Git baþýmdan...

Muhterem Zafer Arapkirli, “yandaþ” nitelemesini istikbalde iktidar olacak siyasal bir düþüncenin taraftarlarý için; mesela “Ben CHP’liyim” diye baðýran gazeteciler için de kullandýnýz mý? 

Kullanýyor musunuz? 

Halk TV’de, þurada burada açýk “CHP’li” kimliðiyle boy gösteren gazetecilerin ismini anmadan önce “yandaþ” yaftasýný konduruyor musunuz? 

Kondurdunuz mu? 

Hiç “yandaþ Barýþ Yarkadaþ” ifadesini kullandýnýz mý? 

Devamýnda (çoðaltýlabilir) “yandaþ Gürkan Hacýr, yandaþ Enis Berberoðlu, yandaþ Ümit Zileli, yandaþ Þaban Sevinç, yandaþ Orhan Bursalý, yandaþ Pýnar Türenç” diyor musunuz, bu isimleri takýlarýyla anýyor musunuz? 

Hiç andýnýz mý? 

CHP kurultayýnda yalýn ayak masaya fýrlayýp göbek atan Tufan Türenç’ten söz ederken, isminin baþýna bir sýfat getiriyor musunuz? 

Bu ülkede “Fetullah yandaþlarý” vardý. 

Ki, “mesleðe ihanet”in en sofistike örneklerini sunmuþlardýr. 

Bir gün aðzýnýzý yaya yaya, “Yandaþ Ekrem Dumanlý, yandaþ Mehmet Kamýþ, yandaþ Tuncay Opçin, yandaþ Ahmet Altan” dediniz mi? 

Mesleðin duayen (isimlerini andýðýmýzda uzun bir liste oluþturacak) çalýþanlarý için de “yandaþ” sýfatýný kullanýyor musunuz? 

Bugüne kadar kullandýnýz mý? 

Kullanmadýysanýz, neden? 

Kimi milletvekili oldu, kimi bakan oldu, kimi darbe cuntalarýna aza yazýldý, kimi darbedeki baþarýsýnýn ödülü olarak basýn kuruluþlarýna yönetici olarak atandý kimi “Tan gazetesini yakýp yýkma teþebbüs-i vatanperveranesi”nde suçüstü yakalandý. 

Bu kirli ve kriminal isimlerden esirgediðiniz yaftayý, niçin baþkalarý için (bol keseden) kullanýyorsunuz? 

Niye bu cevvaliyetiniz ya da iþgüzarlýðýnýz sadece AK Parti taraftarý olduðu düþünülenlere yönelik? 

Burada bir “terbiyesizlik gayreti” yok mu? 

Kaldý ki, AK Parti üyesi deðilim; bu partinin politikalarýný desteklemek ve bunu açýk kimliðimle/açýk kanallarda söze dökmek dýþýnda görünür bir “günahým” bulunmuyor. Haber yazmýyorum, habere biçim vermiyorum, haber kovalamýyorum. Bu cümleden olarak, gazeteci deðil, siyaset yorumcusuyum. 

Sizi de gerçekten tanýmýyorum, hangi mecralarda eðleþtiðinizi bilmiyorum. 

Buradan alýnganlýk çýkarmanýz gerekmiyor. 

Sinik ve saldýrgan bir dille hangi düsturlar çerçevesinde kendinizi gerçekleþtirdiðinizi kanýtlamanýz/kanýtlama mecburiyeti hissetmeniz hiç gerekmiyor. 

Beyanlarýnýzdan (çünkü birçok ortak tanýdýðýmýza sorabilirmiþim sizi), saygýdeðer bir kiþi olduðunuzu anlamamý istiyorsunuz. 

Dahasý, gazeteciymiþsiniz. 

Mümkündür. 

Sizi yakýndan tanýmadýðým, ne yazdýðýnýzý bilmediðim için, dünya görüþünüz ve mesleðiniz arasýndaki kýrýlganlýklarý ve nerede meslek adamý kimliðinden taviz vermek zorunda kaldýðýnýzý test etmem mümkün deðil. Herhalde, “Ben her kafama eseni söylerim. Her istediðimi yazarým. Yazdým...” diyemezsiniz. Biz kýrk kiþiyiz, birbirimizi biliriz. 

Eðleþtiðiniz mecralardaki yazý/söz maceralarýnýzý bilseydim, sizi utandýracak çok sayýda örnek bulabilirdim. 

Halihazýrda çalýþtýðýnýz radyo kanalýnda gözettiðiniz/gözetmek zorunda kaldýðýnýz “sýnýrlarý” hatýrlayýn; ne demek istediðimi daha iyi anlarsýnýz. 

Hülasa dostum, anlamadýðým için kývrandýðýnýz saygýdeðer kiþiliðiniz (benim yazýlarýmý bile okuyormuþsunuz, böyle bir yüce gönüllülüðe sahipmiþsiniz), sizi kurtarmýyor. 

Bir isme sahip bulunmasaydým (yazýlarýmý okuduðunuz için bilirsiniz, ismim Ahmet Kekeç’tir...) beni sýfatlarla ve yaftalarla anma çabanýzý anlayýþla karþýlardým. 

Hem terbiyesizsiniz, hem de (“muhterem” hitabýnýzda olduðu gibi) bir parça yaralýsýnýz. 

Sizi “yaralarýnýzla” baþ baþa býrakmak istiyorum. 

Beni uðraþtýrmayýn... Kendinizi de kötü durumlara düþürmeyin! 

 

HAMÝÞ

Zafer Arapkirli, incitmek ve bir aidiyete, hadi “sýnýfsal/dinsel” bir farka (!) iþaret etmek niyetiyle kullanýyor “muhterem” hitabýný... Terbiyesiz deyince de bozuluyor!