Gel de Kýlýçdaroðlu’nu sevme birader!

Ben pilav üstü az kuruyu ne kadar seversem Kýlýçdaroðlu Kemal Bey’i de o kadar seviyorum. Ben yemek üstüne sade kahveyi ne kadar seversem, Kýlýçdaroðlu Kemal Bey’i o kadar seviyorum.

Beni bu kadar güldüren ne Metin Abi (Akpýnar) oldu ne Cem Yýlmaz ne de bir baþkasý...

Bana Blake Edwards’ýn “Pembe Panterini” hatýrlatýyor.

Karagöz’le Hacivat, Orta Oyunu, Kel Hasan, Direklerarasý... Hepsi bir arada. Kalkýp da biri sinemaya taþýsaydý Kemal Aðabeyimi, o kiþi ancak rahmetli kardeþim Kemal Sunal olurdu.

Cemal Reþit Rey sað olsa Lüküs Hayat kývamýnda,Etro Kemal diye bir operet yazardý ki, giþe rekoru mu kalýrdý ortada!

Sinan Meydan kardeþim hele þu Akl-i Kemal’in beþinci cildini tamamlasýn, bana sözü var, Akl-i Kýlýçdaroðlu Kemal’i yazmaya baþlayacak. Ama mizaha kalemi ne kadar yatkýn bilemiyorum; CHP’nin baþýna geçtiðinden bu yana yaptýklarýný yazsa yeter.

Kemal Bey’imin bu sevimli þaþkýnlýðýnýn, iþ bilmezliðinin, CHP’yi par-ü periþan etmesinin yanýsýra bir de çark etme ustalýðý ki, Ýngiliz’in buharlý gemisi kaç para!

Daha þunun þurasýnda geçen hafta Topçu Kýþlasý yapýmýyla ilgili Tayyip Bey’e “Gel kardeþim, gidelim referanduma” demiþti. Halk gidip oy kullansýn istiyordu. Madem demokrasi var, o zaman halka güveneceðiz, halka soracaðýz. “Halk kentine sahip çýkacak; aðacýn kesilmesini, parkýn binaya dönüþmesini istemeyecek!”

Yahu dedim, helal olsun. Ýyi düþünmüþ Kemal Aðabeyim. Elbette demokrasilerde halka gideceksin; baþvuracaksýn, fikrini alacaksýn...

Önceki gün Gezi Parký eylemcilerinden on bir kiþiyle konuþan Tayyip Bey konuyu öneriler doðrultusunda referanduma götürme kararý aldýðýný açýkladý. Ve o saat, kaptan-ý derya Kýlýçdaroðlu gemiyi bir çark ettirdi ki, Barbaros’la Turgut Reis bile alkýþ tutardý görseler.

Hemen grup baþkan vekili Akif Hamzaçebi, mikrofonu kaptý “Nerden çýkýyor kardeþim bu Gezi Parký referandumu” falanla lafa girdi, bir da anayasa dersi verdi ki, koskoca Anayasa Profesörü Süheyl Batum bile parmaðýný ýsýrdý. O saat iti, atý bir yana koyup Hamzaçebi’ye alkýþ tuttu: Efendim Ýdari Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararý ortada dururken, Anayasanýn 138. maddesine göre referandum falan yapýlmazmýþ. Baþbakan’ýn iþgüzarlýðý iþte!

Aaah-aaah! Kýlýçdaroðlu Kemal Bey’im, ben sana aðlamayayým da kimler aðlasýn! Ürettiðin þu 24 ayar altýndan deðerli referandum fikrine bile, gözünün bebeði CHP taþ koydu! Tez elden yeni bir fikir üretmelisin; hem de CHP’li muhaliflerinin itiraz etmeyeceði bir fikir olmalý ki senin ne kadar akýllý, zeki, iþ bilir bir yönetici olduðunu o saat herkes anlasýn.

Rahmetli adaþýn Kemal Tahir’in bir lafý vardý, sevgili Ýsmet Bozdað’dan dinlemiþtim ta gençliðimin ilkbaharýnda, hiç unutmadým. Rahmetli Kemal Aðabey “Yahu arkadaþ bazý geceler kan ter içinde uyanýyorum... Rüyamda Ýsmet Paþa hala Milli Þef! Oof Yarabbim nasýl bir kabus bu! O saat gerçek olduðuna inanýp kendimi Çankýrý ya da Çorum Hapishanesinde sanýyorum... Sonra bakýyorum Seniha yanýmda, anlýyorum ki, gördüðüm kabus.”

 

Valla ben de bazý geceler rüyamda Kýlýçdaroðlu Kemal Aðabeyimi baþbakan olmuþ görüyorum. “Aaay nasýl da eðleneceðiz; her gün en az üç yazý konusu çýkar” diye sevinçten oynuyorum önce... Ardýndan korku sarýyor dört bir yanýmý; milletçe battýk ki bizi IMF de gelse kurtaramaz artýk korkusu, kabusumun çileði oluveriyor... Sonra bakýyorum, oooh karým yanýmda yatýyor... Demek gördüðüm rüyaymýþ; kabusla karýþýk diyip kendimi yeniden salýyorum uykunun kollarýna...