Geçen Pazar gazetemizin Ýzmir baskýsýnda çýkan yazýmýn baþlýðý “Gelecek tasavvuru”olmasý gerekirken “Gelecek tasavvufu”olarak çýktý. Bu yanlýþlýk internet sayfasýnda benim uyarýmla ancak öðle saatlerine doðru düzeltilebildi ama gazete için yapýlacak bir þey kalmamýþtý.
Kendi kendimi teselli ettim, “bak, iþte senin de musahhihlerle ilgili bir hikâyen oldu” dedim. Eðer gazete için bu baþlýðý yeniden yazmak durumunda kalanlar r yerine f yazmasalar bir sorun çýkmayacaktý. Fakat“gelecek tasavvufu mu, o da ne, bu ne biçim ifade...” diyemeyen gazetecileri nereye koyacaðýz? Belki daha önemlisi, tasavvur kelimesine bir anlam yüklemekte zorluk çekenleri nereye koyacaðýz? Genç neslin zihninde tasavvur ve tasavvuf kavramlarýna yer bulmakta zorluk mu çekiyoruz yoksa?..
Ben bu kavramlara zihninde yer olmayanlardan þikâyet ediyorum. Oysa Fuzuli, dikkatsiz kâtiplerden þikâyetçiydi. Onun gözü kör eyleyen kâtibe bedduasý Kur’an’daki Tebbet suresini hatýrlatýr, Ebu Leheb için yapýlan bedduayý yani… Þöyle diyor Fuzuli: “Kalem olsun eli ol kâtib-i bedtahrîrin/ Ki fesâd-ý rakamý sûrumuzu þûr eyler/ Gâh bir harf sükûtuyla kýlar nadiri nar/ Gâh bir nokta kusûriyle gözü kör eyler.” Biraz sadeleþtirelim. “Çirkin yazý yazan kâtibin eli kalem gibi kurusun./ Ki yanlýþ yazmasý düðünümüzü (sûr), kavga (þûr) eyler./ Bazen bir harf eksiðiyle nâdiri nâr (ateþ) yapar./ Bazen bir nokta kusuru ile gözü, kör eyler.” Osmanlýca bilenler buradaki nükteleri kolayca kavrarlar, biz sadece göz ile kör kelimelerinin bir harf üzerindeki nokta farkýyla ayný yazýldýðýný not edelim.
Yapýlan yanlýþtan þikâyet ediyorum ama ben de böyle bir yanlýþýn içinde oldum vaktiyle. Üstad Necip Fazýl, Büyük Doðu Yayýnlarý adý altýnda kendi kitaplarýný neþretmeye baþladýðýnda bir grup arkadaþ kendisine her konuda yardýmcý olmaya çalýþýyorduk. Ýlk kitap Esselam idi. Tashihleri o kadar dikkatle yapmýþtýk ki hiç bir hata olmadan çýktý kitap. Daha sonra çýkan Çile'de iki hata vardý. Biri aklýmda. 'Kafiyeler' baþlýklý þiirdeki "Sanatsýz/ Papaðan,/ Neden çok/ Ve adsýz/ Kahraman,/ Niçin yok?" bölümünde geçen "adsýz" kelimesi "atsýz" olarak çýkmýþtý. Sonraki baskýlarda bu düzeltildi, fakat internet sitelerinde þiir hala bu yanlýþ haliyle boy gösteriyor. Dizlerimizi dövdüðümüz yanlýþ "Türkiye'nin Manzarasý" adlý kitapta zuhur etti. Üstad çeþitli yazýlarýný bu baþlýk altýnda toplamýþtý. Yazýlardan biri "Seks Cinneti" adýný taþýyordu. "Ýçindekiler" kýsmýnda "Seks Cenneti" olarak gösterilmiþti bu yazý ve biz fark edememiþtik. Kitabýzevkle incelerken fark ettim felaketi. ‘Bunu Üstada baþkasý deðil ben söylemeliyim’ diye geçti içimden. Gösterdim. Önce biraz kýzar gibi yaptý. Fakat benim üzüntülü halime dayanamadý. Âdeti hilafýna beni teselli etti, "oluyor iþte böyle þeyler, iyi ki kitap içindeki yazýnýn baþlýðýnda deðil hata" dedi.
Bir arkadaþým, "Gelecek tasavvufu" yanlýþýndan beni sorumlu tuttu. Þu ramazan ayýnda tasavvuftan bahsetmek varken ne iþim varmýþ gelecek tasavvuruyla… Eh, biraz hak vermedim deðil… Fakat deðiþik duygular beni rahat býrakmýyor ki... "Tasavvuf iklimini yaratmak için önce gelecek tasavvuruna ve ona iliþkin bazý adýmlara ihtiyacýmýz yok mu" diyecek oldum dostuma, güldü, “her þeyin bir sýrasý var” dedi. Her þeyin bir sýrasý var ama Ak Parti'de cumhurbaþkanlýðý sonrasý atýlacak adýmlar bakýmýndan bir hazýrlýða ihtiyaç yok mu?.. Sanýrým Tayyip Erdoðan'dan sonra Ak Parti'nin nasýl þekilleneceði de yine parti ve teþkilatlar içinde yapýlacak istiþarelerle belli olacak. Cumhurbaþkanlýðý için yapýlmýþ olan istiþarelerin daha geniþ çaplýsýna ihtiyaç var þimdi. Tayyip Erdoðan'ýn en önemli özelliklerinden biri bu istiþare mekanizmasýný çok iyi çalýþtýrmasýdýr. Hatta bu sebeple yýlda iki defa da geniþ bir kadroyla istiþare ve deðerlendirme toplantýlarý yapýlýr. Cumhurbaþkanlýðý için Ak Parti adayý tespit edilirken ne kadar geniþ bir istiþare halkasý oluþturuldu, hepimiz biliyoruz. Þimdi Ak Parti’de kim Genel Baþkan olsun, kim geçiþ dönemi baþbakaný olsun diye çok daha kapsamlý bir istiþare yapýlmasý gerekiyor. Çünkü tasavvuf ikliminin mükemmelleþmesi için, oruç medeniyetine yürüyebilmek için Ak Parti’nin alacaðý þekil ve kývam gerçekten çok önemli... Geçen hafta söz ettiðimiz takým ruhu tam da bunlar için gerekli... Türkiye için, bölge için, Ýslam dünyasý için ve Avrupa için önemli... Medeniyet tasavvuru için önce gelecek tasavvuru fikrine sahip olmak gerekiyor.
Gelecek tasavvuru olmayanlarýn tasavvuf ikliminden söz etmeleri mümkün mü?..
