Gercüþ’te bir taziye

Ankara’daki katliamda hayatýný kaybedenlerden ikisi, Ýbrahim Atýlgan ve dokuz yaþýndaki oðlu Muhammet Veysel Atýlgan Batman’a baðlý Gercüþ ilçesindendi. Batman il olmadan önce Mardin’e baðlýydý Gercüþ, bir daðýn eteðine yaslanmýþ þirin bir ilçe. 

Partili arkadaþlar ve dostlarla beraber, sokaklarýndan aðýr bir hüzün ve acý içinde geçip taziye evine geçiyoruz.

Ýbrahim ve henüz dokuz yaþýndaki oðlu Muhammet Veysel Atýlgan, Ankara’daki katliamda canlarýndan oldular.

Muhammet’i hiç görmemiþtim. Ama Ýbrahim’i tanýyordum. Haziran seçimlerinden sonra meclise tebrike gelmiþ ve odamda görüþmüþtük. Ölüm haberi tatsýz bir þaka gibi, geldi, yüreðime oturdu.

Oðlu Muhammet Veysel’in haber bültenlerinde gördüðüm gülümsemeleri, geleceðe dair umutlarýný anlattýðý o kýsa cümleleri, hafýzalardan hiç silinmeyecek..

Ateþ düþtüðü yeri yakýyordu yýllar yýlý; sönecek, söndürülecek diye umut ettiðimiz bir zamanda, bu umutlarý boþa çýkardýlar, o ateþin üzerine adeta benzin döktüler.. Edirne’den Hakkari’ye bu ülkede yanýp duran ateþin cehennemi sýcaklýðýný hissetmeyen yok artýk.

Güzel bir gün diyorsunuz ve oðlunuzun, kýzýnýzýn, eþinizin elini tutup barýþ için düzenlenen bir mitinge gidiyorsunuz. Tek talebiniz barýþ. O mitinge gelmiþ baþka insanlarla, bazýlarýný tanýdýðýnýz bazýlarýný da hiç tanýmadýðýnýz insanlarla beraber, barýþ isteyeceksiniz, barýþ taleplerinizi haykýracaksýnýz.

Ama olmuyor, daha miting alanýna bile varmadan, bombalar patlýyor ve parçalanan cesetlerin ortasýnda kan revan içinde kalýyorsunuz.

Gercüþlüler Ankara katliamýnda kaybettikleri iki kardeþlerinin yasýný tutuyorlar..

Taziye evinde okunan Fatihalardan sonra, Ýbrahim ve Muhammet’in mezarýna gittik, karanfiller býraktýk.

Hayatýný kaybeden insanlarýn, Türkiye’nin baþka þehirlerine taþýdýðý yasý ve acýyý o mezarlarýn baþýnda yeniden hissettik.

Türkiye tartýþýp duruyor þimdi. Katliamý kim ve neden yapmýþ olabilir diye. Bombacýlarýn teþhis edilmesi, bize her katliamýn ancak uygun siyasi þartlar içinde gerçekleþebileceðini unutturmamalýdýr.

Katliamlar olur, çünkü katliamý mümkün kýlan bir ortam vardýr, siyasi koþullar ve bu siyasi koþullarýn þiddet ve terör zemininde kalmasýný isteyen güçler vardýr.

Türkiye’de bu þartlar, istediðiniz kadar kollayýn ve tolerans gösterin, PKK’nýn içinde bulunduðu ve beslendiði þiddet ve terör zeminine baðlý olarak varlýðýný sürdürüyor.

Türkiye’de otuz yýldýr katliamlar oluyor, olabiliyor, çünkü bu ülkenin daðlarýnda hala silahlý insanlar var, yakýyorlar ve ateþ edip insanlarý öldürüyorlar.

Katliamlar oluyor, çünkü bu ülkenin bazý þehirleri ve ilçeleri hendekler kazýlarak, o hendeklerin içine bombalar, tuzaklar yerleþtirilerek, adeta esir alýnýyor.

Son katliamý, IÞÝD’in intihar bombacýlarý gerçekleþtirdi tamam. Bombanýn pimini kendi hayatýný da hiçe sayan beyni yýkanmýþ bir kiþi çekti.

Peki ama HDP’den aday adayý olan biri, nasýl oluyor da katliamdan önce, bombanýn patlayacaðý haberini tweet atýp paylaþýyor?

Bunun izahý nasýl olabilir, kim nasýl izah edecek bu garabeti?

Yoksa biz, bu katliamý, birbiriyle savaþan ama gerçekte birbiriyle ‘ideal düþman’ olanlarýn iþbirliði sonucu mu yaþadýk?