Gitme (mi) dediler...

Türkiye Kupası yarı finalinin rövanşında Sivasspor’a yarım düzine gol atan Trabzonsporlu futbolcular bir gün önce yaptığı açıklama ile “Ben Yokum” diyen Sadri Şener’e adeta masaj gönderdi. Bu mesajı Sadri Şener’i beğenenler “Gitme Kal”, O’nun bırakmasını isteyenler ise “Ayrılık hediyesi” olarak yorumladı. Bir kongre delegesi olarak benim Başkana söyleyeceğim yegane şey ise “Allah razı olsun, 7 ve 4 yaşındaki kızlarım sayende şampiyonluk gördü” olacaktır.

Maçı Trabzonspor adına çeviren futbolcu 3 gole de imza atan Adrian olsa da aslında ilk maçın son dakikasında attığı gol ile kupaya yapışmasını sağlanan isim Sapara ‘nın olduğu bir gerçek. Seçimin gölgesinde kalması beklenen maça Başkan adayları kadar çekirdekçi taraftar dahil herkes yoğun ilgi gösterdi.

Seçim ne olur? Kim kazanır? Kime oy verelim? Kimle kim çekişir? diyerek bana soru soranlara “Ben adaylardan hiç birinin şike ile mücadele etmeyeceğine adım gibi emin olduğumdan ve Trabzonspor adına bundan daha fazla önemli bir şey görmediğimden size kimseyi tavsiye edemem” diyerek cevap veriyorum. Acı ama gerçek budur. İki başkan adayı (Atasoy ve Hacıosmanoğlu)mali kongrede yaptıkları konuşmalarla bunu açıkça ifade ettiler zaten. Atama ile geleceği izlenimi veren Usta’nın verdiği ilk demeç (30 yıldır şampiyon olamıyoruz) satır arasından mana çıkarmaya bile gerek bırakmayacak netlikte idi. Seçimler için liste yapmakta zorlanan ve kazanmak için değil ismimiz bilinsin diyerek katıldığı izlenimi veren Kulaçoğlu ise bir diğer hayal kırıklığı oldu. Geriye kalan adaylardan Emre Aksoy’u cesaretinden dolayı kutlamak gerek. Ama liste yapamayacak bir diğer adayın da Emre Bey olacağını düşünüyorum.

27 Mayıs’ta TS Başkanlık koltuğuna kim oturursa otursun çok ama çok zor bir görevi omuzlayacağını, borcunu alacağını ve kurumsal itibarını yöneteceği camianın ne kadar yıpratıcı olacağını bilerek görev yapmalıdır. Camianın aklı selim ile hareket etmesi ve kredi kartı limiti ortalama bir bürokrat maaşına denk olanlara kulübü teslim etmenin bir macera olacağını da hatırlatmak isterim.

Futboldaki emek hırsızlar kaptan köşklerinde puro içerek TEMİZ FUTBOL isteyenlerin nasıl dağıldığını keyifle ve dalga geçerek izliyor.

Benim de ağırıma bu gidiyor. Sanırım bir tek benim ağırıma gidiyor.

Not: Türk futbolundan 2 temiz adam kaydı bu hafta. Birisi kendi rızası ile bırakıp giderken, Bursa Başkanı İbrahim Yazıcı ise ebediyete intikal etti. Herkesin değil Temiz Futbol isteyenlerin başı sağolsun.