Arap yazar Muhammed Hasan Þurrâb, Filistin’de Yahudi iþgaline karþý direniþi baþlatan ve örgütleyen Ýzzeddin Kassam’ýn hayatýný kaleme aldýðý eserine þu suâlle baþlýyor: “Britanyalýlar Filistin’e nasýl girdiler?”
Hasan Þurrâb’ýn kendi sorusuna verdiði cevabý lütfen sonuna kadar okuyun:
«Biz -yani Araplar-, 1917 senesinde Britanyalýlarý Filistin’e soktuk!
Ve biz -yani Arablar-, Britanyalýlar’ýn ayaklarýný 1917’den 1948’e kadar bu topraklarda sabit kýldýk. Britanya, Filistin’den 1948’de hedefine ulaþmýþ olarak ayrýldý.
Vahdet’i savunan Osmanlýlar’ýn ‘kuraklýðý’ndan kurtarmasý için Britanya’yla ittifak kuran bizleriz.
Malýmýza, topraðýmýza, kendimize isabet eden her felaket yine kendi ellerimizle yaptýklarýmýzdan dolayý oldu!
Ýþte Britanya’ya ittifak dalýný uzatan bizdik. Hâlbuki bu noktada arkasýnda durabileceðimiz bir karar verebilecek durumdaydýk. Þimdi niye baþkalarýný kýnayýp, suçlayalým ki? Kendin ettin, kendin buldun!
Kim, ‘Britanya ahdine ihanet etti ve sözünde durmadý’ derse yanýlmýþ olur. Onlarla ittifak ederken kendimizi kandýrýp, kendimize ihanet eden bizlerdik! Britanya kendi inancý ve maslahatý uðrunda gayet samimi ve vefakârdý!
Gerçek þu ki, bizim, akidemize inanmayan bir kâfirden söz almamýz yahut kâfire karþý bir kâfirle ittifak etmemiz mümkün deðildir. Çünkü bizim akidemize karþý savaþan birisi bize nasýl destek çýkacak? Durum böyleyken nasýl olur da biz, Müslüman’a karþý kâfirden yardým isteyebiliriz? Aslýna bakýlýrsa bu “yardým dileme” de deðil tabiî. Olsa olsa onlarýn kardeþlerimizi öldürmelerine yardým etmektir!
Britanya güçleri, 1917 Temmuz’una kadar Filistin topraklarýna güneyden girme giriþiminde baþarýsýz olmuþlar ve yine Gazze’ye iki defa saldýrmýþlardý. Ancak yine emelleri boþa çýkmýþtý. Çünkü Arap askeri Osmanlýlarla omuz omuza iþgalcilere karþý savaþmýþtý. Ne zaman ki, Arablar Osmanlýlara arkalarýný döndüler ve Britanya’nýn kuyruðuna takýldýlar, durum deðiþti. Furayh Abu Mudeyyin Gazze, Refah, Bi’rSeb’ gibi bölgelerde Ariþ ve Gazze’yi iþgal etmekten aciz kalan Britanyalýlara yardým ederek Osmanlý ordusuna karþý bedevi birliklerini komuta etti. Bir anda Araplarý kendilerine karþý savaþýrken gören Osmanlý ordusu þoke oldu. Böylece Edmund Allenby komutasýndaki Britanya kuvvetleri Ariþ’i iþgal etmiþ oluyordu.
Ekim 1917’de de Refah, Hân Yûnus, Gazze, Yafa, BeytLahm ve Halil iþgal edilmiþ bulunuyordu.
9 Kasým 1917’de Britanya kuvvetleri artýk Gazze içlerindeydi ve insanlar General Allenby’i karþýlýyordu. O ise þu cümleyi kuruyordu: “Bugün Haçlý savaþlarý bitmiþtir!”»
“Bugün Haçlý savaþlarý bitmiþtir” sözünün üzerinden 1 ay geçmeden General Allenby Kudüs’ü iþgal eder; kendisine ‘Kudüs Fatihi’ denilir!..
Hasan Þurrâb’ýn ifâdesiyle, vahdeti savunan Osmanlý’ya arkasýný dönenler ve iþgalciyle iþbirliði yapanlar vatanlarýndan oldular. O gün yapýlan hatanýn ceremesini Filistin halký hâlâ ödüyor.
Bir asýr sonra…
Cumartesi günü, 1967’de Ýsrail’in Gazze’yi iþgalinin 51. yýlý sebebiyle Gazze sýnýrýnda düzenlenen gösteride atlý bir Filistinli elinde Türk bayraðýyla görüntülendi. Gösterilerde Türk bayraðýndan yapýlmýþ uçurtmalar uçurtuldu.
Ayný gün Cumhurbaþkaný Erdoðan da, Avrupa’da Ýslâm’a yönelik yasaklarýn artmasýyla ilgili Batý’ya þu ikâzý yaptý: “Bu bir Haçlý-Hilal savaþýna gidiyor. Batý dünyasýnýn bu adamlarýna çeki düzen vermesi lazým. Eðer çeki düzen vermezlerse bu iþ baþka yere gidebilir. Siz bunu yaparken biz boþ mu duracaðýz.”
1917’de Gazze’yi iþgal ederek, 1096’da baþlayan Haçlý seferlerinin gayesine erdiðini ilan etmek babýndan “Bugün Haçlý savaþlarý bitmiþtir” sözünü söyleyen General Allenby çok mu erken konuþmuþ ne!..
Bir asýr önce daðýlan parçalar tekrar bir araya geliyor, elhamdülillah. Batý ve içimizdeki unsurlarýnýn tüm telaþý bundan.
Haçlý’nýn daðýttýðý parçalar bir araya gelirken hata yapmamak için, Hasan Þurrâb’ýn eserinden iktibas ettiðim kýsmý tefekkür ede ede okuyalým.
*Þeyhu’l Mücahidin Ýzzeddin Kassam, M. Muhammed Hasan Þurrâb, s. 27-29, Kökler Yayýnlarý
