Gençlik, Demokrasi ve Deðiþim

Mýsýr'daki darbe bugünlerin en gözde konusu. Fakat ben geçen hafta ele alamadýðým Suriye'ye dair bir konuþmadan notlar aktaracaðým.

Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonunun son gün toplantýsý Cuma'ya tesadüf ediyordu. Ben yazýlarýmý Cuma sabahý teslim ettiðim için Suriye'deki Esad muhaliflerinin lideri Muaz El-Hatib'in toplantýda yaptýðý konuþmadan bahsedememiþtim.

AB Parlamentosunda bir vizyon eksikliði var. Karma Parlamento Komisyonunun toplantýlarýna AB'den katýlan üye sayýsý iki elin parmaklarýný geçmiyor. Hele son gün Suriye baþlýklý toplantýda bir elin parmaklarý kadar bile yoktular.

Suriye Ulusal Koalisyon Baþkaný Muaz el-Hatip, Suriye'deki mezalimi bütün çýplaklýðý ile ortaya koydu. Çatýþmanýn baþlangýcýndan bugüne kadar neler olup bittiðini öyle etkileyici bir dil ve üslupla anlattý ki Eþbaþkan Helene Flautre yutkundu fakat konuþamadý, gözyaþlarýna boðuldu. Ben de bir konuþma yaptým. AB'yi Suriye konusunda daha aktif olmaya davet ettim ve "yeni bir Bosna felaketi gerekleþmek üzere" dedim. "BM Güvenlik Konseyi üyesi AB ülkeleri, Rusya ve Çin'i ikna yolunda daha çok gayret göstermeli" diye ilave ettim. El Hatib'e bir soru yönelttim. "Suriye muhalefetinin parçalý hali bizi kaygýlandýrýyor" diyerek son durum nedir diye sordum. El-Hatib samimi bir insan ancak onun da gücü bir yere kadar. AB ülkelerinin vurdumduymazlýðýndan þikayetçi belli ki.

***

Parlamentolararasý Deðiþim ve Diyalog çalýþmalarý devam ediyor. Bu kez Parlamentolararasý Yaz Kampý için Ýzmir'deydik. Konumuz güncel: Gençlik, Demokrasi ve Deðiþim. Konuþmacýlarýmýz ve davetlilerimiz baskýn bir þekilde gençlerden oluþuyordu. Beþ oturum gerçekleþtirdik.

Toplantýnýn açýlýþýnda önce ben konuþtum, daha sonra AB Dönem Baþkanlýðýný üstlenen Litvanya'dan Juras Pozela ve AB Bakaný ve Baþ müzakereci Egemen Baðýþ geçti kürsüye. Ortak vurgu AB vizyonundaki kararlýlýk oldu.

Ýlk oturumu yöneten Prof. Tanju Tosun, Erasmus ile yurt dýþýna giden öðrencilerimize beþ yýl önce sorulan sorularla bugün sorulan sorularýn mahiyeti, deðiþimin ne kadar kapsamlý olduðunu gösteriyor dedi. Türkiye'deki geliþme bu sorularla da ortaya çýkýyor. Üniversite öðrencilerinin demokrasi algýsý son on yýlda ne kadar deðiþti diye bir soru atýldý ortaya. Bir kanaat olarak, deðiþim var dendi. Bu sorunun bir araþtýrmaya dayalý cevabýný ise Metropoll Araþtýrma'dan Prof. Özer Sencar'ýn çalýþmasý verdi. Evet, vardý. Gençlerin %53'ü demokrat eðilimler, %47'si ise otoriter eðilimler taþýyordu. Özer Hoca'nýn sunumu gençler üzerinde yapýlmýþ çok yeni ve önemli bir araþtýrmanýn sonuçlarýný ihtiva etmesi sebebiyle büyük ilgi gördü. Ege ve Katip Çelebi Üniversitelerinin öðrenci konseyi baþkanlarý Murat Molla ve Sümeyye Zehir de görüþlerini bizlerle paylaþtý.

Genç istihdamý ilginç tartýþmalara neden oldu. Ýstihdamýn eðitimle iliþkisi konuþmacýlar ve katýlanlar tarafýndan en çok dile getirilen husustu. Bursa Milletvekili Aykan Erdemir'in yönettiði oturumda Dr. Bekir Gür, SETA tarafýndan gerçekleþtirilen araþtýrmalardan yola çýkarak sayýsal verilerle konuþtu. Ýlk ve orta öðretimdeki olumlu adýmlardan söz etmekle birlikte atýlacak daha ne kadar çok adým olduðunu da vurgulamaktan geri kalmadý. Bir ilginç tespit daha yaptý Dr. Gür. Kontenjanlarýn boþ kalmasýný iyiye alamet diye deðerlendirdi. Ýþ bulamayan gençlerin mezun olduklarý bölümlerin boþ kalmasý ilerlemeyi gösteriyor. Halide Ýncekara, uzun zamandýr bu konularla ilgilenmenin verdiði tecrübeyle önemli katkýlar yaptý.

E-Politika, ele aldýðýmýz bir baþka deðiþik konu idi. Nevþehir milletvekili Ebubekir Gizligider ve Ýzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Rektörü Prof. Mustafa Güden sosyal medyadan yola çýkarak konuþtular.

"Gençlerin protest tavýrlarý yanýnda sorunlarý nasýl halledeceklerine dair bir düþünceleri var mý, bu anlamda siyaseti çare olarak görüyorlar mý" dedim. Prof. Güden, yaratýcý zekayý sýnav hazýrlýklarýyla boðduðumuzu söyledi. Dolayýsýyla siyaset de dahil belli alanlarda önemli þahsiyetler yetiþtirmekte zorluk çektiðimizi söyledi.

Sosyal medyaya sýnýrlama getirilmeli mi? Bu da tartýþýldý. Ýþin zorluðu ortada. Ýfade özgürlüðü hassasiyetini göz önüne alýnca zorluk bir kat daha artýyor. Elbette hakaret, küfür ve yalaný da göz önüne almamýz gerekiyor. Çareyi bana göre Afif Demirkýran buldu. Uluslararasý bir mutabakat olmadan sosyal medyaya sýnýrlama getirmek doðru deðil dedi. Siz ne dersiniz?

Toplantýnýn son günü Cuma idi. Neler konuþulduðunu belki haftaya aktarýrým.

Sosyal programlarýmýz da çok ilgi gördü. Dokuz Eylül Üniversitesinde Avrupa Birliði kapsamýnda yapýlan projeler tanýtýldý. Efes, Meryem Ana ve Þirince ziyaretleri de renkli ortamlar hazýrladý.