Uzun ve kaliteli bir hayatýn sýrrý zeytinyaðý, bol sebze, meyve ve balýðýn yer aldýðý Akdeniz mutfaðýnda. Modern týbbýn pek çok hastalýðýn tedavisinde de yardýmcý ve önleyici gücünü keþfettiði bu beslenme biçimi çaðýmýzýn en büyük saðlýk sorunu olan obezitenin geliþimini de engelliyor. Yaz gelirken, hem fazla kilolara veda edip hem saðlýklý bir yaþama yelken açmak için yönümüzü Akdeniz’e çevirelim. Biz de bir Akdeniz ülkesi olarak kalp ve damar hastalýklarý, kanser türleri, Alzheimer, Parkinson, mide ve sindirim sorunlarý gibi pek çok rahatsýzlýk üzerinde etkili olan Akdeniz diyetini biraz daha yakýndan tanýyalým. Binlerce yýldýr Akdeniz insaný, çok zengin besin deðeri olan meyve ve sebze, tam tahýl, ceviz, baklagil, balýk, zeytinyaðý ve yaðsýz etlerle besleniyor. Akdeniz diyetinin en bilinen mutfaðý ise Girit mutfaðý. Giritliler’de kalp damar hastalýklarýna nadiren rastlandýðý týbben kanýtlanmýþ durumda. Akdeniz Diyeti ilk kez 1960’larda Angel Keys tarafýndan tanýmlandý. Akdeniz havzasýnda yaþayanlarýn gýda çeþitliliði yönünden zengin bir beslenme þekline sahip olduðunu gözlemleyen Keys, ayný zamanda bölge halkýnýn uzun yaþadýðýný fark etti. Keys ve arkadaþlarýnýn yaptýðý çalýþmalar ve yýllardýr toplanan kanýtlar deðerlendirildiðinde; geleneksel Akdeniz diyetinin saðlýklý beslenme için birçok önemli özellikleri bir araya getirdiði belirlendi.
AKDENÝZ DÝYETÝNÝN 8 MUCÝZESÝ
Doymuþ yað yerine tekli doymamýþ yað (zeytinyaðý) tüketimi, Yüksek düzeyde kurubaklagil tüketimi, Ekmek dahil yüksek oranda rafine edilmemiþ tahýl tüketimi, Yüksek düzeyde meyve tüketimi, Yüksek düzeyde sebze tüketimi, Et ve et ürünlerinin az tüketimi, Orta düzeyde süt ve ürünlerinin tüketimi, Orta düzeyde alkol tüketimidir.
