Fenerbahçe, Lens ile maç başında pozisyon buldu. Topu ayağından açmasaydı, kesinlikle gol yapan da olurdu. Beşiktaş ise Talisca kale dibinden kötü bir kafa vuruşuyla gol kaçırdı. O an maçın kırılma noktası oldu. Tosiç, dakika 41’de Van Persie’ye yapmış olduğu futbol dışı hareketleri ile kırmızı kart ile takımını 10 kişi bıraktı. Yalnız Tosiç’in hareketinden önce Van Persie’nin de ona yapmış olduğu hamle hakem tarafından kırmızı kartla cezalandırılmalıydı.
Moussa Sow’un ikinci yarıdaki röva- şatasının Beşiktaş kale direğine takılması da ayrı bir Fenerbahçe şanssızlığı idi. Van Persie’nin golü ile Fenerbahçe öne geçerken, atılan golde Lens’in pası da gol kadar değerliydi.
Böylesine derbilerde 10 kişi kalmış bir takım çok zor maç kazanır. Fenerbahçe maça başlar başlamaz önde Beşiktaş’a oyun kurma şansı vermezken, 10 kişi kalana kadar Beşiktaş ise Fenerbahçe’ye karşı biraz daha üstün görünen taraftı. Talisca’nın uzaktan savurmuş olduğu bir şutta kaleci Volkan’ın kurtarışını izledik. Her ne kadar Beşiktaş kaybeden taraf olsa da eğer maçın ilk yarısında 10 kişi kalmamış olsaydı bu derbinin sonucu böyle bitmezdi. Eğer Fenerbahçe yarım devrenin üstünde bir zaman içinde Beşiktaş’ı 10 kişi yakaladıysa skora gidecek olan gollerin daha fazlasını atan olmalıydı. Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ı böylesine 10 kişi yakayamanın şansını ortaya koyduğu futbolla çok daha iyi değerlendirmesi gerekirdi. Ben maçın hakemi Ali Palabıyık’ın kırmızı kart olayında çifte standart uyguladığını varsayıyorum.
Fenerbahçe böylesine gergin derbinin avantajını eline alıp turu geçiyor olması Beşiktaş adına umarım lige de sarkmaz. Eğer böylesine moral bozukluğuna düşen Beşiktaş olurla o zaman Şenol Güneş’e büyük iş düşer.
