Ýþim gereði yýllardýr 70 yaþ ve üzeri insanlarla geçirdiðim vakit oldukça fazla. Hatta deðerlendirdiðim 100 yaþ ve üzeri insan sayýsý da az deðil. Onlarla sohbet etmenin hem bilgi daðarcýðýma hem de maneviyatýma kattýklarýný anlatarak bitiremem. En sýk duyduðum cümle þu; ‘Ah kýzým gençliðin kýymetini bilin, geri gelmiyor.’ Bu kadar kýymetli olan gençliðimizi koruyabilmek için týp dünyasýnýn ayýrdýðý araþtýrma bütçeleri oldukça fazla. Biraz da sitemle belirteyim ki dünya üzerinde Alzheimer’in çaresinin bulunmasý için ayrýlan bütçeden daha fazlasý genç ve güzel kalabilmek için ayrýlýyor.
GENÇ HÝSSETMEK ÖLÜM RÝSKÝNÝ AZALTIYOR
Prestijli týp dergilerinden birisi olan JAMA Internal Medicine’da birkaç yýl önce bir makale yayýmlandý. Yapýlan araþtýrmanýn sonucunda kendini olduðu yaþtan daha genç hisseden insanlarýn daha uzun yaþadýðý tespit edildi. Londra Üniversitesi tarafýndan yürütülen çalýþmada, bireylerin kendilerini hissettikleri yaþ ile ölüm iliþkisi araþtýrýldý. Çalýþmaya yaþ ortalamasý 66 olan 6489 kiþi katýldý. Kiþilerin yüzde 70’inin kendilerini bulunduklarý yaþtan 3 ya da daha fazla yaþ genç, yüzde 25’inin kendi yaþlarýnda, yüzde 5’inin ise daha yaþlý hissettikleri öðrenildi. Kendilerini yaþýndan genç hisseden bu kadar fazla insan olmasý þaþýrtýcý deðil mi? Ona da birazdan deðineceðim. Çalýþmaya dahil edilen bireyler yaklaþýk 8 yýl takip edildi ve bu sürenin sonunda ölüm oranlarýna bakýldý. Kendilerini yaþýndan genç hissedenlerde ölüm oranýnýn yüzde 14, olduðu yaþta hissedenlerde yüzde 18,5, olduðundan yaþlý hissedenlerde yüzde 24,5 olduðu belirlendi. Sonuçlara bakýldýðýnda kendisini genç hissedenlerdeki ölüm oranýnýn diðer gruplara göre belirgin olarak düþük olmasý dikkat çekici.Saðlýklý yaþam alýþkanlýklarý edinmek ölüm oranýný düþürmedeki en büyük etken.
Çalýþmanýn sonucunda kendini olduðundan yaþlý hissedenlerde kalp-damar hastalýðýndan ölüm riski daha yüksek bulundu. Yaþýndan genç hissedenler uzun süre aktif ve formda kalmak için saðlýklarýna daha fazla dikkat ediyorlar. Saðlýklý beslenme, spor, düzenli uyku gibi saðlýklý yaþam alýþkanlýklarý ediniyorlar. Uzun yaþam tek baþýna bir þey ifade etmez. Uzun ve kaliteli bir yaþam için herkesin bunlara dikkat etmesi gerekir.
YAÞ ÝLERLEDÝKÇE HÝSSEDÝLEN YAÞ GERÝYE GÝDÝYOR
Yeni yapýlan bir araþtýrmanýn sonucuna göre insanlarýn yüzde 70 kadarý 30’lu yaþlarda kendilerini olduklarýndan daha küçük hissetmeye baþlýyorlar. Yaþ ilerledikçe de hissedilen yaþ ve gerçekte olunan yaþ arasýndaki fark artýyor. Belki bu bilimsel açýklama, günlük hayatta karþýlaþtýðýnýz bazý kiþilerin davranýþlarýný anlamanýzda size yardýmcý olabilir.
YAZARAK NOT ALMAK ÖÐRENMEYÝ PEKÝÞTÝRÝYOR
Benim öðrencilik zamanýmda üniversite sýralarýnda not tutan çok öðrenci vardý. Dijital çaðla birlikte okulda not tutma alýþkanlýðý da azaldý. Öðretmenlerin bir kýsmý notlarý dijital ortamda paylaþýyorlar. Ya da öðrenciler ders sýrasýnda kayýt alabiliyor, diz üstü bilgisayar getirip yazan bile var. Princeton ve Kaliforniya Üniversitesi bilim adamlarýnýn yaptýðý ortak bir çalýþmanýn sonucuna göre kaðýda not almanýn, dijital cihaz kullanýmýna kýyasla öðrenmeyi pekiþtirdiði gösterildi. Sýnýftaki öðrencilerin yarýsýna elle, diðer yarýsýna ise diz üstü bilgisayarla not almalarý söylendi. Diz üstü bilgisayar kullananlarýn daha fazla not almalarýna ve hiçbir detayý kaçýrmamalarýna raðmen daha az anladýklarý/öðrendikleri saptandý. Elle yazýlan bilgiler beyinde farklý bir zihinsel süreçten geçiyor.
Yazarak not alýndýðýnda konuþma hýzýna eriþilemediðinden her türlü detay yazýlamýyor. Çok iyi dinlemek, dinlediðini anlamak, anladýðýný özetlemek ve kýsa bir þekilde kaðýda dökmek zorunda olmak daha uzun bir zihinsel süreç gerektiriyor. Dijital bir cihaza not alýndýðýnda ise herhangi bir düþünsel süreçten geçmeden kelime kelime not edildiðinden anlama azalýyor. Ýçerik hakkýnda pek fazla düþünmeye gerek kalmýyor. Bu konuda yazmaya karar verdiðimde sosyal medya üzerinden öðrencilere sordum. Derslerde not alýrken hangi yöntemleri kullanýyorlar. Gelen yanýtlardan çýkardýðým sonuç, hâlâ en bilindik yöntem olan not tutmaktan vazgeçmeyenlerin sayýsýnýn hiç de az olmadýðý yönündeydi. Sizlere önerim dünyadaki bu akýma biraz mesafeli yaklaþmanýz. Dersi derste öðrenmek için elle not tutmanýn önemi büyük.
Ultrason dalgalarý ile Alzheimer tedavisi mümkün mü?
Sonuçlarý yeni yayýmlanan bir çalýþmada; düþük yoðunluklu kesintili ultrason dalgalarýnýn beyin hücrelerinin yenilenmesini saðladýðý tespit edildi. Alzheimer hastalýðý oluþturulan farelere uygulanan bu yöntemle zihinsel iyileþme saðlandý. Bunun üzerine Alzheimer hastasý insanlar üzerinde yeni bir çalýþma baþlatýldý. Sonuçlarýnýn 1,5-2 yýl sonra açýklanmasý beklenen çalýþmadan bilim dünyasý umutlu.
HAFTANIN NÖROBÝLGÝSÝ
Salam, sosis ve sucuk gibi iþlenmiþ etleri fazla tüketenlerde, psikiyatrik bir rahatsýzlýk olan mani geliþme riski üç kat daha fazla. Johns Hopkins Üniversitesi’nde yapýlan çalýþmada etlere ilave edilen nitratýn bu etkiye yol açabileceði düþünüldü. Mani; hiperaktivite, aþýrý mutluluk ya da öfke hali ve uykusuzlukla karakterize bir psikiyatrik hastalýktýr.