Gençlik ve sosyal medyada þiddet

Sosyal Medya bir hýz devrimi olarak hayatlarýmýzýn gerçek yöneticisine dönüþtü. Hangisi gerçek, hangisi sanal artýk birbirine karýþtý. Algý, gerçeði tahtýndan indirdi. Küçük insanýn özgün ve mahrem dünyasýnýn kapýlarý kýrýldý. 

Sosyal medya kýsa sürede baðýmlýlýk yaptý. Her yaþtan insanýn avuç içine bakarak hipnotize olduðu sanal dünya, neredeyse gerçeðini silecek güce geldi. Sosyal medyanýn önce herkesi birbirine benzeten ardýndan da yeni gettolar kuran despotik gücünü daha sonralarý farkettik. 

Prensipsizlik, hangi sosyal yapý içinde hangi siyasi görüþte olursanýz olun, eninde sonunda dehþetler limanýna yanaþmak zorunda kalan tekinsiz bir gemidir. Bu yüzden ‘’ayný gemideyiz’’ deseniz de ‘’asla ayný gemide deðiliz’’ diye itiraz etseniz de, prensipsizliðin yani kritersizliðin yani hukuksuzluðun olduðu yerde, bugün veya yarýn herkes emniyetsizliðe mahkumdur. 

Maalesef algý mühendisliði için kurulmuþ sosyal medya ofisleri de kuralsýzlýktan besleniyor. Ve genç insanlarý yüksek meblaðlarla çalýþtýran bu trol çeteleri, ister saðcý kesimlerden, isterse solcu kesimlerden çýksýn, liberal veya muhafazakar olsun fark etmez, acýmasýzlýðýn ve saldýrganlýðýn ortak dilini konuþuyorlar. 

Gençlerin isimlerini gizleyip, yüzlerini, kimliklerini maskeledikleri bu linç ortamlarýnda, çok kötü iþler oluyor. Para karþýlýðý insanlarýn iffetine, þerefine, haysiyetine, mahremiyetine, ruh dünyasýna, fizik özelliklerine, ailesine çocuklarýna karþý düzenlenen bu ahlaksýz linçler, maðdurlarýný yýprattýðý kadar ahlaksýzlýðý normalleþtiriyor ve deðerler dünyasýný imha ediyor…

Bu pervasýz kötülüðün iþçileri de maalesef gençler. ‘’Dindar nesil’’ beklentisi ve gayesi içindeki siyasi yapý, açýk konuþalým AKParti bu konuda ne düþünüyor… Merak ediyorum.

Dostluk da ayrýlýk da,hatta düþmanlýk bile mertlikle yapýlýr. Sosyal medyalarda ücretle çalýþtýrýlan gençlerin, yüzlerini, isimlerini, kimliklerini gizleyerek düzenledikleri saldýrýlarda, hayret ederek ve tiksinerek görüyorum ki,  ilkin namustan baþlýyorlar hakarete. .. Ardýndan cinsiyetine, boyuna posuna, konuþma tarzýna… Ardýndan ailesine akrabalarýna… Saldýrý… 

Böylesine kötücül bir gençliði nasýl yetiþtirdik biz diyerek hayrete düþüyorum. Bu kimliksiz, yüzsüz ama paralý saldýrganlarýn çoðunun anne babasýyla dava arkadaþýyým. Anne babalarýna da üzülüyorum. Ama en az onlara üzüldüðüm kadar kendime de acýyorum. Büyük iþler baþardýk, haklarýmýzý, hürriyetimizi kazandýk, arkadaþlarýmýz hizmet ve yönetim kadrolarýna geldi, Türkiye’miz yepyeni bir geliþim vizyonu içinde… Fakat gençliðimiz ne halde…

Gençlerimizi sosyal medya mafyasýnýn dolgun ücretli ve baþtan çýkartýcý çaðrýlarýndan koruyabilmemiz için kriterlerimiz, kurallarýmýz olmalý. Sosyal medya kullaným adreslerinin kimlik bilgisi karþýlýðýnda verilmesi gibi…

Tabii hem Gençlik hem Eðitim Bakanlýklarýnýn medya okur yazarlýðý ve etik kurallarý hakkýnda gençleri þuurlandýrmasý da gerekiyor, kurallý kullaným hakkýnda önlemler çerçeveler belirlenmeli. Ve siyasi partilerin de… Küfürbazlýkla haysiyet cellatlýðýyla oy kazanamayacaklarýný gençlerine anlatmalarý gerekiyor…