“Gençlere Nasýl Ulaþýrýz?” sorusuna cevabým: “Siz onlara ulaþamazsýnýz, onlar sizi bulur”

Parti genel merkezlerindeki beyaz tahtalarda yazan maddelerin baþýnda bu cümle geliyor þu sýralar.

Film repliðiyle cevap vereyim, hani gizemli bir karaktere nasýl ulaþýrým diye soranlara þöyle derler; “Sen ona ulaþamazsýn, o seni bulur”.

Gençlik tam da bu durumda.

Siz onlara ulaþamazsýnýz, onlar bir bakýþla, bir tweet’le, bir kýsa videoyla oluþacak izlenimlerle kararlarýný verecekler.

Neden kýsa videoyla, neden tweet’le?

Çünkü oturup da bir haber kanalýnýn sekize bölünmüþ ve her birinde bir kafa bulunan akþam tartýþmalarýný izlemiyorlar. Çünkü onlar bir þeyi oturup uzun uzun izleyemiyorlar.

Çünkü onlar uzun yazýlarý okuyamýyorlar. Sýkýlýyorlar. Üç satýrlýk bir cümleyi bile birinci satýrýný okuyup, ikinci satýrýnda terk ediyorlar. Üçüncü satýrý okuyanlarýn sayýsý çok az.

Böyle yapýyorlar diye daha az biliyorlar, daha az anlýyorlar filan da sanmayýn. O ilk iki satýrý okuyarak yazýnýn mesajýný anlýyorlar çoðunlukla.

Mesela iki kiþi tartýþýyorsa oturup o tartýþmanýn tümünü izlemiyorlar, iki tarafa da þöyle bir bakýyorlar, puanlarýný verip anýnda “arazi oluyorlar” oradan. Çünkü çok daha önemli iþleri var.

Ve puanlarýný da daha pozitif, daha renkli, daha enerjik olandan yana kullandýklarý da bir gerçek. Çünkü henüz oluþmuþ, katýlaþmýþ bir ideolojileri yok. Hatta yeni jenerasyonda ideoloji kavramý da bizim bildiðimiz, düþündüðümüz gibi deðil. Daha geçiþken. Daha akýþkan.

Kýsacasý kim “gençlere ulaþmak için þunu þunu yapacaðýz” diyorsa bilin ki gençleri hiç tanýmýyor.

Gençlere ulaþamazsýnýz. Onlar uygun görürlerse size ulaþýrlar.

Ama siz gençlerin olduðu yerlerde olabilirsiniz.

Mesela youtube’da. Mesela instagram’da. Mesela snapchat’te.

Sadece meclis konuþmalarýný, TV röportajlarýný youtube’a yüklemekten söz etmiyorum. Gençlerin çokça tercih ettiði youtube kanallarýna konuk olabilirsiniz.

Ýnstagram’da story’ler paylaþabilirsiniz, sadece esnaf ve protokol ziyaretlerinin duraðan fotoðraflarýný paylaþýrsanýz gençlik dükkanýnýzýn önünden bile geçmez.

Youtube demiþken Ýzmir Milletvekili Sn. Hamza Dað’ýn (baþlattýðýný sandýðým) bir youtube projesi var. “Gayri Resmi Hesap” isminde. Sanýyorum seçim döneminin yoðunluðundan bir miktar seyrelmiþ yeni video sayýsý ama yüksek özgüvenli, esprili ve rahat içerikler paylaþýlýyor. Gençler seviyor böyle þeyleri.

Peki madde madde gençler ne istiyor, neyi seviyor?

Gençler þeffaflýk istiyor.

Gençler kendisiyle dalga geçebilen görmek istiyor siyaset arenasýnda.

Gençler muzip insanlarý, ince esprileri seviyor.

Gençler diyalog seviyor, her kafadan bir ses çýkmasýný, biraz da curcunayý. Ama kesinlikle megafonla tek bir kiþinin konuþup geri kalan herkesin dinlemesini deðil. Liderler belki böyle yapmak zorunda ama en azýndan daha alt kadrolarýn, daha genç yöneticilerin böyle bir mecburiyeti yok.

Gençler umudu seviyor. Umut olduktan sonra bugünkü aksaklýklara, engebeli yollara çok da takýlmýyor. Özgüvenleri var çünkü, nasýlsa aþarýz diyorlar.

Gençler kasvet sevmiyor. Çok gürültü sevmiyor. Sýkýntýya çok gelemiyor.

Doðru þekilde anlaþýlýrlarsa, doðru mecralarda buluþulursa gençler gerçekten inanmaya ve ikna olmaya çok yakýn.

Bir de þu “Gençlik Türkiye’nin eski halini bilmiyor ondan böyleler, eskiden çöp daðlarý vardý” retoriði her ne kadar doðru ve tutarlý ise de gençlere pek bir þey anlatmýyor.

“Ee ne yapayým yani görmediysem, ne yapayým 98’de doðduysam, gidip arþivlere eskiyi mi araþtýrayým?”

Zaten geriye bakmayan ve sürekli önüne, ileriye bakmaya eðilimli bir genç kitleyi geriye döndürüp baktýrmaya çalýþmak çok sonuç verecek bir çaba gibi görünmüyor.