Gelecek de gelecek

Hayli zaman önce (1995’te) Microsoft firması yeni çıkacak ‘Windows 95’ yazılımını tanıtmak üzere dünyanın dört bir tarafından teknolojiye ilgi duyan gazetecileri Seattle’a çağırmıştı. Ben de vardım aralarında ve döndüğümde gördüklerimden düştüğüm kaygıları okurlarla paylaşmıştım...

Yerimizden kalkmadan sürdürülecek bir hayat bekliyordu bizleri; Bill Gates’in Okyanus kıyısına inşa ettirdiği ‘akıllı ev’de her şeye bilgisayarlar hükmediyordu...

Bugün biraz parası olanların evleri Gates’inkinden pek farklı değil... Bilgisayar artık gözlüklerde ve San Francisco sokaklarında şoförsüz otomobiller cirit atıyor...

New York Times (NYT), önceki gün, teknoloji geliştirme süreci içerisinde yer alan firmaların yöneticilerine yönelttiği “Bundan sonra bizi neler bekliyor?” sorusuna aldığı cevapları grafik düzeni içerisinde sundu. Hani öyle çok uzak bir geleceği değil, kısmi kullanıma girmiş makina ve cihazların belirleyeceği yakın geleceği...

Gelecek konusunu âdeta varlık-yokluk sorunu haline dönüştürdü NYT... Nasıl dönüştürmesin, rakipleri birer birer geleneksel sahiplerinin elinden çıkıp gelecek yatırımcılarının eline geçiyor. Kendisi de Boston Globe’u teknoloji yatırımcılarına sattı; 100 yıldan fazla süredir sahibi ailenin NYT’ı da elden çıkaracağı konuşuluyor...

Teknolojiye yenilmeden ondan yararlanmanın yollarını arıyor NYT...

Aramızda ısınma turları atarken, 1990’larda, davetiyle gazetesine uğradığım Hürriyet’in yayın yönetmeni, etrafı gezdirirken, “Burası geleceğin gazetesini planladığımız yer” diye bir mekâna yönlendirmişti. Genç bir kadro o günkü gazetenin birinci sayfasıyla önemli birkaç sayfasını farklı biçimde yeniden oluşturma gayreti içerisindeydi.

Olağanüstü etkilendiğimi hatırlıyorum.

NYT şimdilerde dijital ortama ayrı bir önem veriyor. Amaç, yarıdan fazlasını abone sistemiyle evlerin kapısına ulaştırdığı gazeteyi, para karşılığı dijital ortamda okutmak... Bunu kâğıt tüketiminin orman katliamına yol açtığı gerekçesine bağlayan reklâmlar da yapılıyor. Parasız bağlanabiliyorsunuz NYT web sitesine, ancak ayda ancak on haber veya yazıyı ücretsiz okuyabiliyorsunuz; daha fazlası için abonelik şartı arıyor.

Düşük bir bedeli var aboneliğin... 760 bin okur NYT’a para vererek ulaşıyor her gün...

Şu yakınlarda çok meraklı okurlar için farklı bir servisi de web’ten hizmete soktu: NYT Now... Gazetenin sabah ve akşam toplantılarının içinde yer aldığını okura hissettirecek, haberin arka-planını sunacak, yorumcularla okuru karşı karşıya getirecek bir servis bu...

Meraklı okurdan beklenen parasına kıyması: Dört haftalık aboneliği 45 dolar çünkü...

Kendimizi hazırlamamız gereken geleceğin sürprizlerini önceki günkü yazıdan seçtim...

Linkedin kurucusu Reid Hoffman’ın beklentisi sağlık alanında: “Herkesin genlerine uygun hazırlanmış kişiye özel ilâçlar olacak...”

İnternet alanında çalışan Marc Andreessen yüksek öğrenim için kampüse gidilmeyeceğini öngörüyor. Her türlü ihtiyaç için başımızın üzerinde binlerce insansız araç uçuşup duracakmış... “Araçları da insanlar değil, bilgisayarlar kullanacak” diyor...

Hep kullanageldiğimiz ‘e-posta’, klavye, nakit para, elle çalışan telefonların tarihe karışacağına inanan Clara Shih de sağlıkla ilgili beklentisi olanlardan: “Attığımız her adımı, kaç saat uyuduğumuzu, sağlık belirtilerimizi, kan değerlerimizi denetleyecek deri altı çipleri... O çiplerdeki verilerden hareketle ilâçlarımız hazırlanacak, davranış değişikliği tavsiye edilecek, tehlike belirince otomatik olarak ambulans çağrılacak; tabii şoförsüz bir ambulans...”

Şoförsüz araç mucidi Sebastian Thrun’un uyarısı şaşırtıcı değil; “Tırnağın altına yerleştirilecek bir çiple bütün cihazlarınızı açıp kapatabileceksiniz” diyor...

YouTube’un başındaki Susan Wojcicki teknolojinin sosyal hayatı ve siyaseti değiştireceğine inananlardan; “İnternet ve sosyal medya bilgiye kolay ulaşımı ve baskı altındaki insanlara kendilerini ifade imkânı sağlıyor” diyor...

PayPal kurucusu Peter Thiel’in sözleri göz açıcı; “Dünyayı kurtarmak için teknoloji gerekli, ama her iş için teknoloji yeterli değil” diyor çünkü...

Hep Amerikalılar düşünecek değil ya, biraz da siz düşünün istedim...