Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanýnda, üzerinde milyonlarca insanýn yaþadýðý 3 milyon kilometrekarelik bir alaný fethetmiþiz. Bu süreçteki savaþlarda öldürdüðümüz düþman askeri sayýsý sadece 250 civarýnda. Verdiðimiz þehitlerin sayýsý ise 150 civarýnda.
Merhum hocamýz Muhammed Hamidullah diyor ki: “Ýnsan hayatýna verilen bu deðer insanlýk tarihinde eþsizdir.”
Lübnanlý Hýristiyan yazar Emin Mâluf da Ölümcül Kimlikler adlý kitabýnda þöyle bir þey söylüyor: ‘Ýslam, Bedevileri öyle terbiye etti ki, vahþilikleriyle bilinen bu insanlar Hindistan topraklarýndan Endülüs’e kadar uzanan fetih yolculuklarýnda, gereðinden fazla kan akýtmamaya azami derecede itina gösterdiler. Müslümanlýkla Hýristiyanlýðý adalet terazisine koysak Müslümanlýk aðýr basar. Benim soyum Müslümanlarýn ele geçirdiði bir ülkedeki Hýristiyanlara deðil de Hýristiyanlarýn ele geçirdiði bir ülkedeki Müslümanlara dayansaydý, dinini bugüne kadar koruyamazdý.’
Ne kadar güzel, deðil mi? Ne yazýk ki, günümüzde, Allah’ýn rýzasýný umarak sýrf kâfir diye masum sivilleri öldürebilen ve hatta kendini ‘rakip camide’ cemaatle beraber havaya uçurabilen sözde mücahitlerimizin olduðu gerçeði bu güzelliðe fena halde gölge düþürüyor tabii.
***
Pakistan asýllý ABD’li bir gazeteci Türkiye toplumunun “çok pornografik” bir toplum haline geldiðini söylüyor. Kastettiði þey, mahremiyete saygýsýzlýðýn had safhada olmasý. Ýnsanlarýn gizli kalmasý gereken ayýplarýnýn çokça ifþa edilmesi, en mahrem görüntülerinin bile televizyon yahut internette çokça gösterilmesi, özel hayatla ilgili mahrem konuþmalarýnýn dünya âleme çokça duyurulmasý, insanlarýn bizzat kendilerinin de kendi pisliklerini ortaya dökmekten zevk alabilmeleri ve bütün bunlarýn toplum tarafýndan normal karþýlanmasý...
Titreyip kendimize gelelim!
Hucurat suresinden bir ayetin meali: “Müslümanlarýn ayýplarýný (ve gizli þeylerini) araþtýrmayýn...”
Efendimizin (s.a.v.) bir hadis-i þerifi: “Birbirinizin özel ve mahrem hayatýný araþtýrmayýn.”
Kulaklarýmýza küpe etmemiz gereken baþka bir hadis-i þerif: “Her kim bir Müslüman kardeþinin ayýp ve kusurlarýný, kimsenin görmediði ve görmesini istemediði þeylerini örterse, Allah’u Teâlâ da kýyamet gününde onun ayýplarýný örter. Her kim de Müslüman kardeþinin meydana çýkmasýný istemediði bir þeyini ortaya çýkarýr ve dile verirse, Allah da onun ayýplarýný, kimsenin bilmesini istemediði hallerini meydana çýkarýr. Bu suretle kendi evi içinde de olsa onu rezil eder. Müslüman kardeþinin ayýplarýný örten, bir ölüyü diriltmiþ gibidir. “
Facebook’ta, twitter’de, internet sözlüklerinde kardeþlerinin ayýplarýný aþk ve þevk ile ifþa eden Müslümanlara rastlýyoruz.. Kardeþinin açýðýný kollayan, yakalayýnca alçakça sevinen, onu cümle âleme duyurmak için þeytani bir heyecanla sabýrsýzlanan bir Müslüman’ýn sergilediði manzara ne korkunç manzara. Yapmayýn bunu arkadaþlar. Allah’tan korkun!
***
Hayrat Neþriyat’ýn yayýnladýðý Osmanlýca Kur’an meâli zamanýmýzýn en müthiþ yayýn hamlelerinden. Kur’an kursuna gittiyseniz, bir bilene sorup veya internette bulup Osmanlýcada Arap alfabesine ilave olarak kullanýlan birkaç harfi de öðrenirseniz, baþlarda belki biraz zorlanarak, ama kýsa bir zaman zarfýnda o zorlanmayý aþarak rahatlýkla okuyabilirsiniz. (Osmanlýca diyoruz ama dil öyle aðýr deðil. Arap harfleriyle günümüz Türkçesi demek belki daha doðru olur.)
***
Pakistan devletinin fikir babasý da olan Hintli þair ve filozof Muhammed Ýkbal, Roma’da faþist diktatör Mussolini ile görüþmüþ. Aralarýnda þöyle bir diyalog geçmiþ:
MUSSOLÝNÝ- Siz hep Ýslam medeniyetinin üstünlüðünden bahsediyorsunuz. Ne üstünlüðü? Biz Avrupalýlar bütün Ýslam dünyasýný ele geçirdik. Küçücük Hollanda kocaman Endonezya’yý elinde tutuyor...
ÝKBAL- Evet, siz bütün imkânlarýnýzý kullanarak ulaþabileceðiniz en uç noktaya ulaþtýnýz; fakat biz daha hiçbir imkânýmýzý kullanmadýk.