Gençlerin deist ve ateizme kaymasýnýn sebepleri

Son dönemdeki inanma, deizm ve ateizm tartýþmalarýna ben de katký saðlamak istiyorum. Bu tartýþmanýn suni bir tartýþma olmayýp aksine anlamlý olduðu kanaatindeyim. Bu kanaatim psikiyatrist olarak þahit olduðum gözlemlerden geliyor. Gerçekten de psikiyatrik görüþmeler toplumda mikro düzeyde olup bitenlerin ilk iþaretlerini görme imkâný verir. 

Ýnancýný arama ve netleþtirme/derinleþtirme çabasý ergenlik/gençlik dönemindeki insan tekinin geliþiminin doðal bir parçasýdýr. Burada yeni bir þey yok. Yeni olan þey, bu doðal gerilimin deizm veya ateizm lehine hýzlý bir þekilde tamamlama kültürünün yayýlma göstermesi. Genç insanlarýn az ama artma eðilimindeki bir kýsmý, anne babalarýnýn inanma durumlarýndan bariz farklýlaþarak, kolay bir þekilde Ýslamiyet’e inanmadýklarýný, deist olduklarýný söyleyebiliyorlar. Bu iþte ciddi olduklarý da Ramazan oruçlarýný tutmama veya Cuma namazýna gitmeme üzerinden gösteriyorlar. 

Müslüman bir aileden gelen ve ailesinin inancýndan farklýlaþan genç insanlarýn bu hallerinin çoklu sayýda açýklamasý olabilir. Her bir kiþi için özel bir hikâye ve psikoloji var olmakla beraber, bu insanlarý birlikte düþündüðümüzde etkili faktörlerden bahsedebiliriz. Diðer sosyal meselelerde olduðu gibi tek bir etkenden ziyade etkenlerin bileþimi ile izah etmeliyiz. Ben beþ etkili faktörden bahsedeceðim. 

*** 

Bireysel travmatik yaþantýlar: Çocuklukta kötülüðe/travmaya uðramýþ kiþilerin bir kýsmý daha dindar olurken, diðer bir kýsmýnýn hem kendine hem diðer insanlara hem de Allah’a inancý bozulabiliyor. Bu kiþiler baþlarýna gelen kötü þeylerden dolayý kendilerini lanetli, diðer insanlarý zalim, Tanrý’yý da kendisini korumamýþ olarak görebiliyorlar. 

Aile içinde dindarlýðýn kötü temsili: Bazen kötülük dýþarýdan deðil aile içinden gelebiliyor. Bu kötülüðü yapanlarýn görünürde dindar olmasý, kiþinin zihin dünyasýnda kötü kiþi ile dindarlýðýn eþleþmesine sebep olabiliyor. Genelleþtirme yolu ile de dindarlýk ve din algýsýna karþý negatif bir bakýþ oluþabiliyor. 

*** 

Toplumda dindarlýðýn kötü temsili: Toplumdaki dindarlýðýn iyi veya kötü temsili de kiþinin inanma ve inanmama yoluna kaymasýna sebep olabiliyor. Bu sebeple de inanmanýn ve inanmamanýn toplumda temsilinin kimler tarafýndan yapýldýðý önemli bir mesele. 

Ýlk bakýþta hakikatin bireysel bir felsefi düþünme yoluyla elde edilmesi gerektiði düþünülse bile, pratikte inanma ve inanmama duygular ve algýlar üzerinden de oluþabiliyor. Ýnanma veya deizm/ateizm toplumsal bir in/out meselesi olabiliyor. 

Deizm ve ateizmin taraftarlarýnýn düþüncelerini yaymalarý: Deizm ve ateizmin artýk etkili misyonerleri var. Eðer dini bir “yol” anlamýnda kullanýrsak, bu kiþiler kendi dinlerini yaymak için hem bireysel bir motivasyona sahipler hem de örgütlü gruplar þeklinde hareket edebiliyorlar. Deizm veya ateizmi artýk toplumsal bir hareket olarak kabul etmek lazým. Özellikle iletiþim araçlarýnýn yaygýnlýðý ve ucuzluðu bu kiþilere geniþ bir alan oluþturmuþ durumda. 

Modernleþen dünyanýn trendi: Modernleþme ile beraber deizm ve ateizmin bir miktar arttýðýný biliyoruz. Batý ülkelerinde deizm ve ateizm toplumun önemli bir yüzdesine ulaþmýþ durumda. Bilim-din karþýtlýðý kurgusu üzerine kurulmuþ gerilimlerden beslenen bu kesimler, bilim lehine karar kýlarak dinden ve Allah inancýndan uzaklaþabiliyorlar. Bu trend modernleþme süreci devam eden Türkiye’ye de yansýmýþ durumda.