Yýllardýr yerli malý diyoruz. Ama yerli malý derken kaliteyi ve gýda güvenliðini görmezden gelemeyiz. Hastaneler her gün dolup taþýyor. Saðlýksýz gýdalar insanlarý hasta ediyor. Katký maddeleri kanser ediyor. Yediðimiz içtiðimiz her þey doðallýðýný kaybetmiþ. Bir ürüne bakýyorsunuz yüzde 100 dana eti yazýyor ama içine resmen sakatat dolduruluyor. Yediðimiz pideye dahi domuz eti kullanýlýyorsa gýda güvenliði konusunu en baþta gündeme almamýz gerekiyor.
Hükümet Meclis’e yeni bir kanun tasarýsý sevk etmeli ve gýda maddelerinde, yiyeceklerde, içeceklerde hile yapan, halka domuz ve eþek eti yediren, mýsýr þurubundan sahte bal üreten, maðþuþ gýda maddesi satan firmalara çok aðýr ve ezici cezalar getirmelidir. Bunlar para cezasýyla telafi edilemez bu nedenle teþhirden kapatmaya kadar aðýr yaptýrýmlar uygulanmalýdýr. Eskiden para cezasý, faaliyetten men, toplatma gibi cezalar veriliyordu. Teþhir olmayýnca bu firmalar bilinmiyordu. Hileli üretim yapanlar artýk bir para cezasý ile kurtulamayacaðýný bilmelidir. Aðýr yaptýrýmlar uygulansýn ki kimse halkýn saðlýðý ile ucuza oynamasýn ve kendisine çeki düzen versin. Binlerce firma devamlý ve sýký þekilde denetilmeli, sahtekârlýk yapanlar çok aðýr cezalara çarptýrýlýp kapatýlmalýdýr. Yüzde yüz dana eti diye domuz eti yiyoruz. Yüzde yüz doðal bal diye mýsýr þurubu, küflü çay, sütsüz peynir, tekstil boyalý zeytin tüketiyoruz. Nitekim Bakanlýk yaptýðý tahliller sonucunda çok sayýda firmanýn halka domuz etli pide, eþekli, atlý, sakatatlý sucuk, sosis gibi yüzlerce gýda ürün yedirdiði anlaþýlmýþ. Üstelik bunlarýn içinde içlerinde çok büyük bir firmalar da var. Unlu Mamuller, Bal, Zeytin, Peynir, Sucuk, Salam, Yoðurt, Fýndýk kremasý ve ezmesi gibi onlarca yiyecek ve içecekte hileli üretim tespiti yapýlmýþ. Yapýlan denetimlerde krema numunelerinde fýndýk yerine GDO’lu, genetiði deðiþtirilmiþ soya kullanýldýðý anlaþýlmýþ. Gýda hileleri tüketicileri hayrete düþürürken, sahtekârlar, akla hayale gelmedik yöntemlerle tüketicileri kandýrmaya devam ediyor. Bunlar hem insanlarý kandýrýyor, hem de insan saðlýðý ile oynuyor.
Gýda ve Tarým Bakaný, etiket bilgilerine uymayan firmalara haklý tepkisini gösterirken þu deðerlendirmede bunuyor: “Üretim etiketinde yüzde 100 dana dediysen, yüzde 100 dana olacak. Bunun içine tavuk eti katmayacaksýn, bunun lamý cimi yok. Yüzde 100 dana deyip yüzde 30, 40, 50 tavuk eti koyacaksýn. Bu tüketiciyi kandýrmaktýr. Bunun hijyenle, saðlýkla ilgisi yok. Ürüne katýlmamasý gereken bir þey katmaktýr.”
Teþhir kartý çok önemli
Taklit ve taðþiþ yaparak tüketiciyi aldatan, izinsiz faaliyet gösteren, tüketime uygun olmayan ve son tüketim tarihi geçmiþ ürünleri üreten ve satan iþletmelere para cezasý uygulanýyordu ama þimdi teþhir kartýnýn açýlmasý Tarým bakanlýðýnýn þimdiye kadar yaptýðý en önemli uygulamadan birisidir. Teþhir firmalarý kendi kendilerini denetler hale getirmesini saðlayacaktýr. Tüketiciler de artýk hangi üründe ne olduðunu bilerek alma þansýna sahip olacak.
Bakanlýk rutin denetimlerin yaný sýra özellikle yemek üretim yerlerini, otelleri, restaurantlarý ve gýda üretim merkezlerini mutlaka mercek altýna almalý ve sýký denetim yapmalýdýr. Bu kapsamda, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, tatlý ve pastacýlýk ürünleri, þekerleme üreten firmalar etkin þekilde denetlenmelidir. Halkýn saðlýðý ile oynayanlara ve halký aldatanlara yönelik çok aðýr yaptýrýmlar taviz vermeden mutlaka uygulanmalýdýr. Belediyelerde bu denetimlerde etkin rol oynamalýdýr.