Dehþete düþtüm. 21. Yüzyýla giren bir Türkiye’de eleþtirileri olan, farklý görüþleri olan ve toplumla ilgili farklý fikirleri olanlara biraz yer verilmesini görmek isteriz”
Almanya Þansölyesi Angela Merkel, Gezi vandalizminden duyduðu “kaygýyý” bu sözlerle deðerlendirmiþti.
Yetinmemiþ “Türkiye’de þu anda olanlar, gösteri yapma ya da ifade özgürlüðü konusundaki düþüncelerimizle ayný çizgide deðil” demeyi de ihmal etmemiþti.
Sadece Þansölyeleri deðil dönemin Alman Dýþiþleri Bakaný Westerwelle de konuya Fransýz kalmamýþ “Ýç iþlerinize müdahale etmiyoruz. Konu insan haklarý, özgürlük haklarý ise buna hala iç iþleri demek mümkün müdür?” demiþti.
Peki Frankfurt’ta olanlar da neyin nesi o zaman?
290 yaralý, 350 gözaltý var. Yaralýlarýn yüze yakýný polis. Onlarca kamu aracý yakýldý. Hasar gören kamusal alanlar var.
Alman polisi “üstün teknolojileri sayesinde” üretilen TOMAlardan su sýktý, gerçek mermi kullandý, gaz da cabasý.
Türkiye’de Gezi olaylarýný kýþkýrtmak için Türkçe 10 sayfalýk ekler çýkaran, Erdoðan’a “Hoþ gelmediniz, burada istenmiyorsunuz” diyen, Alman medyasý ise olaylarý neredeyse görmüyor, görse bile polise pozitif ayrýmcýlýk yapýyor.
Sosyal medyada “Polis basýn mensuplarýna saldýrýyor” çýðlýðý atan gazeteci Lidia Pedro’nun çýðlýðý da Alman medyasýný polisin karþýsýna dikemedi.
Peki çýkardýðý Türkçe ekte gezicilere “Boyun eðme” çaðrýsý yapan Bild gazetesi ne yaptý dersiniz?
Herhalde polise tepki göstermiþtir deðil mi? Yok deðil. Olaylarý göstericiler polise saldýrdý þeklinde görüyor iyi mi.
Tam burada “Ele verir talkýný kendi yutar salkýmý” atasözünü hatýrlatmak gerekir ama anlamazlar elbette.
Ýþin özü þu. Ýkiyüzlü deðil. Birden fazla yüzü olan Avrupa artýk bu yüzsüzlüðünü gizlemek ihtiyacý bile duymuyor.
Türkiye’deki yerli iþbirlikçileri, “resmi” ortaklarý da onlardan farklý deðil. Gazetelerinde köþelerinde gezi’ye verdikleri desteðin yüzde birini Frankfurt için vermiyorlar. Veremezler de zaten.
Siz kendi mahallenizde olunca “kaos”, baþka mahallelerde olunca “direniþ” dediðiniz, yerli iþbirlikçilerinizle de ateþi körüklediðiniz müddetçe biz de size güvenmeyeceðiz.
Neden sevilmediðinizi hala anlamadýnýz mý?
“Etrafýmdakilere bakýyorum herkes HDP, Demirtaþ diyor”
“Etrafýmdaki herkes HDP’ye oy vereceðini söylüyor”
“Etrafýmdaki herkes sandýkta hile olur mu diye soruyor”
Aslý Aydýntaþbaþ Milliyet gazetesindeki köþesinde bir iki haftadýr etrafýndakileri hatýrlatýyor.
Arkadaþ sizde de ne “etraf” varmýþ.
Meslekte bir çok gazetecilik çeþidi var.
“Etraf gazeteciliði” terminolojisini mesleðe yazýlarýyla Aslý Aydýntaþbaþ kazandýrmýþ oldu.
Bundan dolayý Aslý hanýma “kýrk katýr mý kýrk satýr mý?” gerekir ona da siz karar verin.