Gezi Parkı’nın muhalefet açısından muhasebesi

Gezi Parkı sonrası ortamda her şeyi ve herkesi anlayabiliyorum da, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun sevindirik halini anlamakta bayağı zorlanıyorum...

Önüne uzatılan her mikrofona Gezi Parkı eylemcilerini takdir eden sözler söylüyor, ülkenin itibarına itibar kattıklarını ileri sürüyor Kılıçdaroğlu... Ona göre, gençler kazanmış, Tayyip Erdoğan yenilmiş...

İsterseniz önce Tayyip Erdoğan’ın yenildiği iddiasından başlayalım...

Acaba yenildi mi Tayyip Bey? Hiç sanmıyorum. Son baktığımda hâlâ başbakanlık koltuğunda o oturuyordu. Sekiz ay sonra yapılacak yerel, bir sonraki genel seçimlerden partisinin birinci olarak çıkması bekleniyor. Hâlâ. Vakti gelip cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldığında, istediği taktirde, Çankaya Köşkü’ne çıkabilecek en güçlü aday yine o...

Neyi kaybetmiş olabilir Tayyip Erdoğan? Bir çırpıda düzenlenen mitinglerde yüzbinlere hitap ettiğini biliyoruz. Ciddi krizlere yol açabilecek bir kalkışmada partisini birarada tutması büyük başarı. Süreç içerisinde kendisini hem anlayışlı hem de dirayetli gösterebildi. Kendisine karşı girişilmiş iç ve dış odaklı bir ‘komplo’ya maruz kalındığına kitlesini inandırması da cabası...

Kılıçdaroğlu’nun “Yendiniz” dediği gençler ise, hâlisane niyetlerle başlattıkları eylemlerinin başka amaçlarla kullanılmasını engelleyemedikleri ve isteklerine uyulacağı mesajı açık seçik verildiği halde işi tadında bırakmayı bilemedikleri için Gezi Parkı’nda değiller artık...

CHP liderinin, kitlesel olayların muhasebesinin zorluğunu, ilk elde ‘yendi’ sanılanın son tahlilde ‘yenilmiş’ olduğunun ortaya çıkabileceğini bilmediği anlaşılıyor...

Bir şeyi daha: Kemal KılıçdaroğluGezi Parkı eylemlerinin aslında kendisine ve partisine karşı yapıldığını da anlamamış...

Kamuoyu araştırma şirketlerinin (Konda ve Genar’ın) eylemcilerle yüzyüze gerçekleştirdikleri anketlere göre, Gezi Parkı’nda buluşanlar arasında ihmal edilecek kadar az sayıda Ak Parti seçmeni var iken, eylemcilerin ezici çoğunluğunun CHP ve sol partilere oy verenler olduğu anlaşılıyor. Tepki verenler için ‘sol seçmen’ genel başlığı pekâlâ kullanılabilir.

Eğer bu doğruysa —doğruluğundan kuşku duymamız için herhangi bir sebep yok— sol seçmen CHP’den umudunu kesmiş demektir. CHP ve yönetimi tabanının görüşlerini iyi temsil ediyor ve taleplerini onları tatmin eder biçimde seslendiriyor olsaydı, Gezi Parkı’nda eylem çadırı kuranların böyle bir zahmete katlanmaları gerekmeyebilirdi.

Zahiren Ak Parti’yi ve Tayyip Erdoğan’ı protesto ediyor görünseler bile, aslında CHP ile lider takımını yetersiz buluyor Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Aferin’ çektiği gençler... Erdoğan’da protesto edilmeyi hak ettiğini düşündükleri özelliklerden mahrum olduğunu fark ettikleri CHP lider kadrosu aşılarak sahneye kondu eylemler...

Eğer bir muhasebe yapılacaksa, bugünkü Türkiye’nin ‘yenileni’ —başta CHP olmak üzere— muhalefet cephesidir...

Maalesef böyle...

İç çekerek ‘maalesef’ dememin sebebi, ciddi bir iktidar alternatifi bulunmayışının hem hükümeti hem de ülkeyi iyice zora sokmaya başlamasıdır. Ciddi bir muhalefet olabilseydi CHP, şu son 20 günde karşılaşılan müessif olayların hiçbiri yaşanmaz, ülke de bunca zarara uğramazdı.  

Ne yapıp edip kendine çeki düzen vermeli CHP...