Geçmiþte sevip saydýðýmýz Bülent Arýnç deðilsin artýk!

Bülent Arýnç’ýn CNN Türk’te Taha Akyol’a yaptýðý açýklamalar aslýnda hazin bir tükeniþin ifadesidir. Arýnç’ýn hedefindeki asýl kiþi, AK Parti hareketinin lideri Cumhurbaþkanýmýz Erdoðan.

Son açýklamalarý artýk Baþbakanýmýz Davutoðlu’nu da hedef tahtasýna oturttuðunu gösteriyor. Çünkü doðrudan en hayati meselelerde hükümet politikalarýnýn yanlýþlýðýna yönelik sözler sarf etmekten kaçýnmýyor.

Biz AK Parti içinde ayrýlýk-ihtilaf olduðu algýsý oluþmasýn diye sessiz kaldýkça o pervasýzca ve nezaketsizce saldýrmaya devam ediyor. Madem anladýðý dil bu, o zaman bizden günah gitti diyorum.

***

Arýnç ilginç bir kiþilik. Ne hikmetse kendini her þeyi söylemeye hakký olan biri olarak görüyor. Kendine biçtiði “özgül aðýrlýk” rolü, her anlamda kötü bir pratik. Ýstediði zaman istediði eleþtiriyi getirecek ama hiç kimse kendisine cevap vermeyecek! Kendisine cevap verenleri de acýmasýzca biçmeye kalkýþacak! Partinin sanki vicdanýymýþ gibi bir algý oluþturup kendi partisinin liderini, genel baþkanýný ve baþbakanýný o malum çevrelerin aðzýna sakýz yapmaktan kaçýnmayacak ama kendisine yönelik bir söz olduðunda da sahiplerinin cezalandýrýlmasý gerektiðini talep edecek!

Arýnç’ýn kendisine yönelik eleþtirilerde bulunanlara karþý sergilediði tavýr, aslýnda vicdanla ve tevazuyla baðdaþýr bir tavýr hiç olmadý. “Çoluk çocuk” türü suçlamalar… “Daha dün partiye geldiler, nerden geldiklerini biliyorum, açtýrmasýnlar aðzýmý!” türünden nobran ve kýyýcý sözler… Mütevazýlýk kisvesi altýnda sakladýðý olaðanüstü bir kibirlilik hali... “Özgül aðýrlýðý”na her seferinde yaptýðý vurgu, iþte bu tür bir imtiyaza sahip olduðunu ve herkesin de kendi hakkýnda haddini bilerek konuþmasý gerektiðini hatýrlatma amacýný taþýyor. Herkese ayar vermeye kendini tek yetkili ve tek ehil sanan ilginç bir kiþilik…

***

Arýnç’ýn son açýklamalarý partililik bilinciyle de, dava ahlakýyla da baðdaþmýyor. Kendisini hala partili olarak görüyorsa tarzýnýn böyle olmamasý gerektiðini de unutmamalýdýr. Bir partili asla kendi partisinin liderini kamuoyu karþýsýnda nezaketle baðdaþmayan bir üslupla suçlama veya kendi hükümetinin terörle mücadele politikasýný eleþtiri konusu yapma yoluna gitmez. AK Parti hareketinin lideri olan Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý adeta yalan söylemekle suçlayan Arýnç’ýn sergilediði nezaketsizlik nasýl karþýlýksýz býrakýlabilir ki?

Arýnç Dolmabahçe süreciyle ilgili olarak “Cumhurbaþkanýnýn haberi vardý!” diyerek hem Cumhurbaþkanýný haberi yokmuþ gibi davranmakla suçluyor, hem de PKK/HDP hizbinin “Çözüm masasýný Erdoðan devirdi!” biçimindeki suçlamasýna haklýlýk kazandýrýyor.

Adeta þunu diyor Arýnç: “Çözüm sürecini bozan Erdoðan’dýr. Bugünkü sonucun müsebbibi de Erdoðan’dýr.”

Bu iddia PKK/HDP canibinin iddiasýdýr.

Bu iddia, paralel yapýnýn iddiasýdýr. Ve dahi bilumum Erdoðan düþmaný kampýn iddiasýdýr.

Arýnç’ýn kelime canbazlýðý yaparak dillendirdiði bu iddia, kendi partisinin liderliðine ve hükümetinin politikasýna apaçýk ihanet anlamýna gelir.

Arýnç’ýn bu çerçevede yaptýðý iki tespit bu analizimizi bütünüyle doðrular niteliktedir.

Bir: “HDP dýþýnda baþka bir aktör yoksa HDP’yi güçlendirmek lazým.”

Ýki: “Silahlý mücadele ile sonuç alýnamaz. Çözüm süreci yarýndan tezi yok baþlatýlmalýdýr.”

Paralel çetenin Abant platformunda dile getirdiði iddialarla veya PKK/HDP canibinin bu bahisteki açýklamalarýyla Arýnç’ýn sözlerini yan yana koyunuz, ne demek istediðimi anlarsýnýz.

Tam bir aðýz birliði söz konusu.

***

Cumhurbaþkanýmýz ve Baþbakanýmýz Kandil’in kanlý silahlarýna sýrtýný yaslayan ve devleti soykýrýmla suçlayan HDP’nin hiçbir þekilde muhatap alýnmayacaðýný söylerken Arýnç kalkýp HDP’nin güçlendirilmesi gerektiðini söylüyor.

“Devrimci halk savaþý”yla þehirleri kan gölüne çeviren PKK’ya karþý haklý bir mücadele sürdürülürken Arýnç kalkýp “Bu iþ silahla olmaz, çözüm süreci yeniden baþlatýlmalýdýr” diyor.

Peki ben soruyorum Arýnç’a: Elindeki aðýr silahlarla hem Kürt halkýna zulmeden hem de devlete meydan okuyan bir terör örgütüne silahla deðil de neyle karþýlýk verilir?

Arýnç PKK’nýn iplerinin Türkiye düþmaný o malum devletlerin elinde olduðunu, PKK’nýn onlar adýna Türkiye’ye karþý bir vekâlet savaþý yürüttüðünü ve dolayýsýyla onlar istemediði sürece PKK’nýn asla silah býrakmayacaðýný bilmez mi?

Bilmeden konuþuyorsa vahim, bu gerçeði bildiði halde böyle diyorsa vahim ötesi bir durumla karþý karþýyayýz demektir!

Bu akýlla yürütülen çözüm sürecinin ülkeyi getirdiði yerden belli ki Arýnç asýl sorumlu!

Sanki çözüm sürecini bozan PKK deðil de Erdoðan'mýþ gibi bir algý oluþturmaya yönelik Arýnç’ýn bu “çözümcü” aklý, eminim ki Kandil’in ve paralelin ayakta alkýþladýðý bir akýldýr.

***

Ey Arýnç, Aydýn Doðan’a, HDP’ye ve FETÖ’ye arka çýkan sözlerin gösteriyor ki senin amacýn baþka.

O yüzden diyorum ki yarýndan tezi yok, o giyeceðim dediðin avukatlýk cübbesini giy ve yeni yol arkadaþlarýnýn imdadýna yetiþ!

Ne diyeyim, sana dair bir parça sevgi kalmýþtý yüreðimizde, onu da kendinle beraber bitirdin!