Geçen gün, Fikret Orman'ýn sergilediði baþkanlýk portresi ile iglili bir yazý yazmýþtým ama, bana az geldi. Bu yüzden devam ediyorum,
Beþiktaþ Baþkaný, özünde agresif tartýþmayý, ona-buna laf sokmayý seven biri deðil. Fýtratýnda bu yok... Ama Türk futbolunda öne çýkan baþkan modelleri, hep egosu yüksek ben-merkezci tipler olunca; kendi sofistike karakterinin duruma uymadýðý teþhisiyle, onlara entegre olma endiþesi (Hatta gerekliliðini) taþýyor. Böylece ortaya, aslýnda öyle olmayan bir Fikret Orman kimliði çýkýyor. Baþkalarýna benzemeye çalýþýrken sýrýtmasý bu yüzden.
***
Biraz Aziz Yýldýrým olmaya özen gösterirken, biraz Ýbrahim Hacýosmanoðlu gibi görünmeye çalýþýrken, biraz Galatasaray baþkanlarý gibi her þeye tepeden bakma huyu edinirken; hiç kimsede olmayan ve olmayacak olan kendi özgünlüðünü kaybediyor. Fikret Orman, bu haliyle yakýnda Fikret Orman olmaktan çýkacak. Otobana çýkmak isterken, çýkmaz sokaða dalýyor.
Baþkan son olarak, bitme noktasýna gelen yeni statlarý için "Bizi kýskanýyorlar" diye laf sokuþturmuþ... Oysa "Kýskanýyorlar" yerine "Ýmreniyorlar" dese, sorun olmayacak. Ama illa da laf çakmak/sokmak ihtiyacý hissetmesi, "Baþkalarý gibi" olma hevesinden geliyor. Gerek yok!
Sadece Fikret Orman olmasý, her þeye yeter. Diðerlerinden çok örnek var ama, onun gibisi yok. Ama baþkan, kendi sahip olduðu yetilerinin algýsýnda/farkýnda/bilincinde deðil. Kendi özgünlüðü ile gurur duymasý gerekirken, Yýldýrým gibiler karþýsýnda kendini eksik ve ezik hissetmesi; Beþiktaþ adýna da, futbol adýna da, etik deðerler adýna da büyük bir kayýptýr. Özüne ve özgünlüðüne dön baþkan.
Türkiye’ye lazým olan; bu camiadaki herkesin bildiðimiz Fikret Orman çizgisine gelme ihtiyacýdýr. Karakterinin fabrika ayarlarýný bozma baþkan!
Bize lazýmsýn.