“GERİ DÖN'

Ramazan'ın son on günlerine girince, günler hatta saatler mücevhere dönüşürmüş... Allah'a kulluğun sorumluluğunu yüklenenler ve yakınlığının izini sürenler, talipler yani... Bu güzel günleri, birer define mesabesinde karşılarlarmış...

Sizlere de öyle geliyor mu bilmiyorum, ama yıllar geçtikçe, Ramazan günleri daha kısalıyormuş gibi geliyor bana. Çocukluğumun ve gençliğimin oruçları sanki çok daha uzun günlerdi, şimdilerdeyse birer ateş böceğine dönüşüvermiş gibi, bir yanıp bir sönüveriyor günler. Günler dakikaya, aylar haftaya, yıllar sanki aya dönüşmüş gibi, ışık hızıyla akıyor zaman... Fatih Sultan Mehmet Han'ın son türbedarı Amiş Efendi'nin dediği gibi, 'olacak olan da olmuştur, sen tasalanma' sırrı, sanki yavaşça açılıyor. Her şey o kadar hızlandı ki... Zaman, devasa bir değirmen gibi büyük uğultularla dönerken, bizleri öğütüyor aslında ve devran dönüp duruyor...

Şairler Bülent Parlak ve Hayrettin Orhanoğlu'ndan sonra büyük dayımızın oğlu, İbrahim ağabeyimizi de ahirete yolcu ettik. Emekli deniz astsubayı, Kıbrıs'ta görev yapmış, ömrünü denizlere vermiş, binbir çileye göğüs germiş İbrahim Gırgırlar ağabeyimiz de ahirete geçiverdi. Allah rahmet eylesin. Cenaze namazında okunması için kısa bir veda notu yazmış: 'Ardımdan ağlamayın, bu gece benim düğün gecem, Rabbimin çağrısına uyarak ahirete gidiyorum, büyüklerime, kardeşlerime, eş, dost, arkadaşlarıma, yavrularıma selam ederim, beni duanızdan unutmayın' diyen bir not... İşte o kısa nota sığmış bir koca hayat... Bayrağa sarılı tabutuna son kez el sürdük, helalleştik, sonra o yeşil arabaya bindirdiler onu, sonsuzluk ülkesine doğru yola çıkıverdi, biz de Yasin'lere, Tebareke'lere sarıldık, işte, hayat bu kadar...

'Rabbimin çağrısına uyarak...' derken, ''ırciı', ''geri dön'' sırrına mı işaret ediyordu acaba? Allah'a geri dönmek ne demek? Size hayatınızda geri dön diyen kaç kişi tanıdınız? Geri dönmesini rica edeceğim, geri dönmesini isteyeceğim, geri dönmesi beklentisini taşıyacağım, geri dön diyerek onu paylayacağım, geri dön diyerek onu uyaracağım, durduracağım kaç kişi var... Bu soruların yumağından bakınca; ''geri dön' çağrısı, aralarında bir hukuk, sevgi, merak, sahiplenme veya alaka bağı olan şahıslar arasında geçiyor diyebiliriz.

Geri dön diyen kişi; ne halin varsa gör, bir daha buradan geçtiğini göremeyeyim, gözüm seni görmesin, defol git, yıkıl karşımdan diyen birisi değildir mesela... Geri dön diyen birisi, muhatabına kızmış bile olsa, onun geri dönmesini canı gönülden isteyen birisidir... Geri dön diyen birisiyle, dönmesini istediği kişi arasında çok ciddi bir rabıta vardır...

Tabii bunlar insanların dünyasında ve insanların iletişim dilinde...

Olsun devam edelim geri dönüş üzerinde düşünmeye... Peki geri dönecek olan kimdir? Daha evvel onunla beraberken, uzaklaşmış, unutkanlaşmış, hatta sorumsuzlaşmış kişidir geri dönecek olan... Geri dönecek olan, yolu gözlenendir. Geri dönecek olan, dönüş yolunu elbette bilendir, döneceği köyün yolunu şaşırmayacaktır, döneceği kapıyı bilecektir, çünkü başkasının kapısına geri dönülmez. Geri döndüğün yerde başkası yoktur. Geri döndüğün yer 'ev'indir...

Ölümlü olduğumuzu, burada emaneten eyleştiğimizi, asıl yurdumuz olan ahiret ve öncesinde kabir merhalesinin olduğunu, hiç de aklımıza getirmeden eleyiveriyoruz günleri. Tıpkı rüzgârda un eler gibi...

İşte Ramazan ayının son on günü, bizi zaman hakkında ince bir dikkate, hatta özene, eskilerin deyimiyle rikkate çağırıyor. Rikkat, özenden daha güzel bir kelime, böyle insanın içinin titremesi, nefesini tutması gibi pekiştirilmiş bir özen anlamı var rikkatte. İtikafta olanların dikkati ve rikkati mesela... Dünya ile arasına bir sınırı koymuş insandır itikaf sahibi. Konuşmaktan, yemekten, içmekten, göz gezdirmekten, oyalanmaktan, dalgınlaşmaktan beri durarak, aslında dünyadan özgürleşerek, insanın Yaradıcısıyla kuvvetli bir bağ kurmasıdır. İtikafa; ölmezden evvel bir sükunet deneyimi, dosdoğru olmaya dair bir odaklanma talimi, Allah'a boyun eğme, riayet etme, tezkiye ve tefekkür, hatta bir geri dönüş provası olarak bile bakabiliriz.

Bir gün 'geri dönüş'' emri hepimize gelecek. İşte o gün, sevinçle, heyecanla, rızayla, hamdü sena ile geri dönebilmeyi, Ev'e iyi bir halde geri kabul edilmeyi, Allah hepimize nasip eylesin...

Ramazan'ın mücevher değerindeki bu son günleri, en güzel şekilde ihya etmeyi nasip etsin Rabbimiz...