Gel Ahmet Hakan gel!.., ister TÜSÝAD’çý ol, ister...

Her defasýnda ‘bu son Ahmet Hakan yazýsý olsun..’ diyorum, ama olmuyor...
 
Olmuyor çünkü sürekli ayný numarayý çekmene tahammül edemiyorum...
 
Bir yandan çalýþtýðýn gazetenin ulusalcý çizgisinde olmayan ‘freelance yazar’ý oynuyorsun..,
diðer yandan Kemalistlerin düçâr olduðu ‘doðru-yanlýþ demeden sürekli iktidara giydirme sendromu’ndan kurtulamýyorsun...
 
Bunu yaparken; ‘ah bu yandaþlar yok mu?’ demekten de vazgeçmiyorsun...
 
Hülâsa, ‘sana abartma diye bir milyon kere söyledim!..’ diyen adam gibisin Ahmet Hakan..
 
***
Dünkü yazýnda, “TÜSÝAD’a vurmak neden kolaylaþtý?” diye sormuþsun, sorgulamýþsýn!
 
Efendim TÜSÝAD güçten takatten düþmüþ, o yüzden gelen vuruyormuþ, giden vuruyormuþ... Bülent Arýnç kaplan kesilmiþ, hükümet fazla sert çýkýþmýþ, orantýsýz güç kullanmýþ..vs,
 
Öyle bir anlatmýþsýn ki, TÜSÝAD’ýn üyeleri neredeyse ‘Boynu Bükükler’ filminde oynayacak duruma gelmiþler!..
 
Ah TÜSÝAD, vah TÜSÝAD...
 
Bu ne Ahmet Hakan?...
 
TÜSÝAD’ýn avukatlýðýný yapmak sana mý düþtü?...
 
Ne diyor Boyner;
 
“Vatandaþlarýn taleplerinin sindirilmesi kabul edilemez. Demokrasilerde iþler böyle yürümez...”
 
Neymiþ?..
 
TÜSÝAD’ýn hassasiyeti; ‘vatandaþ talepleri ve demokrasi’ymiþ...
 
28 Þubat’ta vatandaþ taleplerine çizik atýp demokrasiye balans ayarý çekme operasyonunun aktörlüðünü yapan TÜSÝAD’ýn hassasiyetleri deðiþmiþ demek ki!...
 
Demokraside iþlerin nasýl yürüdüðünü öðretecek kadar aþmýþlar!..
 
Yemezler kardeþim yemezler!...
 
Artýk manþetle hükümet kurup indirmek mümkün deðil... Vatandaþý maðdur edip fakirleþtirip bir avuç oligarký zenginleþtiren darbe ve ara rejimler dönemi de kapandý...
 
En önemlisi de pijamayla karþýlayacak kadar Baþbakan’la samimi olan TÜSÝAD’çý yok!...
 
Ve sen çýkmýþ ‘dövmeyin TÜSÝAD’ýmý diyorsun Ahmet Hakan...
 
TÜSÝAD’ýn neden güçten takatten düþtüðünü de yazmýþsýn;
 
“Kendilerini çeþmenin baþýný tutanla iyi geçinmek zorunda hisseden iþadamlarý, TÜSÝAD benzeri kurumsal yapýlarý boþ verip çeþmenin baþýndakiyle bireysel iliþkiler kurmaya yöneldiler”
 
Ýyi sallamýþsýn Ahmet Hakan!...
 
Bak aslýnda senin de çok iyi bildiðin þeyi sana iki cümleyle anlatayým..
 
Bu senin garibanlar(!), asker ve yargý vesayetindeki faþizan statükonun saltanat kayýðýnda seyrediyorlardý. Vatandaþ, saltanat kayýðýný batýrýnca (statüko çökünce), suya düþtüler..
 
Durum bundan ibaret...
 
***
Sen yine de arkadaþlara söyle;
 
Bir daha çýkýp ‘vatandaþlarýn taleplerinin sindirilmesi kabul edilemez’ deyip de kendilerine güldürmesinler...
 
Zira 3 seçim üst üste seçilerek yani ‘vatandaþlarýn talepleri’ doðrultusunda iktidara gelmiþ bir hükümet var...
 
Ha bu arada TÜSÝAD’ýn avukatlýðýný yaparken sen de þöyle demiþsin;
 
“TÜSÝAD gibi kurumlarýn varlýk nedeni hükümeti uyarmak...”
 
Bilmez miyiz!... 28 Þubat sürecinde de hükümeti sýk sýk uyarýrlardý!...
 
Bunlar böyledir.. Duruma ve güçlerine göre uyarýrlar...
 
***
Bak Ahmet Hakan, hükümete çakacaðým diye bir daha TÜSÝAD’ýn avukatlýðýný yapma..
 
Bu da bir dost uyarýsýdýr... Eski mahallenden!...