Geldiler, ama kalamadýlar

Kulübün en aktif yöneticisi Serdal Adalý ve Teknik Direktör Tayfur Havutçu þike soruþturmasý kapsamýnda kuþku üzerine gözaltýna alýndýðýnda, bir grup Beþiktaþlý “Aklanýn da gelin” açýklamasý yapmýþtý.

Aklanmalarý dileði, tepki verilecek bir yaklaþým deðildi! Bir yandan kirliliðe sahip çýkmama doðruluðunu, bir yandan da onlara duyulan güveni ifade ediyordu.

PFDK onlarda bir þey bulamadý... Yargýlama sürse de ortada bir þey yok! Ýçeride epey bekleyerek çile çektiler. Karalarý bulunamadý, çýkarýldýlar. Ne var ki Adalý’nýn adý çoktan soldu gitti... Þimdi de Tayfur ile yollar ayrýldý.

Ak durumdalar, ama Beþiktaþ’ta kalamadýlar!

Ya Aziz Yýldýrým?

Onlarla birlikte gözaltýna alýnan Fenerbahçe Kulübü Baþkaný Aziz Yýldýrým, Tayfur ile yollarýn ayrýldýðý günde, geçerli 5269 oyun tümünü alarak 10. kez Fenerbahçe Baþkaný seçilirken, hâlâ içerideydi!

Yýldýrým, 1998’de bir oy farkla getirildiði baþkanlýða bu kez rekor sayýdaki tüm oylar verilerek oturtuldu!  

 

PFDK’nýn suçlu bularak cezalandýrdýðý iki eski yönetici ÞekipMosturoðlu ve ÝlhanEkþioðlu da yeni yönetimine alýndý Yýldýrým’ýn!

Doðru mu yanlýþ mý?

Bu karþýlaþtýrmayý yaparken ne suçlu-suçsuz arayýþýndayým ne yönetici ya da teknik adamýn iþ becerilerini irdeliyorum. Yalnýzca iki kulüp yandaþlarýnýn yaklaþýk ayný tür olayýn içine düþen adamlarýna olan yaklaþýmlarýný gözlemliyorum.

Ve hangisi doðru, kendi kendime bunu tartýþýyorum. Olayý her boyutu ile görmeye çalýþýyorum.

Biliyorum, Serdal Adalý görmek istediði ilgiyi görememenin alýnganlýðýna düþtü ve yýldý.

Tayfur Havutçu’ya gereken ilgi gösterilmedi deðil. Görevi, adý deðiþtirilerek sürdürüldü, sonra yeniden teknik direktörlük saný verildi.

Ancak gene de yollar ayrýldý.

Bu noktada sanýrým yapýlan iþin doðasýndan gelen bir zorluk var.

Yönetim Kurulunun Tayfur Havutçu ile istediði futbol hamlesini yapamayacaðýný düþünmesi de hakký. Yönetim Tayfur’a görevi ilk veren yönetim olsa, onlara, “neden iyi düþünüp taþýnmadýnýz” diyebilirdik, ama...

Fikret Orman yönetimi, Beþiktaþ’ý sil yeni baþtan planlarken, eldeki üretime bakýp hocayý da deðiþtirmeyi düþündü ise onlarý da suçlayamayýz. Ya vefa peþinde olacak ya sefa! Tek hatalarý hocalarýný inciterek ‘istifa durumuna sokma’ tutumlarý...

Benim gönlüm, Serdal Adalý’nýn da Tayfur Havutçu’nun da bir biçimde Beþiktaþ’ýn içinde kalmalarýyla rahat ederdi.

Adam gibi...

Anýmsayýn, Ertuðrul Saðlam Beþiktaþ’tan ayrýlýrken “Adam gibi geldim, adam gibi gidiyorum” demiþti.

Tayfur Havutçu’nun geliþ ve gidiþi de öyle oldu.

Adam gibi olmak, gidiþlerin dönüþünün olabileceðini gösterir.

Adamlýk bir deðerdir, önemli bir deðerdir.

Teknik bilgi-beceriden de öne çýkacak bir deðerdir.

Futbolumuzun ‘adamlara’ ihtiyacý var.

Tayfur’un da yýlmamasý, ayakta kalmasý gerek. Beþiktaþ’tan sonra Bursa’ya gidip þampiyonluk üreten Ertuðrul gibi, iddialý biçimde futbolumuzun içine karýþmasýnda büyük yarar var.

BIKTIK

l Fenerbahçe-Galatasaray maçlarýnýn, dünyanýn birkaç ülkesinde bile ilgi gösterildiðine deðgin bir belirti bulunmadýðý, bu maçlarýn dünya derbisi olmasý için hiçbir çaba harcanmadýðý halde bir ‘Dünya Derbisi’ olarak nitelendirilmesinden býktýk usandýk.

USANDIK