Profesör Ýhsan Fazlýoðlu konuþmacý olduðu bir konferansta, 15 Temmuz Anadolu’yu iþgal teþebbüsünün ardýndan çeþitli tarihlerde üniversitedeki odasýna baþörtülü ateist talebelerin geldiðini söylemiþ. Hoca sayý da veriyor, 17 baþörtülü ateist!
Fazlýoðlu mevzuyla alâkalý þunlarý söylüyor: “15 Temmuz'dan bu yana benim odama 17 tane baþörtülü deist bile deðil tanrý tanýmaz öðrenci gelip benimle bu konularý konuþtular. Baþörtülü öyle geleneksel de deðil bildiðin baþörtülü. Aileleri de örtülü aile. Ortak neden sahnede dini temsil ettiðini söyleyen insanlarýn eylemlerinin sonucudur. Mesele bu kadar ciddidir. Bu sonuçlarla yüzleþmezsek 30 yýl sonra çok farklý þeyler konuþuyor oluruz.”
Ateist olan baþörtülü kýzlarýmýz adýna üzüldüm, inþallah gençlik fýrtýnasý içinde geçici bir savrulma yaþamýþlardýr da iman nimetine tekrar kavuþurlar.
Ýhsan Fazlýoðlu gençlerin ateist olmalarýnýn müsebbibi olarak, “sahnede dini temsil ettiðini söyleyen insanlarýn eylemleri”ni gösteriyor. Sebep buysa çözüm kolay; lâkin tek sebep bu mu!..
Mezkûr konuþmanýn medyada yer almasýnýn ardýndan “Ýhsan Fazlýoðlu þu hocayý mý kastetti, yoksa bunu mu” diye tavþana niyet çektirildi! Son dönemde, 28 Þubat artýðý medyanýn en iyi bildiði, sözleri bütünden kopartýlýp hedef gösterilen hocalar mýydý baþörtülü ateist kýzlarýn müsebbibi? Yahudi hesabý, tüm suçlarý bu hocalarýmýza mý yükleyelim? Hazýr linç ediliyorlar, bir tekme de biz mi vuralým?
Gerekiyorsa bir tekme de biz vuralým vurmasýna ama önce düþünelim taþýnalým; Fazlýoðlu 17 diyor, ben 57 diyeyim, siz 97 baþörtülü ateist deyin; sorumlusu da gündemdeki hocalar olsun… Siz bu hocalarýn etrafýndaki gençlerle, sohbetlerine katýlan insanlarla, yeni vaaz videolarý yüklensin diye gün sayan internetteki takipçileriyle hiç konuþtunuz mu? Sahaya inin, araþtýrýn ondan sonra konuþalým. Bu hocalar vesilesiyle Allah’ý tanýyan, Ýslâm’ý bilen on binler, yüz binlerin yanýnda -istatistik olarak!- 17 rakamýnýn bir ehemmiyeti yok! Tabiî ki yeryüzünde bir kiþinin bile Allah’a iman etmeden ölmesini istemeyiz ama sünnetullah…
Ýyiden kötüye, kötüden iyiye sürekli bir akýþ var. Müslüman olarak iyiden kötüye akýþý azaltmak vecibelerimizden biri. “Emri bil ma’ruf nehy-i ani’l münker” vazifemizdir. Ýhsan Fazlýoðlu hocamýz da bu baðlamda bizleri ikâz ediyor. Bu ikâza diyecek bir þey yok ama hocanýn mezkûr sözlerini linç aleti olarak kullananlarý ve bir de “Yandýk, bittik” diye ümitsizlik yayanlarý görünce yazmadan duramadým.
Köklere nisbetin zayýflýðý ve idealsizlik üzerine yýðýlan bilgilerle bir þey olduðunu sanan gençler türedi. Her þeyi bildiðini sanan ama en mühimi haddini bilmeyen bu gençlerimizi bazýlarý “din yorgunu” diyerek mâzur göstermeye çalýþýyor. Ýþte netice ortada. Kimse kusura bakmasýn, din yorgunu filan yok, herkes nimet yorgunu! Bol nimet içinde azgýnlýk öyle tavan yapmýþ ki kendilerini yaratan ve ellerindeki nimetleri veren Allah’ý inkâra kadar iþi vardýrdýlar.
Sorulmasý gereken soru: Bu gençleri kimler bu hâle getirdi?..