrýsýnda bulunan karar tasarýsýný veto etti.
Milyarlarca insan televizyon ekranlarýnda masumlarýn katledilmesini izliyor. Çaresizlik, þaþkýnlýk, gözyaþlarý...
Öte yandan demokrasi, insan haklarý, bireyin özgürlüðü diye tepinen Batý; ABD'si ile Avrupa'sý ile medyasý ile yüzündeki kirli maskeyi çýkarýyor...
Dünyanýn tek süper gücü ABD'nin Baþkaný Biden, katliamýn hemen ertesinde Ýsrail'e gidiyor ve utanmadan, sýkýlmadan hastane saldýrýsýna "patlama" diyor, "Ýsrail deðil diðer taraf yapmýþ görünüyor' ifadesini kullanýyor.
Ayný Biden, "Amerikalýlarýn orada neler olduðunu görmesi önemli. Teröristlerin, çocuklarýn kafasýný kestiði teyit edilmiþ görüntüleri göreceðimi hiç düþünmemiþtim" diyerek dezenformasyon yapýyor. Ýsrail'in aþaðýlýk, alçakça propagandasýna malzeme taþýyor.
CNN'e konuþan Beyaz Saray yetkilisi ise Baþkan Biden'ýn kiþisel olarak Hamas'ýn çocuklarý öldürdüðünü görmediðini ve bunu teyit etmediðini belirtiyor.
Hastane bombalanmasýndan sonra Ýsrail, dün de okullarý, camileri bombaladý. Yine siviller, bebekler, çocuklar katledildi.
Nereye gider, nerede biter bu vahþet, insanlýðýn bu dramý?
Baþka bir açýdan bakayým.
Televizyon ekranýnda bir Filistinli annenin, bebeðine sarýlýp aðlayarak "Uyan, bak seni emzireceðim" sözleri yüreðimi daðladý.
Günlerdir bebeklerin cennet fotoðraflarýnýza bakýyoruz. Bakamýyoruz, bakar gibi yapýyoruz. Yüreðimiz, yüreklerimiz daralýyor.
Daralýyor, sýkýþýyor, bitiyoruz.
Anlamaya çalýþýyoruz, bu yüzler, bu kanlý bedenler bize neler anlatýyor, neler fýsýldýyorlar?
Ne diyorlar katýlaþmýþ, katran sürünmüþ, pas tutmuþ vicdanlara?
Anneleri onlara doyamadan, bir daha emziremeden, babalarý doya doya koklayamadan, nasýl da kayýp gittiler ellerinden...
Giderken, bütün dünyanýn çocuklarýný sorulara boðdular.
Evde ekran baþýnda masum yavrular, annelerine, babalarýna sorup durdular: Çocuklar neden ölüyor? Çocuklarý neden öldürüyorlar?
Cevap veremediler. Boðazlara bir düðüm atýldý.
Ne diyecektik? Ne demeliydik?
O sýra sýra cennet kundaklarýna sarýlmýþ haliyle Gazze'nin bebekleri, cennet çocuklarý; bize bütün hayatý sorgulatan bakýþlarýyla boþuna ölmüþ olamazlar.
Binlerce yazýdan, haberden, analizden anladýklarýmýzdan; daha derin, daha tesirli anlattýklarý...
Kurumuþ çöllere can veren rahmet damlalarý gibi, yüreklere þefkat, merhamet yaðdýrýyorlar.
Bir bilseydiler; ne çok taþlaþmýþ kalbi çözdüler, erittiler.
Bir bilseydiler; dünyaya dalmýþ, dünya hayatýný abartmýþ, "sadece ben" diyen insanlara, yüreði, merhameti hatýrlattýlar.
Kurumuþ nice göz pýnarýna yaþ yürüdü, bakarken o bakýlamaz gözlere...
Bizi, insanlýðýmýza dirilttiler.
Eðer ihtiyar dünyamýz bir bahar daha yaþayacaksa, taþlaþmýþ kalplerle gelmez o bahar. Merhamet, þefkat, vicdan gelmeli önce.
Ýnsan dirilecekse, insaniyet dirilmeli önce.
Demek Gazze'nin bebeklerine, çocuklarýna, onlarýn masumiyetine düþtü bunu haykýrmak.
Gazze'nin cennet çocuklarý, siz zalimleri teþhir ettiniz. Onlara destek verenleri teþhir ettiniz. Ýnsan haklarý, barýþ, demokrasi diyenlerin suskunluðunu, ortadan kayboluþlarýný teþhir ettiniz.
Nasýl da yakalandýlar, sýra sýra dizilmiþ küçük kefenlerinizdeki masum bakýþlarýnýzda...
Gazze'nin cennet bebekleri, cennet çocuklarý; kararan vicdanlarý sarstýnýz. Dünyaya dalan Müslümanlara, periþan hallerini ve mümin olma þuurunu hatýrlattýnýz. Cennet esintilerinde daðýlan saçlarýnýz ve yaþýyormuþ gibi bakan gözleriniz, ne çok þey anlattý bize...